Hayalet

- Bölüm 17 -

Merhaba gençler! Bu bölüm de Atina polis merkezine gidiyoruz. Yani bir polisin gözünden okuyacaksınız bu olanları. İyi okumalar!

#Polis Memuru Bay Leadro'nun Gözünden#

Masaya kahvemi bıraktım ve saniyeler öncesinde yaşanan olayı düşündüm. Eşini öldüren bir adam. Haklı olduğunu savunması beni delirtmişti. Kafamı dağıtmam gerekti. Ayağa kalktım ve Müdürün odasına ilerledim. Kapıyı yavaşca ittim ve;

- Ben çıkıyorum. Bugün Mesai'ye kalamayacağım. Dedim ve cevap beklemeden dışarı çıkıyordum ki arkamdan seslendi;

- Son bir ihbar aldık. Liwy caddesinde , Ladon apartmanı. Cinsel organına bıçak saplayan bir kadın'ın ihbarını aldım. Polis ekibleri olay yerine vardı. Bu olaya yardım edip öyle gidebilirsin. Dedi ve ayağa kalkıp montunu aldı.

Arkasından orta parmağımı kaldırdım. Merkez'de ışıklar kapandı. Bende arkasından ilerledim. Kahvemi masamdan aldım ve dışarı çıktım. 

Müdür konuşmaya başladı;

- Merak etme. Karşılıksız kalmayacak. Dedi ve cebinden 100 Euro çıkartıp cebime koydu.

Teşekkür ettim. Arabama atladım ve olay yerine ilerledim. Radyo'yu açtım ve şarkıları gezdim. Saate baktığım da kısa süreli şok yaşamıştım. Güneş bir kaç saat sonra doğacaktı. Gaza bastım ve olay yerine olduğundan çabuk yetişmeye çalıştım. 

Arabayı Atina Kütüphanesinin önüne park ettim ve caddeye girdim. Biraz yürüdükten sonra apartmanın önünde sedyeyle taşınan kızı gördüm. Gözleri kapalıydı. Cinsel organı kan içerisindeydi.

Hemşirelerden biri beni görünce konuşmaya başladı;

- Amirim kendisi şu an ağır yaralı. Fazla kan kaybetmiş. Ona takviye yaptıktan sonra ifadesini almanıza izin verebiliriz. Hayati tehlikesi yok gibi. İç kanama olacağını düşünmüyoruz. Olay yerini inceliyorlar. Alt kat komuşusu görmüş. İfadesini almak isterseniz şu an evinde. İyi geceler. Dedi ve Ambulansa bindi.

İçimden bir küfür ettim ve apartmana girdim. Olay yerine çıktım. Polislerden birine sordum;

- Bir şeyler bulabildiniz mi? Neden bunu yaptığı ile alakalı?

Yanıma yaklaştı ve;

- Amirim evin her yeri kan içerisinde. Yatak odası , banyo ve salon. Her yer! Kırık cam parçaları bulundu. Kendisi mi yaptı belli değil. Deli olduğunu düşünmeye başladık. Dedi ve omuz silkti. 

Kafamı salladım ve alt kata indim. Kapıyı çaldığım da hemen açıldı. Karşımda sulu gözleri ile 50-60 yaşlarında bir teyze çıktı. Direk söze girdim;

- Atina Polis merkezinden Leadro. İfadenizi almam lazım. Dedim ve kimliğimi gösterdim.

Kadın elleriyle içeriyi gösterdi. İçeri girdim ve salona geçtim. Cebimden kağıt çıkardım ve;

- Her şeyi detaylı olarak anlatmanızı istiyorum. Yukarı neden çıkmanızla başlayabiliriz.

Kadın göz yaşlarını sildi ve;

- Taşındığından beri ilk defa bugün sesler gelmeye başladı. Bu sabah oldu. Çığlıklar , ayak sesleri ve anlamadığım dilde konuşulanlar. Her zaman Esila'nın sesi geliyordu fakat. Çığlıklarda onundu , konuşulanlarda. Uykuya dalmıştım. Birden çığlık sesi duydum. Ardından cam kırılma sesi. Umursamadım. Belki bir şeyler kırılmıştır diye. Uykuma döndüm. Biraz uyuduktan sonra apartmanda bir çığlık yankılandı. Sonra yine anlamadığım dilde sözler söylendi. Ve Esila'nın çığlık sesi geldi. 

Kadın göz yaşlarına hakim olamadı ve peçete ile gözlerini sildi. Derin bir nefes aldı ve;

- Hemen yukarı ilerledim. Merdivenin son basamağını daha çıkmamıştım ki Esila elinde bıçak ile kendini deşiyordu. Engel olmaya çalıştım. Yanına koştum hemen , sonra karşı daire'de oturan Alena hanım kapıyı açtı. Çığlığı bastı ve '' Yaklaşma ona!Delirmiş bu. Ambulansı arıyorum.'' Dedi ve beni de içeri aldı. Esila durduğunda polis ekibi ve ambulans geldi. Olanlar bu. Dedi ve gözlerimin içine baktı.

- Teşekkür ederim. Olay çözüldüğünde sizi de haberdar edeceğiz. Dedim ve kapıya ilerledim. 

Muhakkak kız delirmişti. Hayatı belki de pek yerinde değildi. Oda kendine bunu yaptı. Düşüncelerim çoğladığı gibi içimde ki merak kurdları da çoğaldı. İlk defa böyle bir şey ile karşılaşmıştım. 

Yukarı çıktım ve Bayan Alena'nın dairesinin kapısını çaldım. Kapıyı açtı. İçeri girdim ve ifadesini aldım. Hemen hemen aynı şeylerden bahsetmişti.

Fakat bir şey ekledi. ''Bebeğimi öldürmeyin!'' diye bağırıyormuş. Daireden çıkar çıkmaz telefondan Hemşirelerden birini aradım. Uzun süre çaldı ve;

- Hey! Kız hamile miymiş? Bebeği öldü mü!? Dedim ve cevabı bekledim.

Hemşire bir an güldü ve;

- Hangi kız. Anlamadım. Kendine bıçak saplayan deliden mi bahsediyorsun? Dedi.

- Deli mi? Esila'dan bahsediyorum evet. 

- Hayır? Hamile mi? Hamile felan değil. Kızlık zarı hala sağlamdı. Fakat bıçaklanınca patlamış. 

Afalladım. 

- Oraya geliyorum. Garip olaylar dönüyor. O bir deli mi? Dedim ve cevabı bekledim.

- Bilmiyoruz ama bunu yaptığına göre deli olmalı!. Her neyse her an gözlerini açabilir gitmeliyim! Dedi ve telefonu kapattı.

Yeni bir olay beni bekliyordu. Hastane'ye gitmek için aşağı indim ve Kütüphane'ye doğru ilerledim. O kız deli miydi? İfadesini alınca her şey belli olacaktı...

Polisin gözünden okuduk. Yeni bölüm +15 Vote olunca gelecek!.