AHRAR (TAMAMLANDI)

Bölüm 16

kahvaltımızı ediyorduk içimde tarifi güç bir huzur vardı. Özge'ye baktım iştahla reçel sürdüğü ekmeğini yiyordu bu hali çok tatlıydı ağzı dolu dolu konuştu

yaaa bunlar acayip güzelmiş.

tereyağlı-ballı lokmayı ağzıma atıp cevapladım 

''o kadar haklısın ki'' 

yemekten doğru düzgün konuşamıyorduk arada birbirimize bakıp gülüyorduk. elindeki ekmek parçasına özenle sürdüğü reçele baktım. biraz muziplik kimseyi üzmezdi.. uzanıp elinden almaya çalıştım yavrularını koruyan Sid edasıyla elini çekip lokmayı kaçırdı 

yoooo o benim kimseye vermem. hem sen sabahtandır balı bitirdin resmen görmedim sanma deyip bir anda ağzına attı ekmeği

kendime engel olamadım gülmekten gözümden yaş geliyordu 

''vay arkadaş ne reçelmiş ya! yalnız Özge, canavar canavarı görünce lokmasını saklarmış.''

eeeee n'apalım canım?  balı kaptırdım reçeli kaptırmaya hiç niyetim yok.

diyerek omuz silkti bu hareketine çok fena düşmüştüm ç o k f e n a...

gözlerine baktım.

''balcılık ile uğraşmaya karar verdim Özge, okulu bırakıyorum. ne kadar seviyormuşsun meğer sen balı yahu?''

oluuur bence karlı iş okuyup napacaksın boşver 

özenle bir ekmeğe tereyağ ve bal sürdüm, ellerimle yedirmek isterdim fakat abartı olacaktı o yüzden uzattım 

''e al bakalım görüyorsun bitirmedik balını''

uzanıp aldı yalnız bunu bana yedirmek için uzatman gerekirdi tüm romantik filmlerde öyle olur. dedi

''haddimi bilecek kadar realist, sevdamı hissettirecek kadar romantiğimdir.''

vay vay vay laflara bak sen 

'' e ye hadi bal bal diyordun?''

içine oturdu galiba reçeli yiyememek neyse takası kabul ediyorum reçel sürdüğü ekmeği bana uzattı.

''e alayım bari bir lokmacık, reçeli bitirdin sonuçta.''

ayyy mızıkçılık yapma sende balı bitirdin. hıh.

''bana mızıkçı diyene de bak sen. hıhmış.''

o böyle karşımda tatlılıktan ölürken bende burada ona düşmekten her yerimi parçalıyordum resmen.

Böyle güzelsin, hep böyle kal olur mu? aklına ne gelirse hep yap olur mu?

bugün gidince Merve'ye senden bahsedeceğim karşılaştık tanıdık birbirimizi konuştuk falan derim, sonra da buluşalım dedik bir gün ayarlayalım derim.

''olur bana uyar sen ne dersen''

kendimi sevgilimin ailesine görücü çıkıyor gibi hissetmiştim ince bir heyecan vardı içimde.

''Merve bakalım beni hatırlayacak mı?''

hatırlar ya insan çocukluk anılarını unutmuyor onun saçlarını çekmiyordun gerçi ama?

gözlerime tehditkar bir tavırla bakmıştı oysa o an gözüme ne kadar çekici geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu.. yutkundum

''utandırma şimdi, aslında çekmek istediğim saçların değil dikkatindi. biliyorsun.''

evet biliyorum ama olsun.

''hı yine de utandıracağım diyorsun yani?''

aynen öyle canım. utanınca kızardığını biliyorsun dimi bu arada?