38

866 55 71
                                    

Kuzey

"Neden yaptın?"

Özgür duyduğu soruyla şaşkına uğramıştı. Ne yaptığını düşünüyor gibiydi. Ben ise kapıda, büyük ihtimalle delirmiş gibi duruyordum.

"Kuzey, iyi misin?"

Gözlerim dolmuştu. Ağlamak üzereydim. Hatta ağlıyordum değil mi? Tamamiyle kontrolümü kaybetmiştim. Bir anda Özgür'ü itip evine içine doğru adımladım.

Özgür arkamdan kapıyı kapatıp geldi, ona arkam dönüktü ve çekingen bir tavırla omzuma dokunup az önceki sorusunu tekrar etti. Patlama noktasına çok yakındım. Belki de, çok bile dayanmıştım.

"İyiyim. Gayet iyiyim. Neden iyi olmayayım ki? İyi olmayacak bir şey mi var Özgür? Sadece hayatımı nasıl siktiğini, sonra garip bir hale getirdiğini düşünüyordum. İyiyim, sorun yok."

"Kuzey, su ister misin?" dedi sakince.

Ellerimi istemsizce saçlarıma götürdüm. Ses tonumun yükseldiğinden emindim.

"Su isterim! Tabii ki git su getir. Bu her şeyi çözer değil mi? Değil mi? Özgür, söylesene amacın ne? Çok merak ediyorum. Kimsin ki? Nesin? Neden beni sevmiyordun en başta, sonra neden yakınlaştın, neden uzaklaştın, beni neden korumak istedin? Bunların cevabı var mı? Yok, çünkü sen ne zaman, nasıl davranmak istersen öyle yaptın. Şimdi de Sena çıktı. Kim ki o? Eski sevgilin? Neden gözlerimin önünde onu öptün?"

Üstüne yürümüştüm, sanırım. Bağırıyordum da üstelik. Özgür şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Nefes nefese kalmıştım. Bana doğru bir adım atınca yine ağzımdan kelimeler çıkmaya başlamıştı.

"Neden öptün ki? Gerçi, ben kimim? Neden kıskanıyorum, kıskanmam bir şeyi mi değiştirecek? Öptüğün kişi ben olmak isterdim ama imkanı yok. Kimsenin içinde beni öpemezsin, öpmezsin. Benimle istediğin gibi olamazsın. Benimle neden olmak isteyesin ki? Sena öyle mi ama, toplumda elini tutarsın, öpersin. Sana ayak bağı olmaz. Güzel de ayrıca."

"Kuzey. Beni dinle."

"Hayır. Hayır. Bu zamana kadar hep seni dinlemedim mi? Biraz da sen beni dinle içimdekileri dökmeme izin ver yoksa delireceğim artık."

Bir çene hareketiyle beni onayladı.

"Özgür biliyor musun, senin yüzünü incelediğim zaman karakterin değişik olsaydı sana aşık olabileceğimi düşünmüştüm. Bunu sadece dış görünüşüne bakarak söylemiştim. Bir süre sonra ne oldu biliyor musun? Bir bakışına, dokuşuna muhtaç oldum. Neden? Bilmiyorum. Bana bir şey mi kattın? Hayır, hayır bana hiçbir şey katmadın. Bana çok zarar  verdin ama ben sana muhtaç olmuştum. Peki, sen böyle hissediyor muydun? Beni görmeye ihtiyacın var mıydı? Sana hissettiğim hiçbir duyguya anlam veremedim. Akışına bıraktım olmadı, ipleri elime alayım dedim olmadı. Senin belirsizliğin üstüme üstüme geldi ve ezildim. Ezildim, evet bu oldu. Seni sevdiğimi kabul edemedim. Kendime bunu yapamadım, kendimi onursuz biri gibi gördüm. Bunu değiştirebilir miydim? Hayır, durumu kabullenmek dışında da bir şansım yok. Seni seviyorum Özgür. Evet, olan bu. Seni seviyorum."

Sözüm kesilmişti. Sanki cümlelerim ağzıma sokulmuş gibiydi, nefesim gitmişti. Bunun sebebi ise Özgür'ün dudaklarıydı.

Ona istemsizce karşılık vermeye başlamıştım, bu diğerleri gibi değildi. Bu daha sertti ve nereye gittiği belli olan bir öpüşmeydi.

yazar notu, bundan sonrası açık sahneler içeriyor olabilir. okumak ya da okumamak sizin elinizde.

Birazcık daha hareketlendik ve duvara doğru yaslandım. Özgür'ün dilinin ağzımın içine girmesine izin verdim ve sertçe ona karşılık verdim.

maniac (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin