Bölüm 40

447 40 1
                                    

Özge'nin direktifi ile piknik yapacağımız alana geldik şehirden biraz uzaktı çünkü hava sıcaktı serin bir yer seçmişti sevdiğim. ortalık sakindi henüz. piknikçiler mangal için öğleden sonra gelmeye başlardı. arabadan inip Simge ile öpüştük, Çağrı Çağrı diyorlardı tanışma fırsatımız oldu sonunda dedi. ''evet bende ismini çok duydum, memnun oldum tekrar'' İstanbul'da da görüşürsünüz artık diye araya girdi Merve ''aynen neden olmasın orada da buluruz birbirimizi''

Özge artık oturalım dedi. ''Tamam siz yer seçin bizde Merve ile eşyaları getirelim, hadi Merve'' lan niye biz götürüyoruz diye söyleniyordu, Özge araya girdi ben hazırladım Simge misafir e bir zahmet siz de taşıyın öküzcükler dedi. ''haydaaa ben niye öküz oldum şimdi?'' yeni olmadın şekerim ohoo hep öyleydin. ''öyle mi hatırlatırım ama bunları hekim hanım'' lan hadi didişmeyin al şunları dedi Merve

arabadan poşetleri taşıma işi bitince oturduk susamıştım. ''su var mı acaba yandım resmen'' sigara böreğini götürdüğün için olabilir mi o? dedi Özge. e yuh onu nerden görmüştü. ''her şeyi de gör.'' eeee görürüm tabi diyerek elindeki su dolu bardağı uzattı alıp bir dikişte içtim. Simge'nin bacakları ise o sırada resmen şov yapıyordu inşallah saçma sapan tipler gelip musallat olmazlardı. tam bunları düşünürken Özge elimden sertçe bardağı çekti, zıkkım iç dedi. neye uğradığımı şaşırdım. '' ne yaptım şimdi ben bir desene lütfen ya.'' hiçbir şey demedi ama gözlerine bakınca içinden küfür ettiğine yemin edebilirdim

Simge siz sevgili gibi ne didişip duruyorsunuz ayol deyince ikimizde kaldık, Özge saçmalama Simge dedi. ama çok tatlı var ya sizi izlemek diye ekledi Simge. Merve atıldı, aynen ha bunlar hep böyle zaten, komikler ama yavrularım dedi. ah bir bilsen kardeşine nasıl yanığım ben..

Hadi hadi yiyelim artık acıktım dedi Özge, tabaklara servis yapıyordu hazırladıkları gerçekten muhteşemdi patates kızartmasına kadar her şey vardı canımın içi neler hazırlamış böyle "ellerine sağlık Özge her şey enfes ama çok zahmet etmişsin"
Afiyet olsun dedi sadece bir şey yapmıştım heralde ama ne yaptığımı bilmiyordum, öğrenmem lazımdı
Yemek faslı bitince "Özge şuradaki çöpe atalım bu poşetleri yardım eder misin" dedim

gönülsüz kalktı yerinden uzaklaşınca sordum hemen "ne yaptım ben bilmeden bir şey mi yaptım?" Yok. "E niye benimle böyle konuşuyorsun o zaman" ay pardon afedersiniz beğenmediniz mi ama doğru siz bacak beğenirsiniz demi. "Ne bacağı ya" gebertirim seni Çağrı çekil şuradan. Simge'nin bacağına bakarken görmüştü demek beni ama benim gözüm bir an takılmıştı arkadaş bu kızdan korkulurdu her şeyi nasıl da görüp takip ediyordu öyle. "Ya ne bacağı Özge Allah aşkına" Simge'nin güzel bacakları canım hatırladın mi hani kesiyordun ya az önce istersen dönüşte de o öne otursun rahat rahat bakarsın. "Yok artık sen ne diyorsun olur mu öyle şey bu yaptığın insafsızlık resmen merhamet et yahu" etmiyorum sana gözlerini oynadığıma şükret "kıskandın mı sen beni?" Ay fenalık geçireceğim şimdi hala ne diyor.

"ben senden başkasına asla bakmam tamam mı gözüm kaymıştır bir an onu görmüşsündür sende, gören de uzun uzun baktım sanar ayrıca ben sapık mıyım? Hadi onu da geçtim ben şerefsiz miyim senin arkadaşının bacaklarına bakayım ya??" Ha arkadaşım olmasa bakacaksın yani. "Ama bu lafı nasıl dolandırmaktır arkadaş pes" bir daha bak da ben sana nasıl pes dedirtiyorum görürsün "bakmam bakmadım da zaten. Çok kıskançsın yalnız sen var ya" ne yapacaksın öyleysem?

