Bölüm 26

404 39 0
                                    

Hadi geçsene diyerek içeri çekti beni Özge "odanda olmak tuhaf hissettirdi" dedim. görmüştün zaten kameradan dedi "ya o görmek sayılmaz ki böyle canlı canlı görmek başka "e haklısın tabi

Gel söyle otur bakalım ben önce bir üzerimi değiştireceğim sonra da seninle ilgileneceğim " ya şey sen burada değiştir istersen bende o sırada bir elimi yüzümü yıkayayım olur mu zaten üzerimi değiştirmeyeceğim şimdi?" Tamam evet doğru diyorsun banyoyu göstereyim sana bak hemen şu karşısı diye beni yönlendirdi.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım iyice, o kadar terlemiştim ki banyoya girsem olurdu ama çekiniyordum kıyafetim olsa iyi olurdu ama neyse musluğa doğru söyle bir bakış attım başımı suyun altına sokmak istiyordum zaten kısaydı saçlarım hemen kururdu ama yok olmaz dağılır şimdi belli olur yıkadığım offfff elimle ensemi ıslattım saçlarıma şekil verdim ama havlu olarak ne kullanacaktım şimdi buradaki asılı olanı mi e başka havlu yoktu bakayım onu kullanayım bari diye elimi uzatınca kapı tıklatıldı

"efendim?" Çağrı müsaitsen açar mısın havlu getirdim de diye seslenen Özge'nin sesini duydum. İmdadıma yetişmişti resmen iki gözümün çiçeği, kapıyı açtım hemen yüzümden sular akıyordu havluyu yüzüme bastırıp yavaşça sildi. Teşekkür edip elinden aldım havluyu iyice silindim karşımda duruyordu hala. "Kendimi bebek gibi hissettim ya böyle banyodan çıkınca yüzüm silinmeyeli kaç sene geçmiştir" evet gel bakalım koca bebek içerde otur sen bizde yemek hazırlayacağız deyince biraz panik oldum yanımdan gitmese benim için daha iyi olurdu hem de yorulmuştu zaten bütün gün hastanede "olur mu bende yardım ederim size birlikte hazırlarız"

Salonun önüne gelmiştik ki ben hala bende yardım edeyim diyordum. Misafire iş mi yaptıracağız çocuğum sen otur biz hallederiz hemen diyen annesinin sesini duydum, "zaten kızlar bütün gün yoruldu Günsel teyzeciğim menü de salata da var mı mesela ben güzel salata yapabilirim" pek inanmayan gözlerle bana bakan Özge'ye çevirdim bakışlarımı "pek inandırıcı gelmesede" eh iyi peki madem bu kadar iddialısın eğer salatan dediğin kadar varsa Cavit amcan seni mangal günlerinde çağırır haberin olsun ama dedi annesi, gülerek cevapladım "büyük bir şeref duyarım ayrıca mangalda da iddialı sayılırım dip not olarak düşmek istiyorum" (beni ailenin içine alsalar ne güzel olurdu.. ) hı bak buna inanırım iste dedi Özge mangalda iyi olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam, hepimiz güldük "ben ispatlayabilirim ama isterseniz yani bir gün" bence süper olur kanki alırız etleri bir piknik yaparız sizinkiler de gelir hem, bu kez konuşan Merve idi.

"Olur kankicim yapalım inşallah en yakın zamanda" salata yapmak görevi bendeydi hem de kendim kaşınmıştım beklenti yüksekti lütfen rezil olmayayım diye dua ediyordum ama salatam gerçekten güzel olurdu sevilirdi yani kendi kendime gelin güvey olmamıştım sonuçta hadi Bismillah diye işe giriştim

Sohbet ederek masayı kurduk fırında tavuk ve pilav yapmıştı annesi, acele ile haber verdi bizim ikizler  çocuğum kusurumuza bakma ancak bu kadar hazırladık bir dahaki sefere mangal yaparız inşallah dedi annesi teşekkür ettikten sonra sofraya oturduk benim için yemekte ne olduğunun hiç önemi yoktu ben geliyorum diye ekstradan bir su bile konulmuşsa sofraya benim için yeterli olurdu özenilmiş anlamı taşırdı. Takmazdım böyle şeylere hiç en nihayetinde hepimiz insandık..

Sofrada sohbet ederek yemek yiyorduk ailesini sevmiştim ve sanırım onlarda beni sevmişti en azından sevmediklerine dair bir şey görememiştim ben bu beni içten içe mutlu ediyordu

Merve babasına döndü bu kardeşimin koyu bir Galatasaraylı olduğunu biliyor muydun reis bey dedi babası da aaa bak bu olmadı Beşiktaş dururken deyip kafa salladı. Elbette ciddi değildi ama tam ben sevdiler beni diye düşünüyorken çomak sokmanın ne anlamı vardı sevgili kardeşim Merve? "Efendim sonuçta hepsi ülkemizin takımları" dedim ama bunu niye dedim hiçbir fikrim yoktu savunmaya bak ya.

Pis Beşiktaşlı derken öyle demiyordun ama dedi Merve (ulan ne istiyorsun benden) "pis Galatasaraylı dediğiniz zamanları hatırlatırım dostum" dedim. Yahu çocuktuk o zaman bırakın şu meseleyi hadi biraz da Çağrı'nın salatasından konuşalım babacım ne düşünüyorsun mangalda çağrılacak kadar var mı salata? Kurtarmıştı beni sevdiceğim ama salatam konusunda Master chef yarışmacıları gibiydim Cavit amca jüri üyesiydi ve kararını bekliyorduk hepimiz.

Ben gayet beğendim kızım çağrılır bence böyle güzel salata yapan az bulunur ellerine sağlık çocuğum dedi babası bana dönüp. Ohhh rahatlamıştım gülümseyerek teşekkür ettim. Mangalda da iddiası var baba bence bir gün de onu test etmelisin dedi Özge. Sen beni ailenle yakınlaştırmaya mı çalışıyorsun bitanem yoksa bana mı öyle geliyor..

Olur olur bakarız sende aileni alırsın hep birlikte bir piknik yaparız inşallah dedi Cavit amca. "Tabi ben İstanbul'dan dönünce tatilde bir gün yaparız inşallah " herkes bu fikri onayladıktan sonra biraz daha sohbet edip sofrayı kaldırdık

Artık sırada çay faslı vardı. Bu sefer bir tek Özge içerde çayları hazırlıyordu aklım ondaydı yorulmuştu bari ben yardım etseydim ama buna müsade etmediler artık bende mecburen oturdum o da gelip şöyle otursaydı artık içim rahat edecekti, elinde tepsiyle odaya girdi benim aklım ise gitti Allah'ım şuan onu isteme merasimi olsaydı o elindekiler de kahve olsaydı bana tuzlu kahvemi uzatsaydı... aklım karışıyordu onu görünce nerde ne düşüneceğini bilmiyordu aklım

Kendimi toparladım Özge'nin uzattığı çayı aldım, çaylarımızı içerken sohbet ediyorduk arada Özge'ye bakıyordum çok yorgun görünüyordu artık yatsak iyi olacaktı ama bunu ben diyemezdim sonuçta. Günsel teyze eee biz sizi daha fazla tutmayalım hadi siz gençler biraz odanızda vakit geçirin dedi.  çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

Odaya geçtik Özge şimdi sana pijama ayarlamamız lazım dolabımıza bir bakalım diye dolaba yöneldi bende yatağına oturdum. Merve'ninkiler bana zaten olmazdı o Özge'den de kısaydı çünkü Özge de geniş olan kıyafetlerine bakıyordu bir iki tane bir şey çıkarıp kenara koydu bana döndü bunları bir dene Çağrı bakalım olacak mı hadi biz çıkalım Merve rahat rahat giyinsin. Odadan çıktılar hemen üzerimi çıkardım giyindim biraz kısa geliyordu ama ne yapayım? kapıyı açıp giyindiğimi haber verdim odaya girdiler Merve oooo kanki çok şekil olmuşsun diye dalga geçti Özge de gerçekten çok yakışmış dedi "ya böyle yapacaksanız kendi kıyafetimle uyurum bak" tamam tamam dedi Özge iyi iste hafif kısa ama o kadar da olacak napalım

Özge, Şimdi nerde uyuyacaksın onu ayarlayacağız dedi şöyle yapalım sen benle yat Çağrı Merve'de zaten kendi yatağında yatar işte. Ne! İkinci kalp krizini de geçirmiştim galiba. bana sen benle yat diyordu bu kız ya beni deniyordu ölecek miyim diye ya da içimde ne fırtınalar kopacağından hiç haberi yoktu. "Ya şey ben sana rahatsızlık vermeyeyim şimdi deli yatarım falan erken kalkıyorsun zaten dinlenemezsin sonra" ya yok ben Simge geldiğinde de hep onla yatarım alışkınım yani. Ama ben Simge değilim ki sevdiğim.. neyse hem çok istiyordum hem korkuyordum ama kabul ettim. " eh peki madem yalnız şey ben iki dakika duşa girsem olur mu heme?  böyle yanında yatmak istemiyorum da" ay tamam gir demiştik zaten sana rahatsız olmazdım ben ama madem sen rahat edeceksin.. havlu sabun ayarlayayım sana. Banyoya girdik Özge ile neleri kullanacağımı gösterip çıktı

Hemen acele ile duş jelini şampuanı kullandım rahatlamıştım sahiden, kurulanıp giyindikten sonra çıktım banyodan. saçlarım ıslaktı hala ama birazdan kururdu odanın kapısını çalarak girdim

Merve sıhhatler olsun karşiiim diye seslendi "sağ ol kardeşim deyip Özge'nin yatağına yöneldim saçların ıslak kalmış fön makinesini vereyim mi diye sordu "yok gerek yok şimdi iyice silerim kurur hemen bu saatte görültü yapmayalım hem" ay çok düşüncelidir kendileri dedi havluyla saçlarımı iyice sildim Özge beni izliyordu ona göz attım gülerek

Saçlarım da kurumuştu şimdi esas sınavım başlıyordu: Özge ile aynı yatakta uyumak!

AHRAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin