Aptal | Texting

6.0

Multi: Miraç ve Yüsra

Bu bölüm uzun oldu, o yüzden yorum atın canlarım wğsjqğsj noluuuur

Aptal: Demek çok öpülesi biriyim?

Aptal: NİYE ÖPMÜYORSUN O ZAMAN

Yüsra: Bıkarsın

Aptal: Ben mi???

Aptal: Ben senin triplerinden bıkmamış insanım

Aptal: Öpmenden mi bıkacağım?

Yüsra: Bilmem sana sormalı

Aptal: Vallahi bıkmam

Aptal: Ay dur aklıma geldi

Aptal: Trip atacaktım ben sana

Yüsra: Atamazsın demiştim
(Görüldü)

Yüsra: Fikrim pek değişmeyecek

Yüsra: Bence yanına geldiğim an trip atmayı keseceksin
(Görüldü)

Yüsra: Çünkü ben senin yanındayken sana trip atamıyorum
(Görüldü)

Yüsra: Tripten mi yoksa şaşkınlıktan mı görüldü attığını anlamamak çok kötü bir şeymiş
(Görüldü)

Yüsra: Yeter be
(Görüldü)

~~~~

Miraç'tan

Art arda çalan zille yattığım yatağımdan yavaşça kalkmış ve kapıyı açmak için kapıya doğru yönelmiştim.

"Miraç kim geldi?" diyen annemin sesini duyduğumda ona cevap vermeyip aşağıya inip kapıyı açmıştım. Kapı bozulmuştu ve yukarıdan açılmıyordu, mecburen aşağıya inmek gerekiyordu açmak için.

Kapıyı açtığım gibi karşımda duran Yüsra ile başta kaşlarımı çatmış sonra da saçma bir hayal mi diyerekten gözlerimi ovuşturmuştum ama hâlâ karşımda duruyordu. Ona trip atıyorum diye eve kadar gelmişti demek.

"At bakalım şimdi tribini." dediğinde ne kadar gülmek istesem de bunu bastırıp göz devirmiştim. Muhtemelen boşuna uğraşıyordum, birkaç dakika sonra ona trip atamadığımı fark edip pes edecektim. Doğrusu iddiayı kaybetmek umrumda değildi bile, her türlü kazanıyordum ben.

"Cidden trip atıyorsun sen." diye şaşkınlıkla konuştuğunda yüzüne ifadesizce bakmaya devam etmiştim. Yani umarım ifadesizceydi, onu yiyecekmiş gibi bakıyor da olabilirdim.

"Miraç, ya iddiayı her türlü sen kazanacaksın zaten neyin tribini atıyorsun." diye beni konuşturma ümidi ile konuşurken ben gözlerimi ondan kaçırıp başka yerlere bakmaya başlamıştım. Biraz daha ona bakarsam dayanamayıp sarılacaktım çünkü.

"Aptalım." diye mırıldanıp gözlerimin içine baktı. Muhtemelen birazdan bütün sevgi sözcüklerini sıralayacaktı ve ben buna dayanabilir miydim hiçbir fikrim yoktu.

"Sus sus, konuşma." dediğimde sırıtmıştı. Sanırım birazdan ona karşı yumuşayacağımın haberini ona vermiş sayılırdım.

"A-"

Konuşmasına izin vermeyip elimi dudaklarına bastırdığımda konuşmaya devam etmişti ama söylediği kelimeler uğultu gibi duyulduğundan dediklerinin hiçbiri anlaşılmıyordu.

En sonunda konuşmayı durdurduğunda elimi dudaklarından çekmiştim ama bu sefer de küçük bir çocuk gibi gözlerimin içine bakıyordu.

Trip atmak bu kadar zor olmamalı.