- Bölüm 13 -

4K 232 23
                                    

Merhaba gençler! Paranormal ve Korku'da ilk 10'a girmişiz. Çok teşekkürler. Şimdi bu bölümde çok farklı bir hayat'ı anlatacağım. Almina adından bir kızın gözünden okuyacaksınız bunları. Bazen de Esila'nın gözünden. Haydi başlayalım;

#Almina'nın Gözünden#

Kütüphane'nin kapısına doğru hızla ilerledim. Kapısını hızla ittim ve bayan Angela'ya tebessüm ettim. O bu kütüphane'nin kurucusuydu. Sanırım Yunanistan'da yaşamaya başladığımdan beri onu tanıyordum. Yanıma geldi ve;

- Merhaba Almina. Sanırım sınav'a az kaldı. Dedi ve gülümsedi.

- Evet Bayan Angela çok çalışmam lazım. Dedim ve kitabımı açtım. 

- Yunanca'yı çok çabuk öğrendin. Kaç senedir buradaydın?

Güldüm ve;

- 8 Sene oldu. Ama ilk sene de öğrenmiştim.Üvey ailem sayesinde. Dedim ve kalemlerimi çantamdan çıkarttım.

Bayan Angela tebessüm etti ve çalışmam için beni yalnız bıraktı. Tam kafamı gömüp çalışmaya başlıyorudum ki sessizliği açılan kapı kısa bir süreliğine bozdu. İçeri sarı saçlı , güzel ve alımlı bir kız girdi. Benim yaşlarımdaydı. Gerçekten çok güzel görünüyordu. 

Bayan Angela'nın yanına ilerledi ve İngilizce bir şeyler söylemeye başladı. Bayan Angela ise ingilizce konuşamadığı için onu anlayamıyordu.

#Esila'nın Gözünden#

Atina'da bulunan kütüphaneye ilerliyordum. Çok büyük bir yerdi. Kapısına vardığımda bir an için düşündüm. Gerçekten buna gerek var mı diye. Büyü kitaplarına bakacaktım. Belki de içinde bulunduğum bu durumdan beni kurataracak bir şeyler vardır diye.

Düşüncelerimden kurtulup kapıyı ittim ve içeri girdim. Kütüphane çok büyük olmasına rağmen sadece bir kişi oturuyordu içeride. Beyaz tenli esmer bir kız kitaplar önünde ders çalışmaya çalışıyordu anlaşılan. İçeri gidiğimde bana baktı uzun süre. Birden onu bir yerden tanıdığımı düşündüm. Yüzü aşırı derece de tanıdık geliyordu. Umursamadım.

Kütüphane görevlisi bir kadın duruyordu hemen karşıda. Kütüphaneyi aydınlatan mumlar'ın yanında sandalye de oturmuş bir kitabı inceliyordu.

Beni görünce ayağa kalktı ve gülümsedi. İngilizce konuşmaya başladım;

- Merhaba. Ben büyü kitapları bölümünü arıyorum da. Şeytan , büyücülük yada cadıcılık. Fark etmez. Acaba gösterir misiniz? Dedim ve kadına baktım.

Yüzüme şaşkın bir hal ile bakıyordu. Kahretsin! İngilizce bilmiyordu. Birden çakan şimşek ile korktum. Kadın ingilizce konuşmaya çalışarak zar zor iki kelime kurdu;

- İngilizce bilmiyorum. Üzgünüm. Dedi ve ellerini kaldırdı.

Arkamı dönüp tam çıkıyordum ki oturan kız ingilizce konuşmaya başladı;

- Hey!. Ben biraz ingilizce biliyorum. Sana yardım edebilirim.Dedi.

İçimde bir umut ışığı yandı o anda.

Gülümseyerek kızın yanına ilerledim ve ingilizce;

- Merhaba. Ben Esila. Dedim ve tebessüm ettim. 

Kız birden afalladı ve Türkçe konuşarak;

- Türk müsün? Dedi ve güldü.

Bugün gerçekten şanslı günümdeydim.

- Evet! Dedim ve karşısında ki sandalyeye oturdum. 

Bana elini uzattı ve;

- Ben Almina Tunçel. Dedi.

HayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin