Kuzey
1 ay. Koskoca 1 ay geçmişti. Özgür artık benle göz teması kurmuyordu ya da bana bakmıyordu bile.
Çok özlemiştim, çok özlemiştim onu. Beni unutmuştu hatta yoluna bakmıştı bile.
Alt sınıftan bir kızla görüştüğü dedikodularını duymuştum, belki de doğruydu.
O yoluna devam etmişti ama ben kalmıştım, yoluma devam edemedim. Bir saniye bile Özgür'ü görmeye, sesini duymaya muhtaç oldum.
Artık kaldıramıyordum, neden böyle yapmıştı? Neden? Sosyal medyada bana atıf yapmıştı oysa.
Kendini mi kabullenememişti yoksa ben olduğum için miydi? Yatağımda hafifçe gözyaşı döküyordum.
Bu 1 ay içinde kaçıncı ağlayışım onu bile bilmiyordum, devamlı olarak ruhsal çöküntüler yaşıyordum.
"Yemek hazır Kuzey."
Annem odama girip yemeğe kibarca davet etmişti. Yemek istemiyordum, hiçbir şey yapmıyordum.
Hala kapıdayken yatağımda diğer tarata döndüm. Annem odamın kapısını kapatıp çıktı.
Aşağıya indiğinde bağrışmalar olduğunu duydum. Babam benim yüzümden anneme bağırıyordu ama aşağı inip bir şey demeye gücüm yoktu babama.
Hep böyleydi, anneme bağırırdı, annem ve babam bir olur bana bağırırlardı. Küçüklüğümden beri böyleydi. Hiçbir zaman aramız iyi olmamıştı.
Odamın kapısı sertçe açıldı.
"Ulan neden hiç odandan çıkmıyorsun sen? Bu kadın yemek hazırlıyor sen yemeyeceğim ayaklarındasın."
Yatağımda doğrulup babamın yüzüne bakmaya başladım. Ne diyeceğimi bilmiyordum, kafamı yere eğip yere bakmaya başladım.
"Cevap versene gerizekalı! Sen cidden bi hayal kırıklığısın."
Hala cevap vermiyordum. Odama doğru adım atıp hızlıca yanıma geldi.
Attığı tokat artık canımı acıtmıyordu, evde yine deli gibi kargaşa çıkmıştı. Babamın beni dövüşü, bağırması artık hiç etkilemiyordu. Odamdan sürüklenerek çıkarılmıştım bile.
"Git bu geceyi nerede geçirirsen geçir."
Odama çıktım, yanıma biraz para, telefonumu, kulaklığımı, şarj aletimi ve ceketimi alıp çıktım.
Uzun zaman sonra ilk defa evden atılmıştım, nereye gideceğim hakkında da pek bir fikrim yoktu aslında.
Bakkala gidip sigara aldım, neyse ki param vardı bolca. Sitenin parkına oturdum ve sigara içmeye başladım.
O sırada daha önce görmediğim bir adam parka girdi, garip gelmişti, bu sitede 8-9 senedir oturuyordum ve yeni insanlar pek olmazdı.
Adam yanıma oturdu ve kafasıyla selam verdi.
"Fazla sigaran var mı?"
Paketi uzattım, içinden bir tane alıp önüne döndü. Maksimum 25-26 yaşlarında biriydi. Yüz hatları biraz tanıdıktı ama daha önce hiç görmediğim biriydi.
"Özgür'ü tanıyorsun değil mi?"
Sorduğu soruyu anlayamamıştım.
"Efendim?"
"Özgür Yılmaz."
"Tanıyorum, neden sordunuz?"
"Anladım." diyerek önüne döndü.
Sigarası bitine kadar konuşmadı ve daha sonra kalktı.
Gidişini izlerken hafifçe takılıp yere düştüğünü fark ettim. Refleks olarak hemen yanına kaldırmaya gittim.
Ama anlayamadığım bir şey oldu.
Kolundan tuttuğum zaman bir anda bana döndü ve gözlerim yanmaya başladı.
Kaçmaya çalıştım ama göremiyordum. Yüzüme bir yumruk geçirdi ve yere düştüm.
"Özgür bunu çok sevecek."
JAKDKEJDNCNFNCNDNCN
NE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maniac (boyxboy)
Fanfiction[TAMAMLANDI] Birbiri ile uğraşmaktan başını kaldıramayan iki gencin zamanla birbirlerini kabullenişleri, reddedişleri... Belki başkasının başına gelse çoktan pes edecek iki çocuğun inatla yola devam etmesi ve bu yolu aşk ile örüşleri. "Tekinoğlu, se...