- Bölüm 8 -

4.2K 275 34
                                    

Gençler vote ve comment çok az geliyor. Kitap toplam 1000 okunma ve +60 vote olunca yeni bölümler gelecektir. Bu bölüme de lütfen +10 vote gelsin. :) İyi okumalar.

Bir anda kendimi siyah bir odanın içinde bağdaş kurmuş oturur vaziyette buldum.Ortamı aydınlatan tek ışık ortada duran bir mumdu. Her şey siyahtı. Hiç bir şey göremiyordum. 

Titreyerek konuşmaya çalıştım;

- Şetaret? Burada mısın?

Sesim boş odanın içinde yankılanıyordu. Birden hissetiğim soğuk bir dalga mumu söndürdü. Duyduğum ses ile çığlığı basmam bir olmuştu.

- Buradayım tatlım. Hemen yanındayım. Beni hissetmeye çalış.

Birden mum yine yandı. Korkudan titriyordum artık. Birden duyduğum ağlayan bebek sesi ile arkamı döndüm. Hıçkırarak ağlayan küçük bir bebeğin sesiydi bu. Şetaret yine konuşmaya başladı;

- Bir bebek için hazır mısın Esila? Küçük bir canavar için? Dedi ve birden mumun önünde elinde kanlar içinde yatan bir bebek ile belirdi.

Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Şetaret benim gibi yere bağdaş kurarak oturdu. Bebeği bana uzattı.

- Tut! tut hadi. Bu bebeği tanıdın mı? 

Onaylamayarak başımı iki yana salladım. Sessizce ağlamaya çalışıyordum. Şetaret ağlamamdan hoşnut olmuş gibi görünmüyordu. 

Şetaret yanan mumun ışığında korkunç bir gülümseme ile bana baktı.

- Sen o bebeğin ruhuna sahipsin. Eğer yaşasaydı senin yaşında olacaktı. Ama ailen onun canına kıydı. Karşılık olarak ne isteyeceğimi bile sormadan defolup gittiler.

Derin bir nefes aldı ve kaldığı yerden devam etti;

- Dolunayın baş gösterdiği bir gecede ailenin yanına geldim sessizce. Sana baktım , sana verdiğim masum ruha bir anlığına olsa bile üzüldüm. Birden annen uyandı. Usulca yaklaştım yanına. Kulağına eğildim ve karşılığını belirttim.

Göz yaşlarımın eşliğinde konuşmaya başladım;

- En çok sevdiğim kişinin ruhu! 

Şetaret gülümsedi ve onaylarcasına başını salladı. Sonra lafına devam etti;

- Fakat ben istediğim zaman başlayacaktı bu lanet. Sen 17 yaşındayken istedim lanetin başlamasını. Ve aldım ailenin canını. Şimdi sıra Barkın'da. Onu sevdiğinden emin oldun kendini öldürmeden önce. 

Birden çığlık attım ve;

- Hayır! Emin felan değilim! Hayır! Dedim ve kucağıma baktım. 

Bebek felan yoktu. Gitmişti. Hayal mi gördürmüştü bana yoksa? 

Şetaretin yüzündeki şeytani gülümseme son buldu birden.

- Emisnin. Ona aşıksın , ona bağlısın ve ona sonsuza dek ihtiyacın var. 

Ne derse desin kabul etmek istemiyordum. Ama haklıydı. Lanet olsun haklıydı.

Birden Şetaret ayağa kalktı ve;

- Onu getirin! Dedi.

Arkadan gelen üç tane adam Barkın'ı tutuyorlardı. Adamların gözleri Mirza gibi siyahtı. Barkın'ı gördüğümde çığlık attım ve ona sarılmak için koşuyordum ki arkadan iki kol beni tuttu. Arkamı döndüğümde Mirza'nın bana bakan siyah gözlerini gördüm. 

Barkın baygın duruyordu ki birden uyandı. Bağırmaya başladı uyanır uyanmaz;

- Bırakın beni ! Hayvan herifler! Bırakın! 

Ağlamam şiddetlenmişti. Yalvarmaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Şetaret birden söze girdi;

''Kan ile yapılmış bir sözleşme , kan ile son bulur'' Dedi keskin gözlerini çevirerek. Gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyor , ayakta dahi durmakta zorluk çekiyordum. Yere yığıldım. Artık yalvarmak gelmiyordu içimden. Birden yanımda olduğunu fark etmediğim perdeler açıldı. İçeri yeni doğan güneşin ışıkları giriyordu. Yalvarmamın hiç bir şeyi değiştirmeyeceğini anladım o sabah... 

Şetaret konuşmaya devam etti;

- Güneş doğmak üzere tam zamanı!. Bitirin işini! Dedi ve adamlarına döndü.

Son olarak Barkın'ın gözlerine baktım. ''Özür dilerim'' dedim ve dökülen göz yaşlarım gibi bende döküldüm. 

Adamlardan biri cebinden üzerinde şeytanın resimi olan buçağı çıkardı. Ayağa fırladım ve ''Hayır'' diye bağırdım. Birden Barkın'ın boğazından çıkan kanlar yüzüme çarptı. Barkın yere yığıldı. 

Yüzüme dokundum ve ellerime bulaşan kana baktım. Gözlerimden yaş gelmiyordu artık... Şetaret gülümsüyordu. Mirza ve diğer adamlarıyla birlikte karanlığa doğru ilerlediler. Birden perdeler kapandı ve yine içerisi mum ışığına büründü.

Mumun aydınlattığı odada Barkın'ın yüzüne bakıyordum. Onun gibi yere uzandım ve ellerimi ona doladım. Boğazından akan kanlar saçlarımı kırmızıya bürüyordu... 

Gözlerimi kapadım ve kendimi karanlığa bıraktım.

Yeni bölüm kitap okunması +1000 ve bu bölüm +10 vote olunca gelecektir. :) 

HayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin