44

704 42 31
                                    

Kaya

Her zaman olduğu gibi babamın işten gelmesini bekliyordum, bazen evdeki katı kuralların bitmesini, daha rahat yaşamayı diliyordum ama her gün gördüğüm vakalar, olaylar bu kuralların neden olduğunu kapı gibi yüzüme çarpıyordu.

Sıkıntıyla yerimde kıpraştım. Acaba babam bu sefer neye sinirli olarak gelecekti, iş yerinde kim bilir ne tür bir bok çıkmıştı yine.

Annemin omzuma yaptığı baskıyla ona doğru döndüm, sıcakça gülümseyip elini sıktım ve odama doğru geçtim.

Odama geçip kapımı kapattım. Odamın şeklini devamlı olarak değiştiriyordum. Masamın yeriyle komidinin yerini değiştiresim bile gelmişti.

Yatağa uzandığım zaman şu son zamanlarda yaşadıklarımızı düşündüm. Özgür, Kuzey... Birden fazla olay gündemdeydi ve bu düşünemeyen salaklara yardımcı olmak zorundaydım.

Öte yandan Yiğit konusu en kötüsüydü. Tehlikeliydi, canımdan çok sevdiğim Özgür'e zarar verebilirdi.

Özgür ile ilk tanıştığım zamanı düşününce, Özgür hiç arkadaş canlısı değildi. Çatık kaşlar, ilk günden kavga ettiği belli olan suratı, onu ilk gördüğüm zaman içimden bu çocuk kesinlikle serseri diye geçirmiştim.

Yanına oturduğum zaman okulun ilk günü hiç yüzüme bakmamıştı, herkes arkadaş edinmeye çalışırken o bana bakmamıştı bile. Bu tavrını çok çocuksu bulmuştum. Kendini havalı sanan bir velet gibi gelmişti.

İşin aslı böyle değildi. Liseden önce büyük ihtimalle aile sorunlarından başını kaldıramayan, agresifleşmiş, her arkadaş edinme çabası boşa gitmiş bir çocuktu. Bu yüzden de kendini herkesten uzak tutmak istiyordu lisede.

Bu kararına lisenin ilk ayları saygı duysam da, yavaş yavaş kabuğundan çıkmıştı. Az da olsa konuşur olmuştu, not istiyordu ya da bazen benimle kantine geliyordu.

Yakın olmamız aklıma gelince gülümsedim. Üst sınıflardan biriyle kavga ediyordu. Üst sınıflar bir araya gelince tek kalmıştı ve ben bir anda olaya dalmıştım. İyice dayak yemiştik. Onun için dayak yememe sinirlenmişti hatta.

O günden sonra çok yakın olduk. Ardından Melih ve Berat ile tanıştırdı beni. Bir arkadaş grubuna döndük.

Okulda yer bile edinmiştik, korku veriyorduk ve ister istemez bu size iyi hissettiriyordu. Kimse size bulaşmıyordu, bir şey istemiyordu. İstekleriniz yerine getiriliyordu.

İnsanların bu kadar korkak oluşu işinize yarıyordu. Tabii, bunun yanı sıra bu çocukların hepsinin aşırı kafa dengi oluşu, birbirimiz için her şeyi yapabilecek oluşumuz arkadaş grubumuzu ayakta tutan şeydi.

Her zaman iyi şeyler yapmadık belki ama hiç birbirimize sırtımızı dönmedik.

Çalan zille düşüncelerimden sıyrılıp yatakta dikleştim.

"Kaya! Oğlum gelsene bi." dedi babam tok sesiyle.

Yavaş adımlarla onun olduğu odaya doğru girdiğim zaman yüzü her zaman olduğu gibi değildi, aksine endişe doluydu. Bana söyleyecek bir şeyi varmış ama nasıl söyleyeceğini bilmiyormuş gibiydi.

"Ne oldu baba?" dedim onu süzerek.

"Yiğit'i salmışlar."









evet kaossuz duramadım nolcak şimdi flwndleek ayrıca çocukların vesaire arkadaşlıklarına birazcık değinmek istedim.

kaya'nın ağzından bölüm yazacağımı hiç düşünmemiştim sevmem normalde ana karakter dışında yazmayı...

neyse, iyi okumalar canlarım. <3

maniac (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin