Uzun süredir oradaydık ve bu sürenin ne kadar olduğundan hiçbirimizin haberi yoktu. O an tek farkında olduğumuz. bu kadar iyi anlaşan bir grup insanın tekrar bir araya gelip araya hiç mesafe girmemiş gibi, sanki son buluşmalarının üzerinden sadece günler geçmiş gibi aynı hızla kaynaşmalarıydı. Konuların biri açılıyor biri kapanıyordu ama girilmemesi gereken konuların yanından geçilmiyordu. Buna sarhoş olmaya yüz tutmuş Doğu bile dahildi. Herkes görmeyeli anlatacak çok şey biriktirmişti. Biraz duygusal olanlar komik olanların yanında tüm üzücülüğünü yitiriyor ve atılan kahkahalara sadece birkaç dakika ara verdirebiliyordu. Eğer daha sessiz bir yerde olsaydık kahkahalarımızdan dolayı bir ton şikayet alır hatta belki dışarı bile atılabilirdik.
Egemen sokakta yaptığı gösterilerden, diğer oğlanlar zar zor bitirdikleri üniversiteden sonra belli yerlerde asla kendileri olmayan performanslarından bahsediyordu. Ben ise sorulan bazı soruları geçiştiriyor, bazılarını ise gerine gerine anlatıyordum. Bu uzaklaşma beni duygusal anlamda yıksa da bu yıkılışı unutmak için attığım koca koca adımlar, asıl amacım açısından işe yaramamış olsa da kendi alanımda hatırı sayılır yerlere gelmeme sebep olmuştu.
Ben dahil herkesin edecek bir kelamı varken Ilgaz suskunluğu göze batıyordu. Doğu arada sırada ona sataşsa da sadece muhabbete dahil oluşu uzun sürmüyor tekrar Laf atarsak konuşma moduna dönüyordu. Onu muhabbete katmak için hiç çaba göstermesem de bunu canı gönülden istiyordum. Bu noktada beni nasıl bu kadar iyi tanıdığını anlamadığım Egemen her zamanki gibi imdadıma yetişti. Bu durum ya çok sık tezahür eden bir tesadüftü ya da attığım herhangi bir bakıştan, verdiğim herhangi bir derin nefesten içinde bulunduğum ruh halini anlayacak kadar büyük bir bağ kurduğum adamın bana verdiği değer ve gösterdiği sevgiydi. Ben oyumu her zaman ikinciye veriyordum.
Konuşulan şeyin bittiği, herkesin sustuğu bir anda Egemen Ilgaz'a dönerek:
"Ilgaz, sen neden bu güzelim çocukları vokalsiz bıraktın?" çocuklara doğru dönerek devam etti. "Şu sizin hayli popüler grup neden dağıldı? Ben müziklerinizi seviyordum." diye sözlerini bitirdiğinde bakışları tekrar Ilgaz'ı bulmuştu.
Bu sözler biter bitmez Ilgaz bir anlığına Ferit'e bakıp Doğu'yu işaret etti. Bu gece beyefendi her ne kadar suskun olsa da bana karşı sergilediği suskun tavrı Ilgaz için de uygulayacağı meçhuldü. Bu ufak bakışmayı benden başka yakalayan olduğunu düşünmeden konuşacak kişiyi beklemeye başladım.
"Ilgaz bizi de bıraktı." diye atladı Doğu. Dediği şey karşısında Ilgaz'ın Doğu'yu susturması gerekiyordu ama öyle olmadı. Sadece bakakaldı. "Daha doğrusu bırakmadı..." dediğinde Ilgaz hemen söze atladı:
"Evet ben bıraktım." dedi Egemen'e bakarak. Sesindeki eminlik gözlerindeki korkak bakışlara ters düşse de bu durumu iyi idare ediyordu. Bana bakarak devam etti. "Onları da ben bıraktım." dedi. Gözlerini benden çekmedi, bir şey ispatlamaya çalışıyor gibiydi ama ben o şeye bir türlü inanmıyordum ve bu yüzden kendimden nefret ediyordum. Bir süre sonra gözlerini çekip tek elini yüzüne götürüp hızlıca gözlerini sildi ve ortaya doğru: "Değişikliğe ihtiyacım vardı sadece." dedi. Bunun karşısında kaşlarımı kaldırarak ufak ama içinde bir o kadar hüzün saklayan gülümseme eşliğinde önümdeki şişeden bir yudum aldım.
Ortam tekrar sessizleşti, kimse konuşmuyordu. Kimimiz ritme ayak uydurup sallanıyor, kimimiz tanıdık bir yüz arama umudu ile etrafı süzüyordu. İlk geldiğimizden bu yana bu konularım neden açılamadığını daha iyi anlamıştım.
Arkada çalan canlı müzik durdu, eline mikrofonu alan kısa boylu bir adamdı, üstünde bol kolsuz rengi tam seçilmeyen bir tişört vardı. Terden ıslanmış olan saçları teker teker yüzüne dökülmüştü. İçeridekilere seslenip dikkatleri kendi üstüne çekti. Çocuklar kafalarını o yöne doğru çevirdiklerinde kendi aralarında konuşmaya başladılar hatta bu muhabbete Ilgaz da dahil olmuştu bir süre sonra sahnedeki adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanat Aşk İçindir
Tiểu Thuyết ChungAşk en çok ondayken güzel duruyordu, sevgi en çok ona yakışıyordu ve elleri sadece onunkilerle ısınıyordu. "Aşkı tanımlamaya çalışan nice şair nice yazar gelip geçti dünyadan. Şimdi düşününce, keşke seni tanısalardı diyorum" 10/05/2020🍀