eve vardığımda kavga ile karşılanmıştım, şaşırtıcı olmayan bir durumdu bu benim için. abim hayırsızın tekiydi, ablam desen kocası ve bitmek bilmeyen sorunlarıyla başka bir şehirdeydi. neyseki başka bir şehirdeydi yoksa her gün bize gelmesini gerçekten istemezdim. abim yine bir maraz çıkarmıştı anlaşılan, son sınıf ziraat mühendisliğinde okuyordu. dinlemek istemediğimden anahtarı bırakıp hızlıca odama geçtim. uğraşmaktan yorulmuştum. insanın evi kendini bu kadar yorunca, ömür boyu dinlenmek ihtiyacı hissediyorsun. Ailede hep ben arada kaynamıştım, en küçük çocuktum. onların sorunları bitmek bilmiyordu, bitsin istiyordum.. bütün üzgün oluşlarımın adı aile idi..
gözlerimi kapatıp bugünü düşündüm, doğduğum evde ne olursa olsun ben mutlu olacaktım. öyle doğdum diye öyle ölmek zorunda değildim ya..
tam da bunları düşünürken sevdiceğimden mesaj gelmişti açtım. bugün için çok teşekkür ederim Çağrı, hayatım boyunca unutamayacağım bir gün yaşattın bana. ''bugünü güzelleştiren senin varlığındı. çektiklerini bana da atar mısın saklamak istiyorum bugünün hatırasına'' tabi hemen göndereyim. ''seçmeden at ama ayıklama yani kendini beğenmedin diye, ben senin her halini beğeniyorum rahat ol'' of tamam tam da seçecektim ama çok kötü varsa atmam söyleyim. '' tamam maksimum 3 tane atmama hakkın var ona göre seç o zaman'' peki bu güzel bir anlaşma oldu. '' anlaşılan güzel olunca..'' anlaşılan çok tatlı olunca.. ''beni tatlı buluyorsun yani?'' evet olamaz mı? ''oluur niye olmayacakmış hatta mükemmel olur'' oldu zaten. ''ne oldum değil ne olacağım demek istiyorum'' ne olmak istiyorsun? '' sevdiğin olmak istiyorum mesela hatta mümkünse aşkın.'' klavyem bozuldu cevap veremiyorum. '' sen söyle ben yazayım o zaman'' şöyle yaz o zaman, bunu bende istiyorum. '' benim de aklım bozuldu anlayamıyorum'' aklını seveyim senin çocuk. ''bu da bir başlangıçtır'' çok iyi bir başlangıç hem de.
iyi geceler erken uyu bugün gözlerin şişti, dikkatimden kaçtı sanma yarın seni daha dinç görmek istiyorum '' emrin olur güzel gözlüm'' benim gözlerim değil burada mevzu '' her şeyde mevzu sen.'' utandırma ''iyi geceler yarın görüşürüz'' telefonu kenara bıraktım sıkıntıyla gözlerimi kapattım. annem odaya girdi sinirliydi, bağırmaya başladı. nerede sürtüyorsun sen bu saate kadar! anlaşılmıştı yine sinirini benden, bana hakaret ederek çıkaracaktı. uzun zamandır olduğu gibi buz gibi bir sesle konuştum. ''arkadaşlarım ile görüştük'' kimmiş o arkadaşların arabayı alıp milleti gezdiriyorsun değil mi milletin enayisi sensin tabi. ''kimseyi gezdirdiğim yok benim mevzu paraysa bir şekilde ödeşiyoruz merak etme sen.'' tabi canım eminim öyledir gerizekalı seni mal diye kullanıyorlar ödeşiyorlarmış. bu odanın hali ne? kaç defa demedim mi ben sana eşek kadar oldun derli toplu olacak burası diye getirmiş yurttan eşyalarını oraya buraya atmış senden adam olacakta bende göreceğim he heyyy. sabrım taşmaya başlıyordu sinirden alt dudağımı ısırıyordum en sonunda da kanatmıştım kapıyı suratıma çarpıp çıktı.
işte böyleydi ruhunuzu kanatan anneniz olunca öp de geçsin diye gidecek kimseniz kalmıyordu. belki sevdiğim belki o benim yaralarıma merhem olabilirdi. bir umudum oydu zaten, başka hiçbir insan evladının gücü yetmezdi beni iyileştirmeye Özge, bir umudum sende anlıyor musun.. ama biliyordum, ben her zaman merhametime yenilecektim. yarın yüzüme güleceklerdi güzel günlere hemen heves edecektim. Şimdi senin yüzüne güldüler, sevindin. Sen sandın ki sevecekler seni. B.k sevecekler! hayatına s.çacaklar senin. Yatağıma oturdum yavaşça, hayatım boyunca böyle olmuştu. başkaları bir suç işlemişti en büyük ceza hep bana kesilmişti. Beni sev Özge senden başka mümkünüm yok benim.. gözümden süzülen yaşlar ile o an bana çok yabancı gelen odama göz gezdirdim. kıracaklar seni, hep vuracaklar. ikiye bölünmeyecek hep tane tane döküleceksin.
Arkadaşlarıma sorsam önemsiyorlardı beni, boş insan değilsin diyorlardı. aileme bir türlü yaranamıyordum. ailemden hep yaralanıyordum.
Gıcık alıyorlardı benden içten içe hep hissetmiştim bunu. hanım hanım bir kızları değildim ya utanıyorlardı benden biliyordum. biraz da o yüzdendi bu hırçınlıkları, karşılarında ses de etmeyince bütün öfkelerini kusuyorlardı bana rahatlamak için. sabrım taşıp bir kelam edince de hemen tepki gösteriyorlardı, sindiriyorlardı beni. vicdanımdan vuruyorlardı kıyamıyordum ya.. biliyorlardı.
insanoğlu, kimin zaafını görse illa ki kullanıyordu. bana her şeyi ederlerdi, ben bir şey olsa yine koşardım biliyorlardı, biliyorlardı ama koşmazsın vefasız, hayırsızsın diyorlardı kötü cümleler ile.
kalbime bakıyordum sahiden kötü müyüm ben? kimi isteyerek incittin bu hayatta? kimin yaralarını bile bile kanattın? kim ihtiyacım var dediğinde koşmadın? soğudun ama insanlardan buz etti ailen seni, sonra dönüp huyundur, suyundur sen busun dedi. bizim yüzümüzden hiç demedi. boşuna bekleme, zaten hiç demeyecekler de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHRAR (TAMAMLANDI)
RomanceAma söyleyemez dilim, dillenemez kalbim; iyileşemez bu yara.. Başlangıç: 13.05.2020 Bitiş: 26.06.2020