Portuga'ya iki gündür cevap vermemiştim. Verecek bir cevabım yoktu, ne diyeceğimi bilmiyordum. Ömer'den düzgünce özür dilemiş, neredeyse iki günümü de öğle aralarında Ömer ile birlikte boya yaparak geçirmiştim. Halil bu durumdan biraz rahatsızlık duymuştu ama Aslı'nın terslemesi ile sesini çıkarmamıştı. Zil çalmasına yirmi beş dakika kala kantinde fısır fısır konuşan Aslı ve Halil'in yanına kuruldum. İkisi de konuşmayı kesti. Garibime gitse de üzerinde durmadım.
"N'aber gençlik?" dedim yorgun gözlerle. Aslı karşımda oturuyordu, benden gözlerini kaçırınca soran gözlerle Halil'e baktım. Halil rahat bir tavırla kolunu omzuma attı.
"Ne olsun, konuşuyorduk öyle."
"Ne hakkında?" diye sordum. "Aslı senin yüzün niye böyle asık?"
"Neden acaba Sevgi?" Aniden çıkışması üzerine öylece bakakaldım. "Her hafta sonu aynı terane, ben neden sana hiç ulaşamıyorum?" İstemsizce yüzüm asıldı. Aslı iyi bir arkadaştı ama ailem hakkında bir şey bilmiyordu. Bilseydi acıyan gözlerle bakacak gibi hissediyor, bir şey söylemiyordum. "Halil'e gelince kapılar açık, durmadan buluşuyorsunuz ama." Halil'in attığı fotoğrafı mı görmüştü?
"Aslı-" Cümlemi tamamlamama izin vermeden ayaklandı.
"Size iyi öğlenler." dedi sinirle. Bir şey dememi beklemeden gitti.
"Ne yaptım şimdi ben?" dedim kendi kendime. "Yemin ederim iki gündür kendimi görmüyorum." Halil beni kendine çekip başımı öptü.
"Biliyorum fıstık, benim yüzümden oldu." Dudaklarımı büzdüm, yalan sayılmazdı. Fotoğrafı paylaştı diye hem Portuga laf söyleme hakkına sahip olmuştu hem de Aslı triplenmişti. "Ne var ki Aslı'nın seni nasıl affedeceğini biliyorum." Ayağa kalktı, kantinciye yürümeye başladığında ne yapacağını anladım. Çikolatalı süt alacaktı. Somurttum, hiçbir şey yapmadığım hâlde trip yemek hoş olmamıştı. Gözümün önünde duran telefon titreyince dikkatimi masaya verdim. Ekran anında aydınlanıp söndü ama gördüğüm şeyden emin olabilmek için telefonun en altında ve ortada duran tuşa bir kez daha bastım. Instagram'dan gelen bildirimi aşağı indirip dikkatlice okudum.
[yourportuga: tamam dediğin gibi biraz sert çıkışmış olabilirim
yourportuga: ama uyarımda ciddiydim Halil
yourportuga: sevgiden uzak dur
yourportuga: yoksa dünkü konuşmayı sevgiye göstermek zorunda kalırım ]O sırada dikkatimi Halil'in arka planının hafta sonu çekildiğimiz fotoğraf olduğunu gördüm. Çatılı kaşlarım eşliğinde gözlerim sırtı bana dönük olan Halil'e kaydı. Benden gizli Portuga'yla mı konuşuyordu? Bana döneceğini anlar anlamaz ekranı kapattım ve ayağa kalktım. Elinde çikolatalı sütle bana doğru gelen Halil'in bakışlarına şaşkınlık yansıdı.
"Nereye?" dedi.
"Arkamdan iş çevirmeyen bir arkadaş bulmaya." diye tersledim onu. "Portuga ile konuştuğunu bana ne zaman söyleyecektin?" Şaşırdıysa da bozuntuya vermedi.
"Ne? Onunla konuşmuyorum."
"Bırak Allah aşkına Halil." Yanından geçeceğim zaman kolumdan tuttu.
"Sevgi bir dur."
"Ne var?" dediğimde sesim gereğinden fazla yükselmişti. "Ne konuştuğunuzu mu söyleyeceksin?"
"Sevgi?" diyen ses ile dikkatimi Halil'in arkasında duran Ömer'e baktım. Soğuk bakışlarım Ömer'e kaydıysa da yumuşamadı. "İyi misin?"
"Süperim." dedim ters ters. "Yalnız kalırsam daha da iyi olacağım." İkisinin de şaşkın bakışları eşliğinde onları takmadan sınıfa çıktım. Kulaklıklarını takmış Aslı, sırtı kapıya dönük oturmuştu. Şapşal kız aynı sırada oturuyorduk, bana nasıl trip atabilirdi ki? Bilerek gürültülü bir şekilde yanına oturdum. "Aslı." dedim kulaklığının tekini çıkarıp. Kulaklığını elimden almaya çalışsa da onu engelledim. "Bir beni dinle, sonra istersen kızmaya devam et."
"Halil'e anlatsana."
"Halil Portuga'yla konuşmakla meşgul." dediğimde bana döndü.
"Ne?" dedi şaşkınlıkla. Sonra bana döndüğünü hatırlayıp tekrardan sırtını çevirdi. "Neyse, bana ne." Bana bakmıyor olsa da başımı omzuna yasladım.
"Söz, her şeyi anlatacağım okul çıkışı ama lütfen şimdilik trip atma. Olur mu?" Göz ucuyla bana baktı, bu bile bana kıyamayacağının bir kanıtıydı.
"Ailenle ilgili mi?" Gözlerim dolmasın diye hızla başımı salladım. "Anlamıştım. Gel buraya." Kollarını açar açmaz sımsıkı sarıldık. Anlaşılan bu gün kolay kolay bitmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portuga | texting | TAMAMLANDI
Historia Cortayourportuga: Şu an arkadaşlarınla oturup sohbet ediyorsun ve seni gördüklerini zannediyorlar Esprilerine gülüyorlar Oysa sen onlara yalnızca kendi yansımalarını gösteriyorsun Kendi acınası hallerine gülüyorlar Bu arada ben de güzelliğine yanıyorum...