"Doğum günün kutlu olsun!" diye yüksek sesle bağırdı Özgür sevgilisine doğru. Kuzey ise utanarak kafasını yere eğmişti.
8 yıl mı geçmişti? 8 yıldır beraberlerdi. Yine de Özgür ne zaman Kuzey'i şımartsa Kuzey utanıyordu, kıvrılıyordu hemen sevdiceğinin yanına.
Yemek yedikleri yerdeki insanların da Kuzey'in doğum gününü kutlamaya başlamasıyla iyice utanmıştı Kuzey. Özgür'e bakıp küçük bir gülümseme gönderdi ve önüne döndü.
"Beğenmedin mi?" diye sordu Özgür dudağını büzerek. Beğendiğini biliyordu, içten içte Kuzey'in çoğu kişi tarafından sevilmek istediğini birlikte geçirdikleri 8 koca yılın ardından keşfetmişti elbette.
Birlikte geçirdikleri her saniye onlar için o kadar önemliydi ki, hiçbir şeyi kaçırmıyorlardı. Bir şey yapmak istedikleri an yapıyorlardı, aralarında kavga bile olmuyordu artık. Tabii Özgür Kuzey'i kızdırmak isteyince işler değişiyordu.
"İş yerine hala alışamadın mı?" diye sordu Kuzey gülerek. Özgür'ü buradan sıkıştıracağıni biliyordu çünkü.
"Alıştım, tabii çocuklar beni çok seviyor. Yakışıklı suratıma hiçbiri dayanamıyor." dedi ve güldü.
İkisinin de kahkahaları birbirine karışırken Kuzey aşık olduğu adama bir kez daha baktı ve ne kadar şanslı olduğunu hatırladı. Onunla bir sene içinde o kadar çok sınanmışlardı, o kadar çok şey yaşamışlardı ki geri kalan yıllarını büyük bir huzurla geçirmişlerdi.
Bazen Kuzey hayatlarında drama istiyordu, sonrasında bu düşüncesinden vazgeçiyordu. Aşık olduğu gözler arasında kaybolurken düşünceleri arasında da kaybolmaya devam etti. Ne kadar aşıktı, artık cümlelerle ifade bile edemiyordu.
Kuzey'e göre onlar sadece aşık değillerdi, onlar en yakın arkadaşlardı, birbirlerine ailelerdi ve hatta çoğu kişiye korkunç bile gelse birbirlerinin en büyük düşmanlarıydılar, sadece o kısmın ortaya çıkmasına izin vermiyorlardı.
"Çatıya çıkmak ister misin?" diye sordu Özgür dalmış sevgilisine. Kafasını sallayarak karşılık verince Kuzey, Özgür aceleyle elinden tutu sevgilisinin ve hızlıca ayağa kalktı.
İkisi de çatıya hızla çıktığında deli gibi yağan yağmuru yeni fark edebilmişlerdi. Gerçi Özgür için hava hoştu şu anlık.
Bu yere o kadar çok geliyorlardı ki artık her köşesini ezberlemişlerdi çatının. İküisi de gülmeye devam ediyorlardı.
"Ee, neden buraya çıkardın beni?" dedi sabırsızca Kuzey.
"Neden mi? Çünkü hep buraya çıkarız, özel bir şey mi olması lazım?"
"Hayır sadece, öylesine sordum işte." dedi ve sevgilisini ittirdi Kuzey. Özgür ona göre minicik bedeni olan sevgilisinin ittirmesine dramatik bir şekilde karşılık verip kendini yere attı. Kuzey önüne doğru gelip ona baktığında Özgür dizlerinin üstüne çöktü.
"Aslında, bunu, bu anda ve şimdi yapmak istemiyordum ama hayat bize başka şans bırakmadı değil mi Kuzey? O kadar çok şey yaşadık, geçirdik ki birbirimizle, bunun sadece senin için bir söz olacağını biliyorum." dedi nefes nefese Özgür.
"Özgür?" dedi Kuzey sorgularcasına.
"Kuzey.. Hayat arkadaşım, sevgilim, can dostum. Bu sıfatlara bir tane daha eklemeyi o kadar çok isterim ki, sanki yenisine ihtiyacımız varmış gibi değil mi? Aslında benim için çoktan öylesin. Dolaştırıp durduğum için özür dilerim ama..." dedi Özgür.
Kuzey gözü dolu bir şekilde onu izliyordu.
"Benimle evlenir misin?" diye sordu Özgür bir çırpıda.
Kuzey bunun geleceğini biliyor olmasına rağmen, bunu onun ağzından duymanın gerginliğini yaşadı. Şu an ağlıyor muydu, herhangi dışa bir tepki yansıtabiliyor muydu emin bile değildi. Kafasını hızlıca salladı.
"Evet." diyebildi sadece sevgilisinin, eşinin boynuna atlamadan önce. Boynuna hızlı hızlı öpücük konduruyordu ve evet demeye devam ediyordu. Bir süre daha gülerek, ağlayarak sarılmalarından sonra Özgür kendini geri çekti ve elini aldı.
Yüzüğü parmağına geçirdiğinde duygu selindeydi. Bu yüzük, onların aşkını başka bir boyuta taşımamıştı çünkü onlar zaten bu yüzün parmaklarında olmanda da birbirlerinin eşiydiler.
Sadece bu yüzük onlara bir anlam daha, bir sıfat daha kazandırmıştı.
selaam, kısacık bir özel bölümle karşınızdayım çünkü hep evlenseler, bir teklif olsa nasıl olurdu diye çok merak ediyordum. tabii, türkiye şartları o bu ama bunu şimdilik görmezden gelelim.
sizi özlemiştim, çok hem de. o finali yazacağım, hala aklımda. hardest to love'a da devam edeceğim, vize haftamdayım ve yorgunum sadece :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maniac (boyxboy)
Fanfiction[TAMAMLANDI] Birbiri ile uğraşmaktan başını kaldıramayan iki gencin zamanla birbirlerini kabullenişleri, reddedişleri... Belki başkasının başına gelse çoktan pes edecek iki çocuğun inatla yola devam etmesi ve bu yolu aşk ile örüşleri. "Tekinoğlu, se...