Kül Olmuş Kalpler Diyarı|9.BölümGözlerimizi yeniden ışığa açtığımız an bizim için bir yenilikti. Yeni bir gün yeni bir hayat... Fakat dünlerimiz de peşimize takılıyor ve kırıntısını bırakıyordu. Kim ne derse desin geçmiş her zaman geçmişte kalmazdı, kalamazdı. Çünkü o artık hayatımızın bir parçası haline gelmişti. Hatta bazı anıları günlük yaptığımız rutin işlerimiz gibiydi.
Ben her sabah başka bir umutla açarken göz kapaklarımı kader yine aynı sorunları seriyordu önüme. Arkama bakmadan kaçışlarım dahi bir fayda etmiyordu artık.
Biraz sonra gözlerim hafiften açıldı ve mahmurlukla etrafı seyretti. Kirpiklerim birbirine değerek kırpışıyor uykumun açılmasını sağlayarak beni kendime getiriyordu. İnce olan yorganı ayaklarımla itekleyerek üstümden çekip kollarımı iki yanıma açarak esnedim.
Yerimden dermansızlıkla ayaklanarak paytak adımlarla odadan çıkıp banyoya adımladım. Adımlarım sarsak ve küçüktü. Çünkü kendimi bitkin ve tükenmiş hissediyordum. Bu fiziken değil ruhen bir yorgunluktu. Zihnimin içindeki soru işaretleri beynimi yoruyordu. O da bedenimi.
Bir taraftan ablam için endişeliyken diğer taraftan Karan için yanıyordum. Ona karşı duyduğum şey her neyse her geçen gün bir volkan gibi büyüyordu sanki. Bu duygu neydi ? Onu dahi bilmiyordum! Hoşlantıdan çok daha fazlası olduğuna emindim. Ama aşk kadar yüce bir duygu beslediğime de emin değildim. Sahi Aşk neydi ki? Bu soruya verecek bir cevabım dahi yoktu aslında. Belki de bu yüzden bir ikilem arasında takılıp kalmışım.
Banyonun kapısını usulca ardımdan örttükten sonra aynanın karşısına geçerek simamı inceledim. Çöken yüzüm rengini kaybetmiş gibiydi. Musluğu açarak avucumu doldurup suyu yüzüme vurdum. Bunu bir kaç defa daha uyguladıktan sonra ıslak ellerimle kabaran saçımı geriye doğru itekleyip derin bir nefes aldım.
Günlerdir bir kaç gün sonra yapılacak olan düğün için planlar yapıyordum. Fakat başarılı olduğum söylemezdi. Düşüncelerim her seferinde yere çakılarak parçalara ayrılıyordu. En iyi fikir kaçmaktan başka hiç bir şey değildi. Fakat Sozan'ın yaptığım planlardan haberi dahi yoktu ve kabul etmeyeceğinden de eminim. Bu hayatı kaçarak geride bırakabilirdik. Sadece ikimiz her şeyi yeniden inşa edip hayatlarımıza istediğimiz gibi devam edebilirdik. O istemediği bir evliliği yapmak zorunda kalmazken bende başımdaki Amer derdinden kurtulabilirdim.
Gözlerim pencereden gelen güneş ışığıyla mayışırken sıkıca yumdum. Her şeyi unutmak ve huzuru tatmak istiyordum...
|||
Parmaklarım arasında tuttuğum karton bardağın içindeki sıvıyı dudaklarıma doğru götürerek küçük bir yudum aldım. Sıcak olan sıvı boğazımdan geçerken kirpiklerimi kaldırdım. Güneş ışığı direk yüzüme vurup gözlerimin kısılmasına yol açtı.
Derin bir nefes alarak başımı çevirip etrafa bakındım. Ve irislerime canımı feda edeceğim adamın sureti çarptı. Sarı saçları bir altın gibi parlarken, okyanus gözleri bir hançer gibi küçük bir anlığına değdi gözlerime. İçli bir nefes alarak gayriihtiyari bir şekilde başımı eğdim. Yüreğim hızla kan pompalamaya başlamıştı bile. Yanaklarım alev alev yanarken zorlukla yutkundum.
Hani hayatlarımız da öyle bir an gelir ya; eliniz ayağınız birbirlerine dolaşır, ne yapacağınızı bilemezsiniz. Heyecandan asla yapmam dediğiniz şeyi yapıverirsiniz. Bunların hepsi sevmekten ötürüydü. Ona karşı duyduğunuz heyecandan ötürü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)
Ficción General🦋 BİR DOĞU MASALI "Bazen bir kadın uğruna bu hale geldiğine inanamıyorum." buz gibi bir tonla konuşan abisinin sesiyle göz kapaklarını esaretle örttü Amer. O sadece bir kadın değildi. O aldığı her nefesti, yaşadığı her andı, yürüdüğü her yoldu...