- Bölüm 30 -

2.8K 201 17
                                        

Merhaba gençler! Son 2 bölüm! Bu bölüm mücadele ile geçecek. İyi okumalar!.

Ani bir düşüş ile meydan'a indik. İblis , melek heykelinin yanına yuvarlandı. Hemen ayağa kalktım ve İblis'in boğazına yapıştım. 

- Ölüm için hazır ol! Dediğim anda suratıma yumruk attı.

Yere düştüm. Ayağıyla attığı tekme ile yerde yatıyordum. İçimde beliren küçük korku hissi sayesinde yapıyordu bunları. Ellerini kaldırdığı anda heykele doğru fırladım. Şiddetli bir çarpma ile heykel yıkıldı. Parçalara ayrılan heykel'e bakarken İblis'in kükremesi ile fırladım. Terkedilmiş evlerden birine çarptım ve yere düştüm. 

Her yerim kan içerisindeydi. Çektiğim acıyı kelimelere dökemiyordum. İblis'in bana yaklaştığını gördüğüm de korkuma korku eklenmişti. Zar zor ayağa kalkmıştım ki birden her şey durdu. İblis hareketsiz kaldı. Yıkılan heykel'in yerine bir ışık geldi. Gözlerim kamaşmıştı ki ışık yok oldu. Dört bir yandan sevdiklerim çıktı o anda. Annem , babam , kuzenim Almina ve Barkın. Yanıma yaklaştılar. Bu hayal miydi?

Birden annem söze girdi;

- Bizler öldük Esila. Ama sen ölmeyeceksin. Güçlü kalacaksın ve hepimizi hayata döndürecek gücü İblis'den alacaksın. 

Gözlerimden yaşlar aktı. Barkın söze girdi;

- Beni , seni eve bıraktıktan hemen sonra öldürdü. Almina'yı ise Yunanistan'da. Tek şansımız sensin. Bu savaşı kazan Esila! Seni seviyoruz. Dedi ve elimi tuttu.

Babam omzumu okşadı. Bana güç veriyorlardı. Gözlerimden akan yaş yerini mutluluğa bıraktı. Sevdiklerim yanımdalardı. Almina söze girdi;

- Sana yardım edeceğiz. Sadece odaklan. Seni seviyoruz! Dedi ve hepsi birden yok oldular.

Zaman kaldığı yerden devam etti. İblis tüm özgüveni ile bana yaklaşıyordu ki aniden elimi kaldırmam ile ara sokaklara uçtu. Ayağa kalktı ve karanlığa doğru koşmaya başladı. Peşinden hızla gitmeye başladım. Ben hızlandıkca hızlanıyordu. Birden karanlığı beyaz bir duman delip geçti. Olduğum yerde durmuştum ki aniden kalbima doğru saplandı.

Acı ile inledim ve yere serildim. İblis'i gördüm başımda. Bana bakarak gülümsüyordu. İblis'in arkasında ise Annemin hayaletini. Onu gördüğümde güçlenmiştim. Hız ile ayağa kalktım ve;

- Beni asla öldüremeyeceksin. Asla! Dedim. İblis koşmaya başlıyordu ki istemsizce söylediğim farklı dilden kelimeler onu yere düşürmüştü.

Üzerine geçtim ve bana yaptığı gibi ayağım ile beline bastırdım. 

- Şimdi kim daha güçlü! Söylesene aptal İblis! Ölüme hazır ol! Dedim ve ayağımı boğazına götürdüm.

İblis acı ile bağırıyordu. Beni korkutmaya çalışıyordu ama asla olmayacaktı. Birden karşımda Barkın belirdi. Arkamda ise babam. Gücüme güç katmışlardı. Birden annem'in yüzü yanımda belirdi. 

- Şimdi Esila. Al onu kellesini! Dedi bağırarak.

İçimi saran güç ile çığlık attım. Yanımızda duran bütün terk edilmiş evlerin camları patladı. Tüm camlar etrafımızda toplandı ve İblis'in belirli bölgelerine saplandı. 

Tek duyduğum İblis'in yalvarmasıydı;

- Ne olur yapma! Sana sonsuz güç vereceğim. Yapma! Diyordu.

Kafamı iki yana salladım ve;

- İblis her zaman yalan söyler. Dedim ve kafasına tekmeyi geçirdim.

İblis'in ağzından kanlar çıktı. Aniden sokakta duran tek lamba patladı. Her yer karanlığa gömülmüştü. 

Fakat içimde ne korku vardı nede acı. Tek hissetiğim; İntikam ve kötülüktü.

Birden Barkın'ın sesini duydum;

- Başarmana çok az kaldı bebeğim. 

Ve diğer taraftan gelen annemin fısıldaması;

- Yapacaksın haydi Esila! 

Aniden ışık yandı. İblis ayağımın altına değildi. Kafamı arkama çevirdiğim de koşarak uzaklaşıyordu. Sinirden bağırmam ile hızlıca koştum. İblis aldığı darbeler ile koşmakta zorluk çekiyordu. Meydana varmıştık ki İblis güçsüz kalıp yere yığıldı.

Patlattığım kahkaha ile daha da güçsüz kalmıştı. Gözlerim birden Beyaz'a döndü. Çok güçlü hissediyordum. Aniden bir fırtına çıktı. Kırılan heykel'in parçaları , camlar ve kağıt parçaları etrafımız da tur atıyordu. Saçlarım rüzgar'a karşı koyamadı ve özgür bir şekilde dalgalandı. 

İblis'in yüzünde birden gülümseme belirdi.

Bu gülümseme içimde küçükte olsa korku uyandırdı. İblis birden ayağa kalktı. 

- Eğer ben öleceksem sende benimle geleceksin! Dedi ve beni duvara fırlattı. 

Ayağa sert bir şekilde kalktım ve;

- Ben hiç bir yere gelmiyorum! Dedim.

İblis yanıma yaklaştı. Ellerimi tuttu ve yüzüme baktı.

- Çok aptalsın. Şu an neler olduğunu bilmiyorsun değil mi? Dedi ve gözlerime baktı.

O bir şeyler yapıyordu! Ona tokat atacaktım ki ellerimi sertce tutmaya devam etti. 

- Sen ne yapıyorsun! Bu bir tuzak mı!? Dedim ve siyah gözlerine baktım.

Kahkaha attı ve;

- Okuduğun kitapta ne yazıyordu Esila? Teb meleği son kalan gücü ile karşıda ki kişiyi korku dolu bir yere yollayabilir. Yazıyordu değil mi? Dedi ve gülümsemesini kesti.

Aman Tanrım!. Beni o yere yollayabilirdi. Okuduğum efsanevi kitapta bu yazıyordu. İblis konuşmaya devam etti;

- Ama merak etme. Sana o zevki yaşatmayacağım. Ben son kalan gücüm ile bir ayin düzenledim. Bu ayinin adı ise; Ben ölürsem , sende ölürsün! Dedi ve birden ortamızda bir şey patladı.

Bir yana savruldum. Beyaz bir boşluğun içine düştük. İblis'in son sözü kulaklarıma usulca ilişti;

- Ölüme gidiyoruz Esila. Her şey şimdi bitti!...

Ve son bölüme sayılı günler kalır! +25 Vote olunca yeni bölüm gelecektir.

HayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin