7

1.6K 131 15
                                    

   Bir dakikadır çalan alarmı duymamazlıktan gelip uyumaya çalışıyordu. Ama her zamanki gibi başarılı olamadı. Yatakta dizlerinin üzerinin üzerine kalkıp telefonun olduğu tarafa doğru ilerledi. Eli ile komodine uzandı, bir kaç kez denedikten sonra alarmı kapattı ve kendini gerisin geri yatağa bıraktı.

   Çok geçmeden gözlerini açtı, dün gece aklına gelmişti. Ama Egemen'in telefonundan sonrası yoktu, hatırlamıyordu. Pijamaları üzerindeydi ne denli sarhoş olduğunu oradan anladı. Yataktan kalkıp içeriye doğru hızlı adımlar ile yürüdü. Ilgaz görüş alanına girdiğinde adımlarını yavaşlattı. Sırtı dönük bir şekilde yatıyordu. Gece üzerinde olan gömleğini çıkartmıştı, ip askılı sırtını açık bırakan bir bluzla kalmıştı. Üstüne aldığı pike belindeydi.

   Mercan yanına ulaştığında pikeyi alıp üzerini örterken kolundaki dövmesini inceledi. Noktalar vardı, bir düzen içerisinde değildi ama aralarında kargaşa da yoktu. Sadece dokunmak için eli gitti fakat uyandırmamak için kendini durdurdu. Üzerini örtüp yiyecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa doğru ilerledi.

   Yaklaşık on beş dakika sonra sofrayı salonda olan masaya kurmuştu, aham şaham bir şey değildi eldeki malzemeler ile bir öğrenci sofrası hazırlamıştı. Ilgaz'ı uyandırmak için yanına gittiğinde dizlerinin üzerine çöküp ona doğru eğildi. Dün dediği şeyi tekrardan tasdiklemişti, kesinlikle çok güzel kokuyordu.

   Tatlı bir ses tonu ile Ilgaz'a seslendi, ama bu onu uyandırmak için yeterli değildi. Sadece biraz kıpırdanma oluşturabilmişti. Eliyle hafifçe omzuna dokunup tekrar seslenmesi ile yüzünü Mercan'a doğru çevirdi, mırıldanarak bir şeyler dedi ama anlaşılmıyordu. Mercan, Ilgaz'ın yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına attı, yakalanma korkusu olmadan onu izlemeyi kaçıramazdı. Melek gibi uyuyor iltifatını edemiyordu, Ilgaz durum fark etmeksizin melek gibiydi. Bir kaç kez daha seslendiğinde gözleri yavaş yavaş açılmıştı. Gerilirken karşısında Mercan'ı görünce hemen toparlandı ve doğruldu. Mercan gülerek ona takıldı.

         "Uğraştırdın."

         "Allah Allah!" dedi gülerken."Sen gece hiç uğraştırmadın sanki."

   Mercan'ın bu beklenmedik cevap karşısında yüzü düştü dün geceye dair hatırladıkları neredeyse bir hiçti. Yanlış bir şey demiş veya yapmış olmaktan korkuyordu.

         "Ne oldu dün gece?"

         "Hatırlamıyor musun?"

   Mercan'ın kafasını iki yana sallaması ile Ilgaz birden daha da neşelendi. Alt dudağını ısırarak kafasını iki yana salladı neler olmadı ki demek istercesine.

         "Hemen anlatıyorsun."

   Ilgaz gülerken kafasını sallıyordu. Mercan'ı boş bulduğu bir anda ondan kaçmak için koltuktan birden fırladı. Mercan afalladı toparlanması kısa sürdü, peşinden gitti ama çoktan lavaboya girip kapıyı kitlemişti bile.

****

         "Ya Ilgaz lütfen söyle."

   Mercan sabahtan beri Ilgaz'ı söylemesi için sıkıştırıyordu. Aslında anlatılmaya değen bir şey olmamıştı. Bir süre boş boş konuşmuştu, o bunları yaparken de Ilgaz sadece onu izlemişti. Dediği şeylerin çoğunu hatırlamıyordu bile. Hayır anlamında kafasını salladı Ilgaz, Mercan bir daha ki sefere kadar tekrar önüne oflayarak döndü.

   Üniversitenin bahçesinde oturmuş diğer çocukları bekliyorlardı. Ilgaz bakışları ile geldikleri yönü işaret etti, Mercan döndüğünde diğer üçlünün yanında bir de Egemeni gördü buna anlam vermediğinden yanlarına gelene kadar boş bakışlarla ona baktı, yanlarına geldiklerinde hala aynı bakışlarla Egemene bakıyordu.

Sanat Aşk İçindirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin