3.8

16.6K 1.1K 375
                                    

"Mutfakta neler döndüğünü bilmiyorum ama siz buraya hemen dönseniz iyi olur." diyerek Arda'nın sesi duyulduktan hemen sonra Arda bir anda mutfağın kapısının önünde belirmişti.

Ben hemen geri çekilirken Miraç sinir olmuş bi şekilde gözlerini kapamış ve alayla gülümseyip Arda'ya dönmüştü. Ne kadar sinir olmuş görünse de aslında üzüldüğünü görebiliyordum.

"Ne dönecek? Hem madem geldin al şu tabakları içeri götür."

"Yarım saattir yapamadığınız şey zaten bu. Hayır alt tarafı 4-5 tabak var, mutfakta bir şeyler dönüyordu ama hadi bakalım." diyerek birkaç tabak almış ve içeri dönmüştü.

Miraç dudak bükerek bana döndüğünde gözlerimle tabakları işaret ettiğimde bir şey demeden o da birkaç tabak almış ve içeri dönmüştü, kalanları da ben götürmüştüm.

"Yerde otursak daha iyi, Miraç bütün koltuğu kapladığı için yer kalmıyor." diyerek Arda halıya otururken herkes yavaş yavaş yuvarlak oluşturarak yere oturmuştu.

Miraç yanıma oturduktan hemen birkaç sonra yavaş yavaş bana doğru kayarak kafasını omzuma yaslamıştı.

Arda ve Seren kendi aralarında fısıldaştıklarını gördüğümde Seren sinir olmuş bir yüz ifadesiyle Arda'ya baktıktan sonra hızlıca Arda'nın saçını çekmişti. Buna karşılık olarak da Arda, Seren'in saçlarını bir güzel dağıtmıştı.

Yaman ise sadece onları izliyordu...

"Ya geri zekalı mısın?" diyerek Seren Arda'nın kafasına sertçe vurduğunda ben de önümdeki atıştırmalıklara uzanmıştım ama Miraç kafasını omzuma koyduğu için uzanamamıştım, bunun yerine Miraç bir tabağı ikimizin önüne çekmişti.

"Hemen her şeyde 'yi giri zikili misin?' de zaten. Sarı çiyan." diyerek Arda kafasını ovuşturmaya başlamıştı. Seren'in eli ağırdı, bilerek Arda'nın kafasına da sert vurmuştu.

"Yüsra sen de dedikoducu teyzeler gibi kavgayı izliyorsun, Miraç da senden aşağı değil zaten." diyerek Seren lafı bana atmıştı.

"Herkes birbirini bulur işte." diye mırıldandığımda Miraç kafasını hafifçe döndürüp bana bakıp gülümsediğinde söylediğimi tek duyanın o olduğunu fark etmiş ve ben de gülümsemiştim.

"Gözümüzün önünde flörtleşiyorlar resmen, olan var olmayan var şimdi!" diye Orçun sahte bir hüzünle konuşup dudağını sarkıtmıştı.

"Bak Arda'ya hiç ses çıkarıyor mu o?" diye Taha konuştuğunda Arda muzipçe gülmüştü.

"Çıkarıyor tabii, az önce mutfağa neden gitti sanıyorsun Taha." diyerek Taha'nın dediğine karşı çıkmıştı Gaye.

"Yenge, adamsın sen." dedikten somra Miraç elini yumruk yapıp göğsüne vurmuştu.

"Sizi yakıştırıyor olmam oynaşmanıza izin vereceğim anlamına gelmiyor." dediğinde Seren bir kez daha Arda'nın saçını çekmişti.

"Saçlarımı kıskanıyorsun biliyorum da kafamda saç kalmadı, yarısı elinde kaldı baksana. Yaman şu sevgiline bir şey söyle!" dedi sinir olmuş bir yüz ifadesiyle.

"Haklı yani şimdi, ne söyleyeyim?" dediğinde Arda eliyle ağzına hayali bir fermuar çekmişti.

"Abi bari bir film açın da izleyelim, güya eğleneceğiz dedik sıkıntıdan patlıyorum şu an." diye Taha sitem ettiğinde Orçun "sıkılan var mı?" dediğinde Miraç ve ben hariç herkes sıkıldığını söylemişti.

Onlar kavga ederken izlemek eğlenceliydi çünkü.

"Miraç'ın keyfine diyecek yok zaten." diyerek Orçun ayağa kalkmış ve televizyondan bir film açmıştı. Yanından geçerken de Miraç'a vurmayı ihmal etmemişti.

"Can güvenliğim yok benim." diyerek bana daha fazla yaklaşmıştı ama sonra Arda'nın tehditkâr bakışlarını görünce teslim oluyorum dercesine benden hafifçe uzaklaşmış ve ayağa kalkıp birkaç saniye etrafa bakınmıştı.

"Koltukları kapın gençler!" diyerek koltuklardan birine kendini attığında herkes yerde oturmak istemediği için kalkıp koltuklara oturmuşlardı.

Ben ise koltuk kapma derdinde olmayarak Miraç'ın kendini attığı kanepede onun yanına oturmuştum. Arda ve Orçun ise mecburen halıda oturmaya devam etmişti.

Kafamı Miraç'ım omzuna yasladığımda diğerlerine baktım. Her iki çift de beraber koltuğa uzanmışlardı ve filmle pek ilgilenmiyorlardı.

Miraç kolunu omzuma koyup beni biraz daha kendine çektiğinde kafamı kaldırıp ona bakmıştım.

"Rahatsız mı oldun? Özür di-" derken sözünü yarıda kesip dudağımı dudağına bastırıp hemen geri çekilmiş ve kafamı tekrardan omzuna koymuştum.

Miraç'a bakmamıştım ama şaşırdığına emindim, nefes almayı bırakmıştı çünkü. Aptal, nefesini tutuyordu.

Elimi sol göğsünün üstüne koyduğumda kalp atışlarının normalin gerçekten üstünde olduğunu söyleyebilirdim.

Ben de ondan pek farksız değildim açıkçası, onun gibi nefesimi tutmasam da bu kısa öpücük bile beni gerçekten heyecanlandırmıştı.

~~~~

Alın size yakınlaşma diyeceğim de siz bu mu yakınlaşma diyeceksiniz de hadi neyse qğzjqüsjs

Yorum atın canlarım

Bb


Aptal | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin