"Niye bunca zamandır bana söylemedin?" Aslı'nın sorusuna verecek bir cevabım yoktu. İlk annemle babamın arasında dönen olaylardan bahsetmiş, ardından haftasonu Halil'in paylaştığı fotoğrafla Portuga'nın mesajlarını anlatmıştım. Servisin önünde konuşuyorduk, aynı serviste olmamıza rağmen Aslı'nın antrenman günü olduğu için benimle binmeyecekti. "Bir daha benden bir şey saklarsan kafanı yolacağım Sevgi." Dolu gözlerimi Aslı'dan kaçırdım. O anda en istemediğim kişiyle göz göze geldim: Cemil ile. Aramızdaki çok mesafe yoktu, gözlerindeki zalimlik sinirimi bozunca tekrardan Aslı'ya baktım. "Sözde arkadaşınım ama olan bitenden haberim yok."
"Özür dilerim." Önüme gelen saçlarımı omzumdan geriye itti.
"Saçmalama." diye söylendi. "Bin hadi servisine." Başımı salladım, o uzaklaşırken servisime binmek üzere dönmüştüm ki Cemil'in sesini duydum.
"Ağlak."
"Ne dedin?" diye döndüm anında.
"Ağlak." diye bastırdı. Soğukça güldüm. Çekmek istediğim en son kişiydi.
"Komiksin."
"Yüzündeki sivilceye mi ağlıyorsun?" dedi bu sefer de. Yüzümde sivilce olmadığına emindim, canımı sıkmaya çalışıyordu fakat sorun şuydu ki benim canım zaten sıkkındı. "Yoksa ailevi sorunlar mı?" Düz düz yüzüne baktım. "Ne o? Seninle ilgilenmiyorlar mı yoksa?" Dişlerimi birbirine bastırdım. Ona istediğini vermeyecektim. "Yazık, ne o? Yoksa istediğin oyuncağı sana almadılar mı?" Yapmacık bir şekilde gülümsedim.
"Siktir git." dedim yüzümdeki gülümsemeyle. Servise bineceğim sırada kolumdan kendine çekince son anda dengemi sağladım. "Ne yapıyorsun be?"
"Asıl sen ne dediğini zannediyorsun?" Sinirlenmiş miydi beyefendi? Umrumda bile değildi.
"Zoruna mı gitti?" diye diklendim. "Sonunda biri sana laf söyleyebildi diye koca egon mu zedelendi Cemil?" Bu kez gülme sırası ondaydı.
"Portuga'n seni koruyabilir sanıyorsan çok yanılıyorsun." dedi yüzüme tiksinerek bakarken. Sinirden titreyen ellerimi yumruk yaptım. "Şu tipinle kolumdaki kılı bile kaldıramazsın sen." Söylediği cümle başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebep oldu. "Üstelik Halil ile öyle fotoğraflar paylaşarak sadece kendini küçük düşürüyorsun." Gözlerimin dolduğunu hissettim. "Halil ile öpü-" Elimi kaldırıp öylesine hızlı yanağına vurdum ki çıkan ses kulağımda yankılandı. Servisteki kızların bir şeyler dediğini, bahçedeki tüm bakışların bize döndüğünü hissettim.
"Haddini bil!" diye bağırdım. "Portuga'nın arkasına sığındığım falan yok." Başını bana çevirdiğinde bir tokat da ben yiyeceğim gibi geldi ama bu beni susturmadı. Kolumu sertçe ondan çektim ve yüzüne doğru fısıldadım: "Ama sen zevkle senden büyük sevgilinin kucağına sığınabilirsin." Bana doğru hırsla bir adım atmıştı ki yabancı bir erkek sesi duyuldu:
"Cemil!" Cemil dibimde bana bakıyordu ancak seslenen her kimse bu onu durdurmuşa benziyordu. Göğsüm hızla inip kalkıyordu, adrenalin yüzünden ağzımı bir kez daha açamıyordum. Açsaydım da dayak yiyeceğimi biliyordum.
"Geberteceğim seni kızıl." dedi fısıltıyla. "Elimde kalacaksın." Hiçbir şey demeden bakmaya devam ettim. Birkaç saniye daha baktıktan sonra sanki kendini daha fazla tutamıyormuş gibi hırsla arkasına döndü. Hızlı hızlı birine doğru yürümeye başladı, kime doğru ilerlediğine bakamadan servisten sarkan biri omzuma dokundu.
"Sevgi ne yaptın kızım?" dedi ağzı kulaklarında. Servisin içinden dışarı doğru sarkmıştı. O kadar gözüm dönmüştü ki kızın adını bile hatırlayamadım.
"Valla sesten kulağım acıdı." diye ekledi arkadaşı.
"Ne dedi be bu kadar?" Onları umursamadan son kez arkamı döndüm. İlk Halil, ardından da Ömer ile göz göze geldim. Halil'in hareketlendiğini görmek anında servise binmeme sebep oldu. Onunla konuşmak istemiyordum. Her şeyi gözardı etmiştim ama şimdilik benden uzak durmasına ihtiyacım vardı. Sakladığı bir şeyler olduğunu bile bile ona koşamazdım. En arkadaki koltuğa geçtim ve hemen kulaklıklarımı taktım. Servis hareket ettiğinde telefonum titredi.
0508.......:
Ne yaptın be kızılım¿
Bilmiyordum ve bu beni korkutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portuga | texting | TAMAMLANDI
Short Storyyourportuga: Şu an arkadaşlarınla oturup sohbet ediyorsun ve seni gördüklerini zannediyorlar Esprilerine gülüyorlar Oysa sen onlara yalnızca kendi yansımalarını gösteriyorsun Kendi acınası hallerine gülüyorlar Bu arada ben de güzelliğine yanıyorum...