"Çok seveceğim ne yapacağım başka" yürü hadi iki saatte bir çöp atamadık senin yüzünden, gözüm üstünde haberin olsun "tamam gestapo" ama gel beni döv diyorsun resmen. "Tamam tamam" diye kaçtım ondan acımaz morartırdı bir yerimi biliyordum.

Yanlarına döndüğümüzde konuşuyorlardı pek de umurlarında sayılmazdık yani. Özge biraz yumuşamış gibiydi fakat az biraz kızgındı hala yüzü gönlünü etmem lazımdı nasıl yapacaktım bilmiyorum hakikaten inanmış mıydı öyle bir şey yaptığıma yoksa nazlanıyor muydu bana çözemiyordum

"O güzel sigara böreğinden biraz daha var mı varsa alabilir miyim Özge?" Diye sordum. Simge olacaktı şurada deyip uzattı hemen Özge'ye bakıyordum "müsaade var mı?" Afiyet olsun dedi çocuk gibi önüme çektim tabağı çok seviyordum ne yapayım. Merve konuştu ne çok seviyormuşsun sen bu böreği meğer bileydik daha önce yapardık. " evet seviyorum hem de çok Özge de tam kıvamında yapmış zaten çıtır çıtır" Benim kuzumun eli lezzetlidir dedi Simge. "Biz 5. Sınıftayken yine böyle pasta börek getirmişlerdi o zaman farklı sınıflardayız ama tanıyorduk birbirimizi Özge beni de sınıflarına davet etmişti gelip ayrıcalıklıydım yani ben, işte orada yediğim bir sigara böreği vardı bu zamana kadar hep o tadı aradım ve sonunda buldum" deyip elimdeki tabağı işaret ettim. Yuh dedi Merve onca sene nasıl unutmadın sen o tadı ben dün ne yediğimi unutuyorum. "Bende unuturum ama bazı şeyler hiç unutulmuyor"

Vay vay vay dedi Simge kıskanırım ama ben bu kadar eski arkadaşlığı. Özge güldü bakma sen ona incelik yapıyor hatırladığından değil "itiraz ediyorum. Yok muydu sigara böreği getirdiklerin arasında söyle?" Düşünmem lazım kaç sene öncesi nasıl hatırlayayım ki? "Düşün bakalım" ne önemi yanlış hatirlasan da benim getirdiğimi düşündüğün bir şeyi sevmişsin o sende hic değişmez artık "orasi öyle ama yanlış hatırlamıyorum sen gelip beni kapıdan çağırmıştın hani sanki o zamanlar farklı sınıflara girmek mahrem gibiydi yanına geldim bende sonra sınıfınıza geçtik sıranın üstünde ydi getirdiklerin ikram ettin, hepsini hatırlıyorum ben" fil hafızası mı var la sende dedi Merve "ya dedim ya her şeyi değil ama bazı şeyleri hiç unutmuyorum diye"

Dudağına ne oldu senin dedi Özge, dün ısırdığım yeri görmüştü "hiç öyle soyulup kanadı iz mi kalmış?" Çok hafif var gözlerin de kızarmış senin? Yeni mi inceliyordu sevdiğim beni, insan bir kusuru görmeye başladı mı arkası mutlaka geliyordu zaten kusurlar ok gibi batmaya başlıyordu sana.

"Uyku tutmadı kahve içmiştim eve gidince de o yüzden" kahve de cezve de getirdim ben bu arada ama ateş yakabilir miyiz bilmiyorum köz lazım dedi Özge "tamam ben hallederim söylesen alırdık kömür aslında ama neyse birazdan piknikçilerin közlerinden alırız merak etme sen, közde kahveye bayılırım bu arada ben"

Sonra sohbete daldık Istanbul'dan konuşuyorduk Simge mutlaka görüşelim son senemiz olacak zaten diyordu bizim eve de gel demişti kaç defa Özge'den korkuyordum ama ben kızar mıydı onsuz evlerine gitmeme bilmiyordum sorun etmezse gidebilirdim rahat, samimi bir kızdı Simge kasılmıyordu hiç anlaşmıştık.

Topu getirdi Merve voleybol oynamaya başladık eğleniyorduk biraz oynadıktan sonra Simge ile Özge biraz uzaklaştı yalnız konuşmak istediler tahminim Serkan'ı soracaktı Simge ne oldu,nasıl oldu diye acaba beni bilse ne tepki verirdi? Merve ile baş başa kalınca topla eğlendik bayağı bir gözüm de köz kovalıyordu resmen şu ileride birileri vardı işleri bitmişti galiba onlardan isteyebilirdim közü

AHRAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin