62

3.4K 185 23
                                    

Başta Çise'nin bir hayal bölümü var. İnternetten komadan çıkan insanların bazılarına baktım, bazı hayaller kurabiliyorlar galiba, rüya gibi. Bu rüya bu tarz gerçekçi bir şey olur mu veya direkt olarak rüya görebilme durumu gerçek mi, yoksa sadece internetin bir uydurması mı bilmiyorum ama böyle bir kısmı yazmak istedim. Zaten dediğim gibi tıp konusunda bilgili değilim, bazı araştırmalar yapmaya çalışıyorum ama bunlar da sınırlı.

Spoilerı da vermiş olayım, Çise uyanacak.

Neyse, iyi okumalarrrrr

.
.
.

Deli'den (Özlediniz, biliyorum.)

Belime bir kolun sarıldığını hissetmemle uykum hafifledi. Yerimde kıpırdanıp yanımdaki tanıdık bedene sokuldum. Küçük bir gülüş sesi işittim, içime huzur dolarken uykuma tekrar derin bir şekilde dalacaktım ki Gökay yanağımı okşadı.

"Uyan deli kızım."

Gözlerimi hafifçe araladım. Uykulu uykulu "Gökay?" diye mırıldandığımda boynuma hafif bir öpücük kondurdu. "Efendim bir tanem?"

Ayılmaya çalışırken yana döndüm, böylece yedi aylık eşimle göz göze geldik. Kapalı olan perdeye rağmen odaya dolan aydınlık sabahın geç saatlerinde olduğumuzu gösteriyordu.

"Gelmişsin."

Ünlü bir kalp cerrahının konferansı için yurt dışına çıkmıştı. Kendisi iki senelik bir kalp damar cerrahisi asistanıydı ve mesleğine, bana aşık olduğundan daha fazla olmasa da, aşıktı.

"Geldim güzelliğim." diye onayladı. Sadece üç gündür uzaktık, o günlerde de en az on beş dakika görüntülü konuşmuştuk ama yine de büyük bir özlemle bakıyordu yüzüme.

"Nasıldı konferans?"

Mırıltıma güldü; büyük bir ihtimalle yanaklarım kızarık, saçlarım dağınıktı ve bu uykulu hallerim her zaman onu güldürüyordu.

"Normaldi." Yüzüme gelen saçları geri atarken belimdeki kolunu sıkılaştırıp beni kendisine çekti. "Ama seni özledim."

Elimi ensesine attım, saçlarıyla oynarken nazlı nazlı "Hım, öyle mi?" diye mırıldandım. Eli yanağıma çıktı, başparmağıyla göz altımı okşarken "Hım, öyle." diye mırıldanarak beni taklit etti.

"Gökay!"

Babamın sesi gür bir şekilde kulaklarımıza ulaştığında Gökay dudaklarını ıslattı bıkkınlıkla. Evlendiğimizde babamın onu rahat bırakacağını düşünmüştü ama yanılıyordu. Babam bizim evlendiğimizi bilmiyormuş gibi davranıyor; ne zaman Gökay'la yan yana gelsek, sarılacak olsak bir şey yapıp araya giriyordu.

Bir de... Babam onlarda kaldığımızda Gökay'la beni ayrı odalarda yatırmaya çalışıyordu.

"Böyle olduğuna bakma Şoför Beyciğim." dedim tatlı tatlı. "Aslında çok seviyor seni. Evli olmamıza da alıştı bence."

"Kesin." diye homurdandığında onu dikkate almayıp doğruldum. Gerinip annemle babamın ben evlenmeme rağmen asla dokunmadıkları, hiçbir eşyanın yerini değiştirmedikleri ve her hafta düzenli olarak temizlettirdikleri odamda gözlerimi gezdirdim.

Gökay'ın uzun, evde olmamasını gerektirecek bir işi olduğunda annemlere geliyor veya evime birilerini çağırıyordum. Hastalığım konusunda bayağı evhamlıydılar. Düğünümüzde sırf heyecan yaptığım için hastanelik olduğum ve nikahımızın orada kıyıldığı, düğünün ise daha sonra yapıldığı düşünülürse haksız da sayılmazlardı.

Şoför | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin