"Anadolu İrfanı"

39 13 3
                                    

Ol deyince olduran, yüreklerimizi imanla dolduran, Yüce Yaradanın doksan dokuz adıyla..

Bismillah diyelim dostlar muhabbete revan olmadan önce.. 

İrfan nedir ? bununla başlayalım demlenene kadar devam edelim inşallah ve sonrasında bu güzel yurdumun insanında barınmış ve edep merhalesinden geçmiş, un ufak olmuş gönüllerden bahsedelim.. 

Kelime manası ile anlama, bilme demeye denk gelir. İrfan, yalnızca bir erkek ismi ise hiç değildir ey güzel dostlar.. İrfan demek, Allah'ı tanımak, bilmek, ondan ar etmek demektir.. İrfan dostlar, asla benim imanım tamdır demeyi bir edepsizlik görmek ve iman yolunda sırat-ı müstakim' i ehlinden yani Peygamberi Zişan' ından öğrenmektir. İsar sahibi, ey kutlu Nebi ( S.a.v.) bizlere öylesine güzel bir yol bırakmıştır ki o yoldan ayrılmayana selam olsun. Sünnet-i Seniyye bizlere öylesine rahmani duygular ve kutlu hissiyatlar yaşatır ki biz ümmet-i Muhammed olarak sımsıkı sarılmak ile mükellefiz, o kıymetli meşalenin gönüldarlarıyız. Yukarıda belirtilen "İsar sahibi" daha evvel duymadığınız bir kalıp olabilir lakin çoğunuz ismen bilmeseniz de idrak etmiş ve kalbin tasdiklemişsinizdir. Bir ihtiyaç oluştuğu vakit, yeme-içme olur giyim-kuşam olur fark etmez, kendi ihtiyacını değil de başka bir mümin kardeşinin ihtiyacına sebep olmaktır İsar sahibi olmak.. Çok açsınız ve önünüzde sipariş etmiş olduğunuz sıcak bir kap yemek var. Tam yemeye başlayacaksınız ki karşınızda karnı aç bir kardeşiniz var, denk geldi göz göze geldiniz.. Şimdi siz nasıl bir İrfan sahibiniz şahit olunuz.. Kendi karnınızı kayırdınız ve unuttunuz, yemeğinizi az evvelki kardeşinize verdiniz onun karnının doymasına vesile oldunuz.. İşte bu bir peygamber (S.a.v.) hassasiyetine örnektir. Bizde bu şekilde davranarak Sünnet-i Seniyye' ye uymaya gayret gösterelim inşallah. 

Eee dostlar haliyle bu güzel topraklar vakti zamanında ne evliyalar ne enbiyalar ne peygamber sevdalıları ağırlamadı ki.. Böylesine güzel bir vatanımız var, Elhamdülillah.. Onların derdi ile dertlenip, aşkı ile aşlandırılmış bir millet, nasıl olsun da ayrı düşsün en sevgiliden, nasıl unutsun lütufkar olan Yaradanını.. Anadolu insanı gönül zenginidir, tamah etmez dünya malına; tıpkı Garibullah bir Sevgili gibi.. Onsuz doğrulara nasıl doğru der ki.. Göz yaşlarının kalpten geldiği bir milletin İrfanından bahsediyorum. Nasıl olur da Zenginin parasına göz eğer ki.. Yetimi, Öksüzü yokluklar arasında olsa bile doyuran ve gözeten bir milletten bahsediyorum.. Nasıl olur da şehid verdiği oğlunun ardından gurur duyuyorum diyebilir ? Bu sorunun muhattabı olan Bir milletin İrfanından bahsediyorum a dostlar.. Elbette bu soruyu soran, kendisinden bile utanması olmayan, milletten ar etmeyen, yüzsüz bir ahmaktır onda hemfikiriz.. "Elhamdülillah, benim oğlum dünyaya geldiğinde bizleri onurlandırdı, sonrasında Şehid olarak yeniden bizleri onurlandırdı" diyerek dimdik ayakta duran ve devamında herşeyin Allahtan geldiğini belirterek hiçbir şekilde isyan halinde değiliz diyerek bilinçli halde olduğunu gösteren bir babanın tamda anlatmak istediğimiz "Anadolu İrfanı" na sahip olduğunu göstermektir amacımız..

Tüm şehidlerimizin mekanları Cennet-ül Baki olsun inşaallah.. Rabbim Anadolu İrfanına sahip yeni nesiller yetiştirmeyi ve gönüldaşlarımızın çokluğunu hepimize nasip eylesin.. 

Selam ve dua ile.. 

İnsan Hak'ta Hak İnsandaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin