AHRAR (TAMAMLANDI)

Bölüm 37

Arabaya geçmiştik ''yarın sizi erkenden alayım tüm gün birlikte olmak istiyorum'' tamam kaç gibi gelirsin? ''sabah en geç 10 gibi nasıl?'' olur Merve sabah uyanırken biraz kulaklarını çınlatabilir ama haberin olsun. '' eyvallah'' o zaman biraz da ben sana sürpriz yapacağım yarın nerelere gideceğimiz bende tamam mı? '' e tamam Özge hanım siz nereye derseniz oraya süreriz'' ha şöyle '' gören de hiç sözünü dinlenmiyorum sanır ya ona yanıyorum'' söndürelim mi? ''tabi tabi!'' gülüyorduk.

''şimdi sana bir şarkı armağan etmek istiyorum kıyafetine binaen'' üstüne baktı hı ne varmış kıyafetimde ne güzel işte kırmızı var. '' ben çirkin dedim mi Özge?'' iyi çal hadi merak ettim. telefondan arabaya bağlandım, Serdar Ortaç- Nar Çiçeğim çalıyordu. '' bu şarkı da dayak yemem bence ama yine de belli olmaz'' sesi son ses açtım. sesli eşlik ediyordum. kırmızıyla moruna/ canım kurban yoluna/ takıver yar koluna / nar çiçeğim / yar çiçeğim yanımda gülerek cilveli cilveli oynuyordu o an çok tatlıydı. bitmek bilmesin istiyordum. şarkı bitince elimden telefonu alıp şarkıyı bir daha başlattı. ayrıca eminim kıyafetim sebebiyle açmışsındır bu şarkıyı dedi.  '' evet başka ne olacak'' yanağıma dokundu gülerek, bağıra bağıra şarkıya eşlik ediyorduk. ''90'lar popunun çözemeyeceği mesele yoktur demişler'' aynen öyle. 

düğünümüzde çalmak isterdim bu şarkıyı eğer bir gün o gün gelirse mutlaka bu şarkı da olacaktı.. söz. bende sana bir şarkı armağan etmek istiyorum madem öyle dedi Hakan Peker- Ateşini Yolla parçasını açmıştı. benim sana geldiğim gibi bana gelmesen de kısmında dudak büküp gözlerimi açarak soru sorar gibi ona baktım, omuz silkti. gurbetlerden geriye dönüşlerim ol derken bana yaklaşıyordu. bu ne demek oluyordu içten içe kabul ettim seni ama daha kendime bile itiraf edemedim mi diyordu?  telefonu elinden aldım Bendeniz- Müjdeler Ver şarkısını açıp telefonu ona geri verdim. şımarık sevgilim kısmında gözlerini açarak bana baktı işaret parmağını salladı hayırsız kısmında gözlerini kıstı. kendimi biraz geriye çektim korkmuş gibi yapıyordum. eğleniyorduk

''bundan sonraki şarkı ikimize gelsin bakalım ne çıkacak bakma ama tamam mı otomatik oynat çalsın'' ayy tamam çok heyecanlı. merak ediyordum inşallah güzel bir şey çıkardı. şarkı çalmaya başladı tanıdıktı ama çıkaramamıştım ilk başta, iyi bir şarkı gibiydi. şarkıya girince gülmeye başladık Niran Ünsal- Hayranım  çalmaya başlamıştı  ''hakikaten bu aletlerden bizi izliyorlar bence bu da bize kıyakları'' olabilir gerçekten çok güzel yaaaa dedi yerinde duramıyordu o oynuyor bende onu izliyordum. eşlik ediyorduk şarkıya ''2000'lerin de hakkını yememek lazımmış yalnız'' cidden öyle 90'lar bir başka ama şimdi 'orası doğru hepsinin yeri ayrı''

bir gün 90'lar partisi yapalım mı arkadaşlarımızı da toplarız bir araya hem tanışmış olurlar onlarda eğleniriz bence çok. çok istekli konuşmuştu hayır demek istemiyordum '' ama ben pek oynamayı sevmem beceremem de zaten bir de öyle kalabalık falan sıkılgan bir tipim biliyorsun'' hiç de bile işine gelince hiç öyle utangaç falan olmuyorsun biliyoruz Çağrı. '' ama orada mevzu sen.'' burada da mevzu ben hadi yaaa ne güzel olur vallahi güzel olacak bak, seni zorlamayız oyna diye. '' tabi mekanı ben ayarlıyorum değil mi?'' evet kahramanım. ''benden olsa olsa kahramanmaraş olur.'' ıyyyyyy offff iğrençsin ya bazen o lafları söyleyen kişi sen misin diyorum böyle konuşunca kulağında kulaklık falan var da oradan biri diyor sen tekrar mı ediyorsun yoksa romantik anlarında? doğruyu söyle bak. kulağımı ellemeye başlamıştı bir şey arıyor gibi, ''yok artık Özge hayal gücün uluslararası boyuta ulaştı ama. kulaklıkmış, ajanım hatta ben. yalnız burada bir detay üzerinde durmak istiyorum az önce romantik dedin bana'' 

yanlış anlamışsın sen. '' bak merkeze bildiriyorum ses kayıtlarını gönderirler ne demişsin çıkar.'' parmağımı kulağıma bastırdım ''merkez beni duyuyor musun? şüpheli söylediğini inkar ediyor kayıtları teypten oynatın siz tamam.'' ya sen harbiden delisin. ''senin için sorun oluşturmuyorsa tedavi olmayı düşünmüyorum'' yoo ben iyiyim böyle gayet eğleniyorum. '' hah işte bütün mesele bu. eğleniyorsan amacıma ulaşıyorum demektir.'' o sırada Özge'nin telefonu çaldı Simge arıyor deyip açtı. efendim kuzum n'apıyorsun neredesin? diye sordu. telefonda konuşuyordu ben susmuştum. karşı taraf nee diyor duymuyordum ama Özge'nin konuşmasından anladığım Simge de Adana'ya gelmişti ve buluşalım diyordu sözü olduğunu kabul ederse yarın bizimle gelmesini teklif etti ona, bunu yaparken izin alıyor gibi bana bakmıştı başımla onaylayıp sıkıntı olmadığını ifade ettim. 

telefonu kapatıp bana döndü. Simge gelmiş eve biliyordum bugün geleceğini de saate dikkat etmedim hiç seninleyken yarın buluşalım diyor hep birlikte sorun olmaz değil mi? ''olmaz olmaz neden olsun tanışmış oluruz onunla da iyi olur hatta'' teşekkür ederim. '' ben teşekkür ederim'' sen niye teşekkür ediyorsun? '' beni yakın arkadaşınla tanıştırmaya değer gördüğün için, kaçınabilirdin bundan sonuçta mecbur değilsin'' sana ne kadar değer verdiğimi hala anlamadın mı sen' '' anlıyorum'' bir an gözlerine baktım '' şey anladım anladım dilim sürçtü az önce'' şebek ya kızamıyorum da diye söylendi 

evlerine az kalmıştı artık, kalan yolu pek konuşmadan geçirdik ikimiz de geride bıraktığımız günü muhakeme ediyorduk bence. evlerine vardığımızda yarın buluşmak üzere sözleşip ayrıldık. bugün güzel bir gündü, dilerim yarında öyle olurdu..