- Bölüm 28 -

3.5K 201 19
                                        

Merhaba gençler! Bir önceki bölümümüzde iki önemli karakter öldü. Sonuçta final'e çok yaklaştık. Anlamayan okuyucularım. Kutudaki kafa İblis'İn , bir diğer adı ile Teb meleğinin kafasıydı. Kimin öldürdüğünü ileride öğreneceksiniz. Multimedya'da Teb meleği var. Her neyse. İyi okumalar!  

1 Hafta sonra;

Barkın elimden tuttu ve evin içine girdi. 

- İşte burası senin evin. İstersen seninle kalabilirim. Dedi ve gözlerime baktı.

Benimle kalmak istiyordu. Fakat izin vermeyecektim. Sonuçlarıma göre sadece bir kaç hafta sonra kendime gelecektim. Ona ihtiyacım yoktu. Kafamı ''Hayır'' der gibi salladım. Gülümsedi ve kapıyı kapatıp dışarı çıktı.

Evimi inceledim. Elimde ki haplarla dolu poşeti kenara bıraktım. Doktor'a kutudan bahsettiğim de yine bana beynimin yaptığı oyunlardan bahsetmişti. Onlar için bile hap vermişti. Fakat hala nasıl oldu da yanıp kül olduğuna açıklık getirememiştik. 

Üst kat merdivenine doğru ilerledim. Üst katta bir sürü oda vardı. Barkın'ın anlattığına göre ailem bir sene önce ölmüş. Onları tanısaydım üzülürdüm. Fakat tanıdığım sayılı kişiler vardı. 

Ayna'ya doğru ilerledim. Kendimi inceleyecektim. Boy aynasının karşısına geçtiğim an birden şoka girmiştim.Gözlerim siyah , saçlarım ise uzun siyahtı. Ama nasıl olurdu!? Saçlarımı kazıtmışlardı. Bu sefer korkmamaya çalıştım ve;

- Kimsin sen!? Beynimin bana yaptığı bir oyun mu bu!? Dedim ve ona baktım. 

Hareketlerimi tekrarlamaktan başka yaptığı bir şey yoktu. Ona yaklaştım. Fakat sorun şuydu ki o bana yaklaşmadı. Birden gözleri gözlerime kaydı ve;

- Ben senin ruhunum. Dedi ve gülümsedi.

Aniden çığlık attım. Attığım çığlık ile her şey normale döndü. Aynada ki kişi bendim. 

Hemen aşağı kata indim ve hapları elime aldım. Su eşliğinde içtim. Hemen bir aynanın karşısına geçtim. Yine oradaydı! Bu benim beynimle alakalı değildi. Bu benim kim olduğum ile alakalıydı. Ben normal bir kız felan değildim. 

Arkamı döndüğüm anda kendimi orada gördüm. Çığlık atıyordum ki kafamı tuttu ve anlamadığım dilden sözler söyledi. Birden yere düştüm. Anında her şey beynime girdi. Kim olduğum , kafamı çarpmam , İblis'İn kafası ve Şetaret...

Derin bir nefes aldım ve kafamı ona çevirdim. Bu sefer karşımda kendi görünümü ile duruyordu. Aynı Teb meleğine benziyordu. Fakat yüzü onun gibi uzun değildi. Saçları ise normaldi. 

Ayağa fırladım ve;

- Onlar öldü mü! Şetaret ve İblis!?

Dedim ve aynaya döndüm. Saçlarım yoktu! Kazıtılmıştı. Birden kafamda ki yaralar iyileşti. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Saçlarım  yoktu!.

Ellerini başıma koyan şeytan bir kaç kelime söyledi bir anda. Saniyeler içerisinde siyah saçlarım belime uzandı. Göz yaşlarımı sildim ve şaşkınlık ile Şeytan'a döndüm.

- Ruhunu bize sattın. Sana zarar gelmesine izin vermeyeceğiz. Merak etme. İblis öldürüldü. Şetaret ise ne yazık ki can verdi.Canlandırma büyüsü yaptık. Fakat işe yaramıyor. Teb meleğinin gücü ile öldürülmüştü. Dedi ve arkasını dönüp gidiyordu ki kolunu tuttum.

- Dur! Peki ya İblis nasıl öldürüldü!? Şimdi ne olacak?

Cevaplar beni ürkütmüş ve sevindirmişti;

- İblis'i biz öldürmedik. Yapanın kim olduğunu bilmiyoruz. Ondan korkuyoruz. Bize neden yardım ettiğini de bilmiyoruz. Meydan'a bir ışık indi. Ardından İblis'İn kafası yerde yuvarlanıyordu. Onu ise sana yolladık. Şimdi ne mi olacak? Bitti. Kurtuldun. Dedi ve kolunu çekip kapıya ilerledi. 

Arkasından sadece bakmak düştü üzerime. İnanamamıştım. İblis ölmüştü. Her şey bitmiş gibi değildi. Aklıma yapan kişi takıldı. O kim olabilirdi?

Banyo'ya ilerledim. Sıcak bir duş alacaktım. Suyu açtım ve dolmasını bekledim. Yatağa oturdum. Düşünmeye koyuldum. Bana kim neden yardım etmişti? 

Aniden suyun sesi geldi. Banyo'ya ilerledim. Üzerimi çıkardım ve suyun içine girdim. Uykuya dalacaktım. Kafamı suyun içine soktum ve etrafa baktım. İçimde değişmeyen tek şey buydu. Bunu çocukken de yapıyordum. Etrafa bakıyordum ki tavanda yapışmış bana bakan bir yaratık gördüm. Çığlık attım ve kafamı sudan çıkardım!.

İblis yaşıyordu!. Teb meleğiydi o. Onu tanımıştım. Hemen üzerime bir havlu aldım ve duştan çıktım. Birden aynanın üzerinde ki yazı dikkatimi çekti;

Ben hala yaşıyorum Sürtük! Öldüğümü düşünmen çok saçma. İntikam almak için geri döneceğim. Bekle beni!...

Gözlerim açılmıştı. O yaşıyordu! Peki ya bana yollanan kafa kime aitti!? Aklımda sorular birikmişti. Hemen beni koruyan Şeytanlara ulaşmalıydım. Merdivenlere ilerledim. Salona iniyordum ki gördüğüm manzara ile baygınlık geçiriyordum.

Beni koruyan ve ruhuma sahip olan 6 şeytan'ın kellesi salonun ortasında duruyordu!...

Şimdi işim bitmişti!

Korku dolu bir bölümdü! Sürpriz! İblis yaşıyor mu!? Yoksa bu farklı birinin oyunu felan mı? Yeni bölüm +20 Vote olunca gelecek. 

HayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin