Bölüm 34

388 47 0
                                    

''Özge selam ben sana bir şey diyecektim acaba yarın veya en kısa zamanda ikimiz buluşsak olur mu?" olur da bişey mi var? ''Korkulacak bir şey değil merak etme o zaman seni yarın kaç gibi alayım?" öğleden sonra olur mu 2 gibi falan. ''Olur görüşürüz'' görüşürüz

Şimdi hazırlık yapmam gerekiyordu ailemden gizlice kafamda bir plan yaptım babam arabayı vermekte sorun çıkaracaktı orası kesin ama istemek zorundaydım.

*** Ertesi Gün Saat 13.00 Suları***

Evden çıkmadan son kez kendimi kontrol ettim gözlerim şişti biraz ama ne yapayım yorulunca uykusuz kalınca hemen böyle oluyordu. yorgun görünüyordum ama heyacanlıydım daha çok. Arabanın anahtarını alıp evden çıktım yolda almam gerekenler vardı

Özge'yi beklerken biraz geriye park etmiştim Merve görürse ayıp olurdu çünkü Özge'ye söylediğimde iyi düşünmüşsün dedi. Işte geliyordu iki gözümün çiçeği, dört odacığımın baharı. Hemen indim çok özlemiştim gerçekten sıkıca sarıldık birbirimize o da özlemişti beni bu belliydi. Hasretinle yandı gönlüm.. 

"Nasılsın?" Iyiyim seni gördüm daha iyi oldum be Çağrı ne uzun sürdü gelmen. "Bana da bin yıl gibi geldi inan ama buradayım sonunda ait olduğum yerde" yanında.. sonunda. "Bir an önce olay mahallini terk edelim mi ne dersin yakalanmak istemeyiz değil mi?" Haklısın zaten kim kim nereye gidiyorsunuz diye başımın etini yedi Merve zor kaçtım çatladı evde tatilde. "E haklı şimdi ama bugünlük böyle olsun onu da sonra alır çıkarız. SÖZ."

Ayy sürekli söz ver diyorum değil mi? Elini yüzüne kapatmıştı gülerek konuştum "tamam tamam sorun yok veririm sözü parayla değil ya" hı parayla olsa vermeyeceksin yani cimri misin sen? "A a ben mi cimriyim ne alaka ya seni esefle kınıyorum Özge hanım bilmiş ol" doğruyu söyle bak Kayserili bir tarafınız var mı sizin?  "Bak işte bütün Kayserililer cimri mi sanki bu tür genellemelere katılmıyorum ben" ayyyy bilmiş seni her şeye de duyarlı yaklaş aman.

" Ama bak sen öyle dedin de bak aklıma ne geldi" hı ne geldi? Dikkatle bana döndü arabayı kullanırken konuşuyorduk "iki arkadaş konuşuyormuş biri demiş ki kardeş paraya sıkıştım bana biraz borç para verir misin? Kayserili olan da gardaş demiş can değil ki çıkartıp veresin" ya offfff Çağrı. Koluma indirdi bir tane başlamıştık yine şiddete. "Hayırlı uğurlu olsun tokat törenine başladık"

Sanki acıyor şakadan vuruyorum ben bir kere. "Vur vur morarmadık yerim kalıncaya dek." Özlemişim seni. Ona baktım "bundan haberin yok muydu?"  Vardı aptal vardı. "Bende seni çok özledim haberli olarak" gıcık. Nereye götürüyorsun bizi? "Sevdiğimiz bir yere götürüyorum, kahvaltıya gitmiştik ya hani çok sevmiştik oradan geçerken gördüğümüz bir dere vardı oraya" yaaa süper.

Peki neden ikimiz gidiyoruz diye sormuyorum çünkü sen inince anlatacaksın biliyorum. "Aynen o şekilde" benimde sana anlatacaklarım var aslında yüz yüze gelmeyi bekledim. Ona döndüm yüzüm bir emoji olsa kesin soru işareti olarak görünürdü. "O zaman bol bol sohbet edeceğiz desene" seninle sohbet etmeyi çok özledim haberli olarak.seni dinlemeyi çok seviyorum. "Bilmukabele Özge hanım bilmukabele"

Arabayı park ettikten sonra indik bagajdan alacaklarım vardı "bana bu sefer yardım eder misin Özge?" Diye seslendim. Tabiki diye yanıma geldi kilimi, minderleri ve oto buzluğu ona verdim "ben geliyorum sen şu ileriye derenin yakınına doğru git olur mu?" Tamam ama çok geç kalma bak korkarım. "Hemen arkanda olacağım"

Alacaklarımı da aldıktan sonra peşinden yürüdüm her şeyi sermişti canımın içi. elimdekileri görünce şaşırdı. Onlar ne Çağrı yine ne gariplik peşindesin sen? "Yaptıklarımı garip mi buluyorsun? Bu iyi bir şey mi" evet garip buluyorum daha doğrusu enteresan, farklısın yani iste, kısaca iyi bir şey bence merak etme. "Rahatladım yoksa geri götürüyordum bak bunları" hadi meraktan çatladım burada ya ne onlar ormancılığa mi merak saldın yoksa. "Bunlar Özge hanım erik fidanları" ne alaka?

Fidanları kenara koyup yanına oturdum. Bu dört arkadaşın anlamları var yani onlara o anlamları biz yükleyelim istiyorum, şimdi şu arkadaş seni temsil ediyor, yanındaki de beni. bu ise geleceğimizi şuradaki de geçmişimizi şimdi ben diyorum ki, gözlerinin içine bakıyordum. bu dört arkadaş hep bir arada olsunlar, hiç ayrılmasınlar. burada bu güzelim ıssız yerde birbirlerine ömür boyu yarenlik etsinler.

Geçmiş, gelecek, ben ve sen Özge, ben işte bu dördümüz hep bir arada olalım gölgemiz de şimdi olsun istiyorum anlıyor musun? Biliyorum Serkan var hayatında ama bu ağaçlar hemen bitecek değil biz kabul edersen şimdi dikeriz onları ama gölgeleri yıllar sonra da olur nasılsa, yani ne zaman gelsek olur. Neden erik diyeceksin, çünkü ben seni bahara aldanmış bir erik ağacı kadar utangaç da severim haberin olsun..

Sana diye okuduğum şiirler böyle böyle çıkıyor işte. Kabul eder misin bu dördünün ortasına kuralım şimdimizi? Belki 10 yıl sonra belki 1 gün sonra nasılsa buradalar kök salacaklar e güneş de her daim var sen ne zaman istersen o zaman olur yani. kıyamet kopmadıkça. Özge'nin gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı "buna katlanamıyorum hem can suyu getirdim sen o güzel gözlerini kurutma e mi" offf Çağrı diye boynuma gömdü başımı "e ne dedim can değil misin canım değil misin gözyaşların da can suyu oluyor işte" sus diye omzuma vurdu yavaşça, güldürmeye çalışıyordum onu

Bir süre öyle kaldık konuşmadan toparlanınca başını kaldırdı. seninleyken kendimi çok değerli hissediyorum Çağrı sanki özel olan benmişim gibi ama özel olan sensin inan ki sen çok özelsin başkasın çok başkasın. "E adı Özge olan sensin ama biliyorsun Özge başka demek?" Laf ebesi.

girlxgirl kategorisinde hikayemiz birinci olmuş. Okuyan gözlerinize sağlık, ayırdığınız vakte huzur. Var olunuz..

AHRAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin