KOKD•37| YÜZLEŞME

3K 122 145
                                    


Kül Olmuş Kalpler Diyarı | 37.Bölüm

Günler günleri kovalarken zaman su misali akıp gitmişti. Kazanın üstünden on gün geçmiş ve Sozdar hastanenden çıkış yaparak konağa dönmüştü. Durumu son derece iyiydi.

Yatağında oturmuş vaziyette pencereden karanlık olan gökyüzünü izliyordu. Ne hacetti ki tek bir yıldız dahi yoktu. Bu onu istemsizce üzmüştü. Çünkü yıldızları annesi ve ablası Sozan'mış gibi benimsemişti.

"Dilbirinam, ilacını getirdim." Kapının açılma sesini işitmişti aslında ama umursamamıştı Sozdar.

Ona bakmayı tenezzül etmezken "İstemiyorum." diye kısaca konuştu. Gitsin istiyordu, yalnız kalmak istiyordu. Çünkü ruhu uyanmış ama bedeni uyuyordu hala. Bu yaşananlara karşı en ufak bir tepki veremiyordu. O kaybolmuştu artık, tükenmişti, yok olmuştu ve şimdi de ölüyordu...

"Olmaz, sağlığına dikkat etmemiz gerekiyor." şefkat kokan sesi dahi midesinin kasılmasına sebep oluyordu.

Çünkü artık uyumak istiyordu ve bir daha uyanmamak. Bu yaşadığı kabustan kurtulmak istiyordu. Bu lanet kafesten kaçmak. Kendisi çok şey istiyordu ama sadece istemekle kalıyordu.

Sozdar'ın sessiz kalışıyla yıkılan heybetli neden pes etmedi. Yatağın köşesine oturarak su dolu bardağı usulca komisinin üstüne koydu. Sozdar bir kere bile dönüp bakmazken o uzun parmakları arasında tuttuğu kutudan ilacı çıkardı. 

Amer Sozdar uyandığından beri her gün, her gece konuşuyordu onunla fakat genç kız kısa cevaplar haricinde konuşmuyor hatta her zaman susuyordu. Sonunda pes etmişti. Kurtuluşu olmadığını asla da olamayacağını anlamıştı. Ne yazık ki Amer'e tutsaktı ve bu görünmez parmaklıklar arkasından aslada çıkamayacaktı. Geç de olsa bunu anlamıştı. Bu yüzdendi bu tavrı. Bu yüzdendi bu suskunluğu. Çünkü kabul etsede yediremiyordu kendine. Ruhu kanıyordu.

Hapı usulca ona doğru yönlendirdiğinde, Sozdar avaz avaz bağırmak istedi ama susmaya mahkum kaldı.

"Peki içme." Amer sıkıntıyla konuştuktan sonra ilacı da bardağın yanına bırakarak ayaklandı.  Onu incitmek istemiyordu. Zaten o gece yeterince hata yapmıştı.

Yatağın sol köşesinde kalan kanepeye  doğru adımlayarak  heybetli bedenini oraya bıraktı. Yorgundu hem ruhen hem de bedenen. Buna rağmen göstermemek adına büyük çaba gösteriyordu.

Kalbi acılarla kavrulmaya devam ederken  "Özür dilerim Dilbirinam..." diye kısık ve çaresiz çıkan ses tonu son derece ağlamaklıydı. Sırtını kanepeye yaslamış, buğulu gözlerini tavana dikmişti.

"Seni incitmek istememiştim." Durgun ve kırılgandı tonu.

Hiç bir şey hissetmeyen Sozdar bedenini kaydırarak sırt üstü uzandı. Ve gözlerini usulca örttü. Hissizdi ve yitik.

"Ama engel olamadım kendime..." titrek, derin bir nefes aldı ve devam etti cümlesine. "O adamın yakınında olma düşüncesi bile beni deli ederken gerçeği yıktı." sağ gözünden bir damla yaş akarken kanepenin kumaşına doğru yol aldı. Ruhu çığlık çığlığa bağırıyor, kalbi feryat figan ağrıyordu.

"Kıskandım." itirafıyla birlikte adem elmasını tuttu.

Bir kaç dakika boyunca konuşmadı. Düşündü, acıyan kalbine vakit verdi. Sonra yeniden dudaklarını araladı. "Biliyor musun? Kapardım gözlerimi her gece..."

KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin