Yaman'dan
Kanepede uyuyan Derya'ya baktım. Sık sık bizimkilerle tuttuğumuz eve gelirdi ama bugün çok yorgun olduğunu fark ettiğimden ona uyumasını söylemiştim. Muhtemelen sınav haftası yüzünden bütün gece uyumamıştı.
Uyumamak için bayağı bir ısrar etmişti, hatta uykusunun olmadığını bile savunmuştu ama onun bu dediklerini gözleri tamamen yalanlıyordu. Gözleri kapanmak için adeta savaş veriyordu ve en sonunda benim pes etmeyeceğimi fark edip koltuğa uzanmıştı.
Yatağıma uzanmasını söylemiştim ama aşırı inatçıydı, bu huyunu aşırı seviyordum.
Onun uyuyan masum görüntüsüne gülümsedim. Uyurken aşırı sevimli görünüyordu, oysa uyanıkken küçük bir canavardan farksız değildi. Onun enerjisi benim de iyi hissetmeme yardımcı oluyordu.
Üniversitenin ilk yılı bana açılmıştı. Aynı lisede olduğumuzu bile fark etmemiştim. Oysa o hergün benim üzgün olduğumu görüp daha da üzülüyordu. Ben bir başkası için, o benim için üzülüyordu.
Ona başkasını sevdiğimi söylediğimde pes etmemişti, beni mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapacağını söylemiş ve gerçekten de başarmıştı.
Başlarda arkadaş gibi takılıyorduk ama böyle devam ettikçe Seren'i artık düşünmediğimi fark etmiştim. Derya gerçekten Seren'i unutmamı sağlamıştı, hatta unutmamı sağlamakla kalmamış bir de kendine aşık etmişti beni.
Yüzünü örten saçlarını yavaş bir hareketle yana attıktan sonra yanağına küçük bir öpücük bırakmamla bir şeyler mırıldanmıştı.
"Uykucu, özlettin kendini. Ne zaman uyanacaksın? Uyumanı istedim de kış uykusuna yat demedim ki." dediğimde gözlerini yavaşça aralamıştı ve gözlerimin içine bakmaya başlamıştı.
"Yaman... ben ayı mıyım kış uykusuna yatayım geri zekâlı." dediğinde güldüm.
"Bak uykulu sesin de çok tatlıymış öğrenmiş oldum." diyerek yerden kalktım ve ona bir bardak su uzattım. Ne kadar uyursa uyusun uyandığında su içerdi. Bu da onun bir alışkanlığıydı işte.
Kalkıp elimden bardağı almış ve suyu içtikten sonra bardağı bana geri uzatmıştı ancak bardağı almama izin vermemişti, hâlâ bardağı oldukça sıkı tutuyordu.
"Bir sorun mu var?" dediğimde bardağı tutmayı bırakmış ve burukça gülümsemişti. Bardağı masaya bırakıp yanına oturdum ve ona doğru döndüm.
"Sorun neyse söyle beraber çözelim."
"Boş ver, sadece bazen aklıma Seren'e nasıl baktığın geliyor. Biliyorum seni severken birini sevip sevmemene bakarak sevmedim ama bazen beni seni sevdiğim için seviyormuşsun gibi geliyor. Sana güvenmiyor değilim yanlış anlama, sadece saçma bir düşünce işte."
"Evet bir zamanlar Seren'i seviyordum bu doğru ama ben seni sadece sevmiyorum, ben sana deliler gibi aşığım Derya. Sen beni sevmeseydin ama yine de arkadaş gibi takılsaydık ben yine seni severdim. Bana güven." dediğimde yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.
"Eyvallah." dediğinde ikimiz de gülmüştük. Romantik bir çift kesinlikle değildik ve açıkçası ben bu halimden de mutluydum. Arada küçük romantiklikler yapsam da Derya sürekli bunları bozuyordu.
"Seni seviyorum lan geri zekâlı." diyerek bana sarıldığında ben de kollarımı ona sarmıştım.
Ben de onu seviyordum, hem de çok.
~~~~
Buyrun şimdi de Yaman'dan özel bölüm. Son özel bölüm de Miraç'tan gelecek çünkü çok istenmiş bu yüzden sona koydum qpzbqğsh
Bu arada yeni kurgumun ilk bölümünü yayımladım, yakında düzenli bölüm atmaya başlayacağım görmeyenler ve bakmak isteyenler için buradan da belirteyim dedim
Neyse, bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal | Texting
Short StoryAptal: İyi bari arkadaşça konuşalım Aptal: Ama arada sana yavşarım haberin olsun Yüsra: Konuşacağımızdan bu kadar eminsin yani? Aptal: Şu an konuştuğumuza göre :))