Kül Olmuş Kalpler Diyarı |15.BölümGüneş yorgun bedenimi keskinin üzerinden sıyırıp dinlenmeye çekilirken , gündüzün diri soluğu üzerime perde perde inmekteydi. Gecenin sükunutu , gündüzün cıvıltısına devrediyordu nöbeti Gözümün önünde uzayıp giden uçsuz bucaksız masmavi gökyüzü aydınlığa teslim oluyordu ve ağaçlara şarkı söyleten rüzgâr insana yaşama sevinci veriyordu
Mayıs ayı sabahının bu açık ve sıcak gününde bahçenin bütün ağaçları renkli ve neşeliydi; benim gibi. Çünkü asla olmayacak gözüyle baktığım tahayyüllerim gerçekleşiyordu.
Yattığım yerden doğrulup esnediğimde, bakışlarım odayı taradı. Ablam uyanmış olmalıydı , yatağı hiç bozulmamış gibi topluydu. Kulaklarımı arşina eden melodi sesiyle, komidinin üzerindeki telefonumu aldım.
'Karan'
Okuduğum isimle dudaklarım anın hızıyla kıvrıldı. Parmağım telefonun üstünde dururken açıp açmamak konusunda kararsızdım. Konuşmak için deliriyordum ama aynı zamanda utanıyordum. Bu nasıl bir ikilemdi?
Derin bir nefes alarak açtım. Ve onun cennet tondaki sesini işittim.
"Günaydın uykucu." Neşeliydi.Boğazımı temizleyip derin bir nefes aldım. "Günaydın."
"Bana gün çoktan aydı be Rapunzel." Arka tonda kağıtların hışırtısı, insanların uğultusu geliyordu. Belli ki hastanedeydi. "Bugün hastaneye uğrayacak mısın?" sözlerine şaşırırken safça sordum. "Neden?"
"Anlaşıldı beni özlememişsin." cümlesiyle yanaklarımda benek benek kızarmalar olduğunu hissettim, sanki karşımdaydı.
"Özledim." Ses tonum hassas ve utangaçtı. Zorlukla yutkunup derin derin nefesler aldım. Bir elim telefonu tutarken diğer elim yüreğimin üstündeydi dizginlemek için, çok başarabilecekmiş gibi.
Hoş ve gururu okşayan bir bir sesle konuştu. "Bunu duyduğuma sevindim güzel gözlüm."
Güzel gözlüm...
Kelimenin tatlılığı altında ezilmemek elde değildi.
"Bugün gelmeyeceksen eğer ben yanına uğrarım." diye konuştuğunda
heyecan ve tedirginlik içinde boğuştum. Ona ailemi anlatma fırsatım hiç olmamıştı, aileme de kendisini. Hem anlatsam ne diyecektim ki; her şey öyle ani öyle beklenmedik olmuştu."Güzel göz?" Düşüncelerimden dağılmamı sağlayan yine onun muazzam sesi olmuştu.Genzimi temizleyip sakin olmaya çalıştım. Bu heyecan yılların birikimiydi. "İşimiz erken biterse geleceğim. Ama söz veremem." diyerek derin bir nefes aldım. Neyseki kekelememiştim.
Allah'ım neden karşımdaymış gibi hissediyordum ki sanki?
"Gözlerim her yerde seni arıyor." Sözleriyle yüreğim hopladı. Ve sol göğsümün üstünde duran elim yumruk halini aldı. Göz kapaklarımı kapattım huzurla. "Sanki bir yerden çıkacaksın da, utançtan o güzel gözlerini benden çekeceksin.." Her sözünü kalbime davet ederken yanaklarımın benek benek kızardığını hissediyordum.
"Yanakların kızaracak ve saklamak için başını eğeceksin..." dudaklarım kıvrıldı. Onun ise derin bir nefesi ciğerlerini çektiğini işittim. "Sozdar seni seviyorum ve asla kaybetmek istemiyorum." Son cümlesiyle yutkundum. Sanki aramızda yatan Amer lanetinin nelere sebep olacağını biliyordu da saklıyordu. Sanki onun öğrenmesiyle kötü şeylerin olacağını biliyordu da korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı)
Ficción General🦋 BİR DOĞU MASALI "Bazen bir kadın uğruna bu hale geldiğine inanamıyorum." buz gibi bir tonla konuşan abisinin sesiyle göz kapaklarını esaretle örttü Amer. O sadece bir kadın değildi. O aldığı her nefesti, yaşadığı her andı, yürüdüğü her yoldu...