tekrardan selam!
size hepinizi çok mutlu edecek bir haber vermemi ister misiniz?
next generation kitabı çıkarma kararı aldım.
buradaki karakterleri (ve arada da orijinal çapulcuları) basbayağı bir hikayede göreceksiniz :)
bu bölümü yazmamın nedeni de o hikayeyi artık yayımlamak istiyorum
neyse başlayın bakalım ❤️
Dipper
Silena kara göle düştükten sonra olanlar herkesi büyük bir şoka sokmuştu. Ashton Silena'yı hastane kanadına götürürken saçının mutlu olduğundaki gibi lilaya dönüşmeye başladığı direkt göze batıyordu. Ve şoktan neredeyse Annabeth de kara göle düşecekti.
"AMAN TANRIM!!!" diye bağırdı Haley.
Ama şok oldukları şey Silena'nın neredeyse boğuluyor olması değildi... yani tabii o da ÇOK büyük bir şok yaratmaya yeterdi ama üstüne bir de bu... ne olduğunu tahmin edebilmişsinizdir.
"AMAN TANRIM!!!!!!!!!" diye tekrardan bağırdı Haley.
"Az önce ne oldu?" diye sordu Thalia.
"Bunun İngilizce'de bir karşılığı yok ablacığım." dedi Annabeth.
Aslında Dipper onlara imrenmişti. Nasıl her şey o kadar kolay olabilirdi ki? Silena göle düşmüştü ve neredeyse boğulacaktı. Ashton da onunla ilgili endişelenmişti. Muhtemelen de onu bir süredir seviyordu. Bu yüzden de gidip onu öpmüştü. Artık sevgili olduklarını söyleyebilirdi onları gören herkes.
Bir kere öpünce, eğer o da seni seviyorsa iş bitiyor muydu?
Bu kadar mıydı? Her şey bu kadar basit miydi? Dipper daha önce bunu hiç düşünmemişti.
Pacifica'ya olan hislerini hep nasıl açıklasa diye düşünmüştü. Hep yeni yöntemler bulmaya çalışmış, uykusuz kalmıştı. Hem arkadaşlığını sürdürmenin hem de ona onu sevdiğini söylemenin yolu yoktu.
Ne yapsaydı da komik duruma düşmeseydi? Ne yapsaydı da aptal gibi görünmeseydi? Ne yapsaydı da Pacifica'yı üzmeseydi?
Ne yapmalıydı?
Ne yapabilirdi ki?
Mektup mu yazsaydı? Her şey daha kolay olurdu. Ama mektup kaybolabilirdi, Pacifica onu hiç göremeyebilirdi ve daha da kötüsü mektup başkalarının eline geçebilirdi. Tüm okulun diline düşerlerdi.
Dipper kendine de Pacifica'ya da bunu yaşatamazdı. Yaşatamazdı işte. Yapamazdı.
Ne yapacaktı? Elinde sonunda söylemesi gerekecekti. Tüm hayatını "Eğer söyleseydim de böyle mi olacaktı?" diyerek geçiremezdi.
İşte o an anladı, gidip söylemekten başka çaresi yoktu.
Thalia "Onunla dalga geçerken onu neredeyse öldürüyordum." dedi ağlamaklı bir sesle.
Annabeth ablasının yanına gidip ona sarıldı: "Silena onun başına gelen şeyler yüzünden senin kendini sorumlu tutmanı istemez. Kimseyi suçlamıyorum ama eğer o da şu an Ashton'la birlikte hastane kanadında olmasaydı suçu kendinde bulurdu. İnatçılığı ve gereksiz cesaretinde bulurdu. O adımı atmış olmasaydı düşmezdi. Aslında, düştüğü için üzgün olduğunu da pek sanmıyorum."
"Ah, kimse sanmıyor." dedi sırıtarak Dipper'ın yanındaki Mabel.
Dipper kaşlarını çattı. Yardıma ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He's Just A Friend - Jily, Blackinnon
Fanfiction꧁TAMAMLANDI꧂ F.R.I.E.N.D.S tadında bir kitap. Lütfen tüm bölümleri hayal ederek okuyun. Çok güzel oluyor dpsdkdpjxks Eğer ciddi bir hikaye bekliyorsanız en baştan söyleyeyim sadece iki bölüm falan ciddi geçiyor. "Bütün Ciddiyetimle Yemin Ederim Ki...