Ertesi gün
"Yüsra! Yüsra! Seninle iki dakika konuşabilir miyiz?" diyen bir kızın sesini duymamla arkamı dönmem bir olmuştu.
"Ama işim var..." diye mırıldandım. Miraç'ın yanına gidiyordum...
"İki dakika! Söz veriyorum. Ben Oya bu arada." dediğinde istemesem peki deyip gülümsemiştim. Kolumdan tutup konuşmak için daha az kalabalık bir yere geçmişti.
"Ya sen Miraç ile çok yakın arkadaşsın, aramızı yapsan olur mu?" dediğinde istemsizce kaşlarımı çatmıştım.
"Anlamadım?"
"Sizi görüyorum, iyi arkadaşsınız. Ben de Miraç'dan gerçekten çok hoşlanıyorum. Aramızı yapsan olur mu?"
"İnstagram kullanıyor musun?" diye ona göre alakasız bir soru yöneltmiştim. Kullanmıyor olmalıydı, yoksa yakın arkadaş olmadığımızı bilirdi.
"Hayır da... neden sordun ki şimdi?"
"Hiç, öylesine." diye sessizce mırıldanıp işin içinden nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Kız iyi birine benziyordu, durduk yere onu üzmek istemezdim.
"Oya, ben seni niye hiç görmedim? Hatırlamıyorum sanki ben seni."
"10. sınıfım, alt dönemleri tanımaman normal. Zaten sen de genelde kendi halinde takılıyorsun." dediğinde başımla onu onaylamıştım.
"Yalnız, benim Miraç adına karar vermem doğru olmaz, senin direkt olarak Miraç ile konuşman daha iyi olur." derken Miraç ile konuşmayacağını bildiğimden rahat davranıyordum. Eğer onunla konuşabilcek olsaydı en başında bana gelmezdi zaten.
"Onunla konuşabilsem zaten senden yardım istemezdim Yüsra. Ondan o kadar çok hoşlanıyorum ki yanına gidince konuşamıyorum!"
Hadi canım.
"Yarım saattir seni sınıfta bekliyorum nerelerdesin şapşal?" diyerek birden Miraç ortaya çıkıp kolunu omzuma attığında Oya dikkatle Miraç'ı inceliyordu.
Kopyala, beynine kopyala.
"Neyse, Yüsra'yı senden çalmam gerekiyor kusura bakma." diye Oya'ya ithafen konuştuğunda Oya kekeleyerek 'sorun yok.' demişti ya da demeye çalışmıştı.
Onun yanından uzaklaştığımızda Miraç "Ne tuhaf bir kız öyle, ne konuştunuz?" demişti.
"Senden çok hoşlanıyormuş, aranızı yapmamı istedi. Benden!" derken 'çok' kelimesine vurgu yaparken Miraç pişkin pişkin gülümsüyordu.
"Ne o hoşuna mı gitti?"
"Evet, kıskanman aşırı hoşuma gitti şu an. Hem neden senden istiyor ki? Birinden hoşlanıyorsan bunu onun sevdiğine mi söylersin?"
"Okulda sana fazla yakın davranmadığım için olabilir mi acaba? Okulda Arda'ya nasıl davranıyorsam sana da öyle davranıyorum, bu yüzden kız bilmiyor." dedikten sonra ekledim "Tabii kazaklarını giydiğimi nasıl fark etmedi bilmiyorum ama." Miraç'a baktığımda sırıtarak bana bakmaya devam ediyordu.
"Neyi bilmiyor?" dedi sondan önceki cümleme ithafen.
"Aramızda bir şeylerin olduğunu tabii, neyi olacak." dedikten hemen sonra onun asıl istediği cevabı vermiş olduğumu fark etmiştim.
"Neyse ya, bak aklıma ne geldi. Bizimkilerle maç yapacağız akşam. Sen de gelsene izlersin."
"Maçlar ilgimi çekmiyor." dediğimde dudağını büzmüştü.
"Ben de mi ilgini çekmiyorum?"
"Tamam, gelirim." dediğimde mutlulukla gülüp saçıma küçük bir öpücük kondurmuştu.
~~~~
Maç nereden çıktı demeyin, bilmiyorum çok önceden yazdım bu bölümü qpshqğahqğs
Neys, hadi bu bölüme de yorum atın qpshqğsjqğ
Bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal | Texting
Short StoryAptal: İyi bari arkadaşça konuşalım Aptal: Ama arada sana yavşarım haberin olsun Yüsra: Konuşacağımızdan bu kadar eminsin yani? Aptal: Şu an konuştuğumuza göre :))