🍃11🍃

1.1K 72 113
                                    

Sirius'un saçı OLMAZ Hayri-POTIRCIK- . Ay ay ağlayacağım şimdi biz 11. bölümde miyiz gııı. Çoksell. Hadi hadi kıyamam size atıyorum. Okuyun çabuk! Medyaya düştüm bu arada tşk.

Noelden birkaç gün önce

James

Bugün Quidditch maçı vardı. James kovalayıcıydı. (Arkadaşlar bilmeyeniniz varsa diye söylüyorum. James filmlerde ne kadar arayıcı gibi gösterilmiş olsa da kitaplarda kovalayıcıdır) Marlene arayıcıydı. Dorcas vurucuydu. Sirius ise maçı anlatacaktı. Bu maçı kazanmalılardı. Maç Slytherin'leydi. Gerçekten kazanmalıydılar.

Lily

Lily endişeliydi. Hem de baya endişeliydi. İki, hatta üç en iyi arkadaşına da bir şeyler olabilirdi. Maç başlamak üzereydi. Lily, Mary, Remus ve Peter izleme yerlerinde yerlerini aldılar. James Lily'e baktı. Lily ona gülümsedi ve baş parmağını kaldırdı. James gülümsedi. Daha mutlu, daha hırslı görünüyordu. Maç başlar. Sonuç: Marlene snitchi yakalar. Gryffindor kazanır ama tam Gryffindor takımı kazandıkları için sevinirken Slytherin kovalayıcısı James'i süpürgesinden düşürür.

James

Biri James'i itti. James yere düşüyordu. Ve en son duyduğu şey Lily'nin "James!" diye bağırdıydı. Sonrası ise... sadece karanlık.

Lily

James'i hastane kanadına kaldırdılar. Lily'nin ağlamaktan gözleri şişmişti. Halbuki madam hayati bir durum olmadığını söylemişti. Neden bu kadar abartmıştı ki? O Slytherin kovalayıcısının yüzüne çıbanlarla "HİLEKAR" yazmıştı ve kimse onu Lily'nin yazdığını görmediği için ceza da almamıştı. Asaları kontrol ederler diye de hemen Accio büyüsüyle atkısını ona çağırmıştı. Neden bu kadar aşırı tepki göstermişti? Madam sadece bir kişinin kalmasına izin vermişti ve diğerleri kalmak için tartışıyordu.
Lily: Ben kalabilir miyim?
Diye sordu Lily usulca.
Diğer herkes ona dönmüştü. Sonra onaylayıp çıktılar. Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu Lily. Yanağından hala yaşlar süzülüyordu. Neden süzülüyorlardı ki? Hayati bir durumu yoktu ve madam yaralarını daha o uyanmadan onarmıştı. Lily neden ağlıyordu? Endişeleniyordu. Ama neden? Tamam, Lily bir süredir bundan şüpheleniyordu. Bir test yapmanın zamanı gelmişti. İç sesi sordu:
Sence James seni seviyor mu?
Evet.
Sence James ukala mı?
Hayır.
Sence James kibirli mi?
Hayır.
Sence James yakışıklı mı?
Evet, kesinlikle!
Sence James senin için gerçekten değişti mi?
Evet.
Eskiden James'e önyargılı davrandığın için gerçekten pişman mısın?
Evet.
Tamam şimdi en önemlisi geliyor. Hazır mısın?
Gönder bakalım.
Sence James şuan sana çıkma teklif etse kabul eder misin?
Bu aslında çok kolay bir soruydu. Ama bu soruyu zorlaştıran şey Lily'nin gururuydu. Ama artık büyümüşlerdi. Gururunu bir kenara bırakmanın zamanı gelmişti. Soruyu cevapladı:

Evet.
Tebrikler! Tüm sorulara doğru cevap verdin Lils!  Sonucun: JAMES'E AŞIKSIN! Ha bu arada bunu bu akşam Marlene'ne söylemen gerekiyor.
Hatırlattığın için sağol içses. Ofof.

Evet, içsesi bile James'e aşık olduğunu söylüyordu. Ofof.

James

James gözlerini açtı. Gözlerini açarken karşısında saçlarıyla oynayan bir Sirius görmeyi bekliyordu. Kafası James'in yatağında, gözleri şişmiş ve uyuyan bir Lily değil. James biraz onun uyumasını izledi. Neden ağlamıştı ki? James çok iyi hissediyordu. James Lily'nin ağlamasına dayanamazdı. İyi ki ağladığını görmemişti. Ama yine de ona ağlayacak kadar değer vermesi James'in hoşuna gitmişti. Sonra fazla kıpırdamış olmalı ki Lily uyandı.
James: Uyandırmak istememiştim
Lily: Sorun değil, zaten uyanmanın vaktiydi.
James: Ne zamandır uyuyorum?
Lily: Yaklaşık üç buçuk saat.
James kafasını salladı.
James: Lily artık çıkmak istiyorum da, Madamı çağırır mısın?
Lily: Tabii, dedi ve gitti.
1 dakika sonra madamla birlikte geldiler.
Madam çıkabileceğini söyleyince James çok mutlu olmuştu. İkisi de ortak salona yönelmişti. O sırada Lily James'e sarıldı. James şaşırdı.
Lily: Çok endişelendim, deyince James iyice bir şok oldu. Ama en sonunda o da kıza sarıldı.
Belki bir kaç saat, belki bir kaç güneşli gün, belki de birkaç mutlu geçen yıl sonra ayrıldılar. Ve ortak salona yürümeye devam ettiler.

Lily

Ortak Salona geldiklerinde nedense kimse yoktu. Büyük ihtimalle herkes kartopu oynamaya çıkmıştı. Lily yatakhanesine gidip biraz kafa dinlemek ve kızlara
her şeyi anlatmak istiyordu. Tüm çapulcuların yatakhanede olduğunu biliyordu çünkü içlerinden biri yaralanınca ve sadece bir kişinin orada durmasına izin olunca herkes yatakhanesinden çıkmaz o iki kişiyi beklerlerdi. Tam yatakhaneye çıkacaktı ki James ona seslendi. "Lils! Yarınki Noel arifesi için verilen Slug partisine birlikte gidelim mi?"
Lily dünden razıydı. "Tabii ki." dedi ve James'e gülümseyip yatakhaneye çıktı. Slug partisini tamamen unutmuştu. Ama en baştan elbisesini ve diğer her şeyi hazırladığı için bir sıkıntı yoktu. Kendi yatakhanesinin kapısına geldi ve kapıyı açtı. Tahmin ettiği gibi, üçü de oradaydı. Cılız bir sesle "Merhaba." dedi Lily. "Siz hiç bir şey demeden, sizinle çok önemli bir şey konuşmam lazım." Üçü de kafasını salladılar. Lily kendi yatağına oturdu. Ve konuşmaya başladı:

Lily: Bugün James'i süpürgesinden atan kovalayıcının yüzüne çıbanlarla ben "HİLEKAR" yazdım. Bugün James düştüğü için ben ağladım. Bugün James'in yanında ben kalmak istedim. Aslında neden bu kadar aşırı tepki verdiğimi biliyordum. Ama kabul etmek istemiyordum. Sonra içsesimle bir test yaptık. Ve testte şüphelendiğim cevap doğru çıktı. Son soruyu cevaplamakta çok zorlanmıştım. Aslında soru çok kolaydı. Ama hep gururum yüzünden çok zor gibi gözükmüştü bu soru. Ben de gururumu bir kenara bıraktım ve soruyu cevapladım. İçsesim de sonucumu söyledi: B-ben James'e aşığım. Evet, içsesim bile James'e aşık olduğumu söylerken ben gururuma yenik düştüm ve kabul etmedim. Bunun onu ne kadar incittiğini bir saniye bile düşünmeden onunla ilgili iftiralara, yalanlara sığındım. Aslında hep inanıyordum onun sevgisinin gerçekliğine, saflığına. İşte bu yüzden Marls'ların evindeki yatıya giderken onu saçları ıslak bir şekilde gördüğümde utandım. İşte bu yüzden o Hogsmeade'e gidelim mi diye sorduğunda tamam dedim. İşte bu yüzden sadece 2 dakika önce yaptığı Slug partisi davetini kabul ettim. Her şey yerli yerine oturuyor. Hepsini James'i sevdiğim için yaptım.

Marlene

Kimse böyle bir itiraf beklemiyordu. Sonra Marlene'nin aklına Lily'e Sirius'a olan hislerini açıkladığı gün kendine verdiği söz geldi. Ona şefkatli ve anlayışlı davranmalıydı. Gidip ona sarıldı. Sonra Dorcas ve Mary de onlara katıldılar. Marlene Lily'nin ne kadar rahatlamış hissettiğini gayet iyi anlayabiliyordu. Zamanında o da böyle hissetmişti çünkü. Sonra sarılmayı bıraktılar.

Marlene, sırıtarak: Yarın James için çoook uzun bir gün olacak. Çünkü o elbiseyle James'in nefesini keseceksin.

Bir günde iki bölüm. Gittikçe kendimi aşıyorum galiba. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bunu hiç yapmıyorum ama bu sefer yapacağım. Okuyucu sayısına göre yorum sayısı gayet güzel olsa da oy sayısı o kadar yüksek değil. Benim için sizin düşünceleriniz çok daha önemli ama yine de oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz. Bu arada kitle gittikçe büyüyor ve ben bu kitle büyüdükçe çok mutlu oluyorum. Umarım güzel, sağlıklı günler geçiriyorsunuzdur. Sizi seviyorum. Byee⚡️

~iris🤍

He's Just A Friend - Jily, BlackinnonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin