KOKD•28|BÜYÜK YEMİN

3.6K 195 136
                                    


Bu bölüm yeniden yazılmış ve değiştirilmiştir!

Kül Olmuş Kalpler Diyarı||28.Bölüm

Şimdi bir yanım cennet diğer yanım cehennemdi. Öyle karışık duygular içindeydim ki, ben bile çıkamıyordum bu işin içinden. Karan'ı yüz üstü bırakmış ve ihanet etmiştim, işte bu canımı acıtıyor ve ona karşı vidan azabı çekmemi sağlıyordu. Sözleri zihnimde yankılanıyor, az önce yaşadığım kötü anıları bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerek kalbimi deşiyordu.

Ve yanımda oturan adam. Bunca yıl uzak kalmaya çalıştığım, kaçtığım Amer Dağdelen. Her seferinde acı duygusunun üstün olduğunu hissediyordum fakat yerini nefret duygusunun aldığını hissetmeye başlıyorum,

Allah'ım bu çıkmazlık içinde maf olmadan kurtar beni. Bana bir yol göster...

Beyaz rengindeki masadan bakışlarımı alarak kirpiklerimi kaldırdım. Şimdiye kadar bir kaç defa gördüğüm insanlar bana bakarak, dört gözle cevabımı bekliyordu. Çünkü onlarda buna şahitti. Yıllardır Amer'le olan çekişmeli hikayemize...

Titrek bir nefesi verdikten sonra alacağım bir diğer nefes boğazımda kaldı. Çünkü nikah memurunun sorusu gecikmemişti.

"İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Şehmuz oğlu Amer'i eşin olarak kabul ediyor musun?" yüreğime bir hançer saplandı. Çok derin saplanır bazı acılar, çok can yakar. Nefesin kesilir, bedenin uyuşur.

Amer'in kucağımdaki elimi tuttuğunu hissettiğim an başımı çevirerek katran karalara baktım. Heyecanla cevabımı bekliyordu. Bununa içim burkuldu. Kimsenin benim yüzümden üzülüp, kırılmasını istemiyordum. Keşke... keşke Amer bana olan büyük aşkını bir takıntı haline getirerek ikimizinde hayatını zehir edip, cehenneme çevirmeseydi. 'Hayır.' dan anlasaydı. Peşimi bırakıp kendine yeni bir hayat kursaydı.

İçim huzursuzla dolarken başımı usulca çevirilerek uzakta kalan kapı pervazında dikilmiş Ayşe'ye baktım. Bana gülümseyerek bakıyordu. Bununla heyecanla kaşlarım kalkarken o başımı olumlu anlamda sallayarak mesajı vermişti. Anında dudaklarım kıvrılırken rahatlamış bir nefesi ciğerlerime çektim.

"Kabul ediyor musun?" nikah memuru sessiz kaldığım için sorusunu yenilirken ona taraf dönerek yutkundum ve sorusunu cevapladım.

"Hayır." büyük bir zafer kazanmışım gibi heyecanlanırken Amer'in avuçları arasındaki elimi sert bir şekilde çekerek oturduğum yerden ayaklandım.

İnsanların şaşkınlık uğultularını işitirken umursamadan adımlamaya başladım ve zihnimde biraz önce yaşadığım anılar canlandı.

Karşımdaki okyanus gözlü adama bakarken nefes alamadığımı hissettim, kalbimin durduğunu. Sanki biri eline almışta acımadan avuçları arasında sıkıyordu.

"Kar-..Karan..." ismi kekeleyerek dudaklarımdan döküldüğünde sağ gözümden bir damla gözyaşı akarak gelinliğin kabarık eteğinin üstünde imzasını attı. "S-sen...Nasıl? Yani... sen..." kelimeleri toparlayamıyor, konuşamıyordum. Karşımdaki adam gerçek miydi? Yoksa bir rüyada mıydım, onu bile bilemiyordum.

Bilincimi yitirmiş, ruhum azap çekiyordu. Dehşet verici bir durumun içinde sıkışıp kalmıştım. Belirsiz bir şekilde ne yapacağımı bilemiyordum. Sanki bedenim donmuştu.

"Sozdar...?" okyanuslarını gözlerimden ayırıp bedenimde gezdirdiğinde zorlukla yutkundum ve zaman kaybetmeden hızla ona doğru bir adam atarak kollarımı boynuna doladım. Yaşlar gözlerimden yağmur misali akarken dudaklarımdan bir hıçkırık koptu. "S-sen.. yaşıyorsun..." dudaklarım itinayla kıvrıldığında daha fazla ağlamaya başladım. Onunda kolları anın hızıyla belime sarıldı.

KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin