KOKD•31| HOŞÇAKAL SEVGİLİ

4.2K 214 144
                                    

iki bölüm birden geldi 🙈

Kül Olmuş Kalpler Diyarı | 31.Bölüm

Gözüm saate ilişirken diğer yandanda saçlarımı topluyordum. Gür ve uzun olması oldukça zorlarlarken dağınık topuz haline getirerek sıkıntılı bir nefesi dudaklarımın arasından dışarıya verdim.

Tamda o sırada biri tarafından saçlarımdaki toka alındı. Saçlarım asi bir rüzgar gibi dağılıp düşerken omuzlarım üstünde yer edindi. Hissettiğim heyecanla yönümü hızla değiştirdiğimde korku ağzımda attı. "Karan?" Dudaklarımdan yavaşça dökülen kelimeyle birlikte ona doğru çoktan dönmüştüm.

"En çok belinde ahenkçe dans ederken seviyorum." fısıltı halindeki cümlesiyle nefesi ılık bir meltem gibi yüzüme esti. Gözleri yüreğimi sıkıştıran bir yoğunlukla irislerime bakmayı sürdürürken yanaklarımın kızardığını hissediyordum.

O kadar güzel gülüyor ve bakıyordu ki ne ara atladım ve sarıldım boynuna hiç bilmiyorum... Yıllardır hayatımdaymış gibi, sanki hep tanıyormuşum gibi, uzaklara gitmiş de yeni gelmiş gibi özlemle ve hasretle sarıldım. İşte dedim geldi öteki yarım, tamamlandım şimdi... Kalbimin acısını almaya, yaralarımı sarmaya ve beni yeniden hayata bağlamaya gelmişti sanki.

"Sabırsızım biliyorum; ama artık tek günün benden uzak geçsin istemiyorum." Başımı huzur veren boynun daha çok gömdüm.

"Benimle nefes al, benimle uyu, benimle uyan ve benimle yaşlan istiyorum." sözleri aktı içime ılık ılık. Kokusu aklımı aldı başımdan, sarhoş oldum. Konuşuyordu benimle ama öyle aldı ki beni benden sadece gülüyor ve susuyordum, aşk sarhoşu olmuştum sanki.

"Ve dua ediyorum ömrün ömrüme yazılsın diye, yol arkadaşım, dert ortağım ve en güzeli de çocuklarımın annesi ol diye." O an benimde içimden geçen tek şeyde buydu, dilerim ömrüm onunla son bulurdu.

Ama acı gerçekler vardı, hayatın asıl yüzü bir tokat gibi çarptı. Bu düşündüğüm, düşündüklerimiz sadece hayalde kalacaktı. Gerçekleşmesi zordu, zaman alırdı. Her ne kadar dirensekte nereye kadar baş edebileceğiz ki ? Gücümüz ne kadarına yetecek? Korkuyorum. Sonunda ölüm var diye korkuyorum.

"Seni seviyorum Sozdar." başımı boynundan çıkarıp gözlerimi gözleriyle birleştirdim. Ve içimdeki duyguyu bastırmaya çabaladım. Bana bu denli güzel bakarken, sesini böyle güzel tonlarken gerçekleri konuşup, anlatmak öyle zordu ki.

Bir eli sırtımdayken diğerini yüzüme bastırdı. Baş parmağıyla yanağımı okşamaya başladığında ise gözleri usulca gözlerimden çekilip dudaklarıma indi. Yutkunarak yüzünü incelerken güzelliği karşısında tepetaklak oldum.

Başını eğmiş, dudaklarıma uzanacakken arkamdaki tencereden gelen fokurdama sesiyle kendimize geldik. Hızla kolları arasından ayrılarak tezgaha yöneldim.

Ocağı kapatarak makarna dolu tencerenin kapağını açtım dudaklarım kıvrılırken arkamı dönmeden konuştum. "Makarna ve salata hazır. Sen sosu ne yaptın?" neşeliydi ses tonum ama aynı zamanda hüzünlü. Çünkü içim içten içten yanıyordu. Bu gecenin son gecemiz olması düşüncesi her saniye beni öldürüyordu.

Yanıma geldiğini hissettiğimde başımı usulca sola doğru çevirdim. Gözlerimiz anın hızıyla kesişirken konuştu. "Hazırladım güzel göz." Tek kaşıyla işaret ederek tezgahın üstündeki sosu gösterirken şirince gülümsüyordu.

"Sen salatayı ve içecekleri masaya götür. Bende tabakları doldurup geliyorum." o elleri dolu bir şekilde usulca yanımdan uzaklaşırken boğazım düğüm düğüm oldu, nefes alamadım. Nasıl yapacaktım ona bunu?

KÜL OLMUŞ KALPLER DİYARI (Bir Doğu Masalı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin