Bölüm*12*

7.1K 753 268
                                    


Keyifli Okumalar...


Alparslan, Şifa'nın yanından ayrılıp Berk'in kararlaştırdığı yere gitti. Sahildeki banklardan birine oturup denizi seyrederken yanında bir hareketlilik oldu ve Berk sessizce banktaki boş alana oturdu. Bir süre ikisi de sessizliğini korumuşlardı ki sessizliği meraklı sorularıyla bölen Berk oldu.

"Şifa'nın bu işlerle ne ilgisi var?"

"Hiçbir ilgisi yok, onunla tanışmamız tamamen tesadüf oldu."

"Kız kardeşimden uzak dur o zaman."

"Olmaz, benim de seninle konuşmak istediğim mesele buydu."

"Ne?"

"Carlos diye bir adam var, Şifa'nın etrafında dolanıyor. Dikkat edin."

"Neden benim kardeşimin etrafında dolanıyor?"

"Şifa ile yakın olduğumu düşünmüş, beni onunla tehdit ediyor."

"Yakın değil misin? Seni evimize çağırdı." Alparslan sessiz kaldığında Berk konuşmasına devam etti. "Şifa için endişelenmene gerek yok. O başının çaresine bakar."

"Carlos, tehlikeli. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz."

"Şifa'nın da öyle. Anlaşılan kız kardeşimi pek tanımıyorsun. Sana cici kız taraflarını göstermiş olmalı."

"Bak, Şifa bana seninle antrenman falan yaptığını söylemişti ama bu konu öyle basite alınacak bir şey değil."

"Babam da dedem de küçüklükten itibaren Şifa ve beni polis olmak için yetiştirdi. Şifa, dersler konusunda hiçbir zaman iyi değildi ama fiziki güç gerektiren alanların hepsinde benden daha iyiydi. Kızda deli gücü var, ama inatla polis olmadı. Yazar olmak için uğraşıp duruyor işte." Berk sonlara doğru sitem eder gibi söylendiğinde Alparslan gülümsedi.

"Kardeşin senden daha iyi dövüşüyor demek ki?"

"Aramızda kalıyor bu."

"Sen de biraz Şifa'dan ders almalısın o zaman." Berk işittiği sözlerle hızla başını yanında oturan adama çevirdi. Avuç içleri sinirle kaşınmaya başlamıştı. Yanında duran ellerini yumruk yapıp sıktı ve kendini sakinleştirdi.

"Çenen daha iyileşmemiş gördüğüm kadarıyla. Yeni morluklar mı istiyorsun?"

"Dalgınlığıma gelmişti o sırada. Bir ara hesaplaşırız."

"En kısa sürede." Berk yanında getirdiği dosyayı Alparslan'ın kucağına fırlattığında konuyu değiştirdi. "Şifa'ya hakkında doğruyu söylediğin bir şey var mı?"

Alparslan kucağındaki dosyayı eline alıp kapağını açtığında kendi resmiyle ve bilgileriyle karşılaştı.

"Birkaç şey var." Alparslan dosyayı kapatıp Berk'e geri verdiğinde bakışları kesişti.

"Ümit Çelik'in peşindeymişsin."

"Ne o, bilgi mi isteyeceksin benden? Bu meseleden uzak dursan iyi edersin, el altından bilgilerle o adamı yakalayamazsın."

"Merak etme, operasyonunuzu batırmayacağım. Kendim yakalayacağım diye bir kuralım yok, kim yakalarsa yakalasın şerefsizi. Yeter ki parmaklıklar ardında göreyim."

"Babanla ilgili olanları duydum. Başın sağ olsun."

"Vatan sağ olsun. Sana vermek istediğim şeyler."

"Ne gibi?"

"Babamın Ümit'le ilgili bilgileri tuttuğu bir dosya ve birkaç resim var. Belki içinde işine yarayacak şeyler vardır."

Sen Benim RomanımsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin