Bölüm 47

461 40 2
                                    


uyandığımda huzurluydum. bir süre dünü kafamda çevirdim, onu yaşamak içimde bir yerleri onarıyordu beni sevdikçe onanıyordum hayatta. bana ellerini uzatması ''yakın dur herkese'' çağrısı yapıyordu zihnime, beni öpmesi ''herkesle barış, her şeyi affet'' önerisinde bulunuyordu kalbime. beni iyi ediyordu, bir aşkın tesellisi ancak aşığının elinden olabilirdi zaten. maşuk, aşığına kavuşunca hayatı seviyordu.. fakat öyle bir kavuşmak, sırf elini tutmak değil sırf dudaklarıyla yanmak değil ömür boyu yanında olmak, anlamaya çalışmak, sadık kalmak.

telefonumu elime aldım mesaj gelmişti aşkımdan,

iyi tamam göreceğiz . bu muydu bu kadar mı yazmıştı? şaşırdım. 

''bir sıkıntın mı var sevdiğim?''

eh biraz Merve ile atıştım kimle nereye gidiyorsun sen o çiçeği de senin aldığına bekle inandım dedi. umarım yanlış birine abayı yakmamışsındır diye uyardı beni inkar ettim ama şüpheleniyor haklı olarak

demek başlıyorduk.. benim halimi soran eden olmazdı ailemde de ama o biriciği kıymetlisiydi ailesinin ve tabii benim. fark ediyor, sorguluyorlardı ama akıllarına beni sevdiği elbette gelmiyordu kim bilir belki it kopuk biri olarak düşünüp korkuyorlardı beni, haklılardı lakin nasıl derdik biz birbirimizi seviyoruz diye? anlamaları zordu ben bile anlamadım ki bunca sene nasıl olur düzen bu değil böyle olmaması gerek diye kaç kez çatıştım kalbimle? hep yenik düştüm her seferinde, Allah bu aşkı içime vermişti işte aslında hepsi buydu. isme ne gerek vardı yönelim, tercih? gerek yok. gözüm gördü, kalbim sevdi hepsi bu. istemez miydim haykırmakta beis olmayan bir sevdaya düşmeyi? hem de nasıl isterdim.. burası dünya, burası sınavlar silsilesi. kiminin sınavı benim ki gibi zor kiminin ki nispeten kolay. kimsenin bu sınava tabii tutulmasını inanın istemem. hatta belki ben sabredemedim, içimde saklayamadım onu da yoldan çıkardım diye bu sınavı kaybediyorumdur..

 böylesine çatışırken hayatla bir yandan sevda sancısı çekmek ne zordur bilemezsiniz bir erkeği böyle sevseydim Leyla derlerdi adıma bir kızı sevdim, adın batsın diyecekler.. oysa isterdim ki göğsümü gere gere ben onu seviyorum diyeyim herkese. diyemem.. desem de yadırgarlar, yargılarlar, acıyanlar olur. kabul etseler de hep bir tuhaf kaçarız dünyaya düzen böyle değil ya.. keşke erkek olsaydım, her şey olması gerektiği gibi olsaydı ama değilim işte ve buna rağmen seviyorum. hiçbir neden engel değil sevmeye ben olamadım, susamadım, tüm günahın boynuma. beni sevdiğin için Özge, özür dilerim.. ne olur tüm günahın boynuma tüm cezan bana yazılsın, razıyım, yüz bin kere razıyım.

''bitanem sıkma canını biraz vakit geçsin birbirimize alışalım önce, sonra sevdiklerimiz de alışacaklardır hele ikizin o bilir seni, hisseder anlar önünde sonunda üzülme tamam mı?'' 

sahiden inanıyor muydum bizi kabul edeceklerine? eğer etmezlerse Özge'den vazgeçebilecek miydim?

tamam iyiyim daha ikinci günümüz bu bizim ben seni yaşamak istiyorum Çağrı seninle her sey güzel nasıl yapıyorsun bilmiyorum her şeyi güzelleştiriyorsun

''çünkü seni sevdim, sevdan bile güzellik saçıyor yani senden dolayı hepsi hele şimdi sen de beni sevdin ya mükemmele yaklaştı her şey''

beni üzmelerine izin vermeyeceksin değil mi

''evet dersem gerçekçi olmamış olurum, ben seni üzseler bile seni mutlu edeceğime dair söz verebilirim. seni üzseler bile daha kolay geçecek her şey söz veriyorum. mesela bugün git diyeceksin uzaklaşacağım, bugün bana dokunma diyeceksin bekleyeceğim, bugün benimle ilgilen diyeceksin işimi gücümü bırakacağım. anlıyor musun? ben seninle bir ömrü huzurla geçirmek istiyorum biliyorum ki eğer seni her şeye rağmen anlayıp seven biri olursa mutsuzluk diye bir şey yok, eğer böyle olursa dünya yaşanılır bir yer olur böyle olursa hayat güzelleşir. fazla mı romantiğim? kötülüğü kaldıramayacak kadar yorgunum artık..''

iyi ki seni seviyorum.

''işte bunu duymak her şeye değer.''

yarın bir yolunu bulup seni görmem lazım Merve de gelebilir ama bu sefer tamam mı

''tamam canımın canı, seni göreyim de o yeter''

hemen ortak grubumuza yazdım yükünü hafifletmek istiyordum sevdiğimin.  ''gençler yarın bir Mersin yapalım mı denize de gireriz ama arabayı alamayabilirim trenle gitsek olur mu?'' Merve süper fikir cidden ekşın yaşayak biraz dedi Özge ise önce bana özelden öpücük attı sonra da gruba ben size uyarım yazdı. '' o zaman yarın sabah her şeyinizi hazır edin ilk trenle gidiyoruz geceye kadar gönlümüzce eğlenelim'' Simge de gelsin dedi Merve önce Özge cevap yazsın diye bekledim, tamam ben söylerim yazdı ''tamam siz ne derseniz uygun olur benim için'' Özge gruba Simge'yi de ekledi öyle yazdı böyle böyle ne diyorsun diye. Simge muhteşem fikir bu sefer ben babamdan arabayı alırım dedi. onun arabası ile gidecektik demek iyi benim için fark etmezdi Özge'ye özelden yazdım

''bitanem kızmadın değil mi Merve dedi sonuçta''

yok yok kızmadım ya en yakın arkadaşımdan mı kıskanacağım seni iyi anlaşmanız beni mutlu ediyo

hııı kesin öyledir.. diyemedim tabiki

''tamam aşkım''

grupta Merve ile Simge ne zaman gideceğimizi konuşuyordu sabah 7'de kapının önünde olmam gerektiği söylenmişti en son beni alacaklardı oradan otobana geçecektik. Benimse aklımda Merve'yi öne oturtup arkaya sevdiğimle el ele oturmak vardı umarım güzel bir gün geçirirdik..

canım benim ders için sunuma bakmam lazım sonra konuşalım olur mu?

''olur tabiki yapabileceğim bir şey olursa haber ver bitanem tamam mı kolay gelsin''

tamam çakıl taşım veririm öptüm seni bol bol 

''yarına da saklasaydın'

budala ya

dedi sadece cevap olarak öpücük attıp güldüm. bende şimdi film ya da dizi izleyeyim diye düşündüm

AHRAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin