He's Just A Friend - Jily, Blackinnon

🍃21🍃

Bu bölümü çok tatlı yorumlar yapan kayıp ikizim misspotteerr 'a ithaf ediyorum. 🖤🖤
DİKKAT! AŞIRI FEELS GEÇİRME TEHLİKESİ! UYARILDINIZ.

Sirius

Düğün başlamıştı. Marlene Sirius'un yanında oturuyordu. El elelerdi. İkisi de genç çiftin bir aile kurmadaki ilk adımını atışını izliyordu. Sirius da bu ilk adımı atmak istiyordu. Her şeyden çok istiyordu hatta. Marlene'le hayatının sonuna kadar beraber olmayı çok istiyordu. Sirius Marlene'ne aşık olana kadar soyunun devam etmemesi için evlenmek istemiyordu. Ama artık, soyu umrunda bile değildi. Sadece Marlene'le olmak istiyordu. Sonsuza dek. Sirius bunları düşünürken Lily ve James yeminlere geçmişti. Artık gerçek Dünya'ya dönmenin vaktiydi.

(Arkadaşlar yeminleri ilk kim okur bilmiyorum ya da böyle bir sıra var mı onu bile bilmiyorum. Evet Hayır dedikten önce midir sonra mıdır onu da bilmiyorum. Anlayacağınız hiç bir bok bilmiyorum yani. Bu yüzden yanlışım varsa kusura bakmayın.)

James

James karşısında duran Lily'e baktı. Ne kadar da güzeldi. James sadece Lily'nin o güzel gözlerinin içindeki  ormanda kaybolmak istiyordu. O bunları düşünürken sıra yeminlere gelmişti. Hadi bakalım. İlk James başladı.

"Hogwarts'ın ilk günüydü. Herkesin seçimleri yapılıyordu. Seçmen şapka "GRYFFİNDOR" diye bağırdığı anda sen Gryffindor masasına ilerledin. Ve trende edindiğin arkadaşlarının yanına geçtin. (O sırada muggle papaz: Hıı?). Ben ise o sırada gözlerinin ne kadar güzel olduğunu düşünmekle meşguldüm. O günden sonra senin dikkatini çekmek için her şeyi denedim. Her şeyi. İşe yaradı aslında. Ama istediğim şekilde değil. Sen benden nefret ediyordun Lily. Bir gün, üçüncü sınıfta, kağıda seninle ilgili bir şeyler yazmıştım. Ne yazdığımı ise çok net hatırlıyorum.

'Onun her şeyini çok seviyorum. Ateşi kıskandıracak renkteki kızıl saçlarını, her baktığımda içinde kaybolmak istediğim zümrüt yeşili gözlerini... Bana kızgınkenki mimiklerine bile hayranım onun. Ruh eşi olduğumuzu öğrendiğindeki yüzünde olan hayal kırıklığı canımı çok yakıyor. O benden nefret ediyor ama ben onun her şeyini her şeyimle seviyorum. Ona aşık olduğumu her bir zerremde hissediyorum. Ve onun da benim aşkımı her zerresinde hissetmesini istiyorum. Arkadaşlarım bunun sadece bir takıntı olduğunu söylüyor. Ama bu takıntı değil. Gerçek aşk.'

Sanırım arkadaşlarım bu kağıdı bulduklarında öğrenmişti benim sana olan sevgimin saflığını. İşte bu sefer ise buradayız Lily-Çiçeğim. Evleniyoruz. Bir yuva kurmaya hazırlanıyoruz. Ve birbirimizi her zerremizle seviyoruz."

Lily

Lily'nin gözleri dolmuştu ve gençliğinde James'e söylediği, yaptığı her şey için çok pişmandı. Şu an onu öpmeyi çok istiyordu. Ama şimdi Lily'nin sırasıydı. Kendini toparlamaya çalışıp, sadece çalışıp, konuşmaya başladı.

"Sana olan sevgim tam olarak ne zaman başladı bilmiyorum. Ve nasıl 'Ukala Potter'dan 'Hayatımın Aşkı'na dönüştüğünü de bilmiyorum. Tek bildiğim sana aşık olduğum James. Seni çok seviyorum ve bunu tüm Dünya duysun istiyorum. Gözlerin hep ışıldasın, hep mutlu ol istiyorum. O güzel ela gözlerinde hep farklı bir renk görmek istiyorum. Seninle bir sonsuzluk geçirmek istiyorum. Hayatımın sonuna kadar seninle birlikte olmak istiyorum. Hayatımı olduğundan daha da güzel hale getirdiğin için çok teşekkür ederim. Sensiz bir hayatın düşüncesi bile beni korkutuyor. Hem de çok korkutuyor. Ama biz birlikteyiz. Ve mutluyuz. Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Bunu yapabiliriz. Beni sevdiğin için çok teşekkür ederim. Sen şimdiye kadar olan hayatıma giren en güzel şeysin. Ve seni kaybetmeye hiç niyetim yok. Senin o binbir renkli gözlerini, kuzguni saçlarını bir daha görememek yerine ölmeyi yeğlerim. Seninle bir hayat benim için cennete eşittir. Beni bu kadar güzel sevdiğin için, beni bu kadar saf bir şekilde sevdiğin için sana teşekkür ederim. Ve benim de seni en az bu kadar saf sevdiğimi bilmeni isterim. Bazen senin o mükemmel sevgini haketmediğimi düşünüyorum. Sonra tekrardan birbirimiz için yaratılmış olduğumuzu düşünmeden edemiyorum. Tekrar, tekrar. Hep bu sonuca varıyorum. Seni seviyorum James Potter. Hem de tüm kalbimle."

Yazar (ivet bne kdkddkdkdk)

Sonra ise, iki genç sonsuza kadar birbirlerini sevmeye yemin ettiler. Sonsuza kadar birbirlerini korumaya yemin ettiler. Sonsuza kadar birlikte olacaklarına yemin ettiler. Onlar sonsuzluğa kadar birbirlerinindi, ve bunu biliyorlardı. O sırada Sirius ve Marlene kumsalda yürüyorlardı. Marlene'nin olacaklardan hiç haberi yoktur. En sonunda Sirius Marlene'ni karşısına alır ve diz çöker. Ceketinin iç cebinden çoktan küçük kutuyu çıkarmıştır. Elindeki yüzük kutusunu açar ve o kelimleri söyler:

"Marlene McKinnon, beni Dünya üzerindeki en mutlu insan yapıp soyadını Black olarak değiştirir misin?"

Marlene

Marlene aldığı teklif karşısında afallamıştı. Doğru düzgün düşünemiyordu çünkü SİRİUS BLACK ONA EVLENME TEKLİF ETMİŞTİ MK NASIL DOĞRU DÜZGÜN DÜŞÜNEBİLSİN. Her gün evlenme teklifi almıyordu sonuçta. Sonra hem gülerek hem ağlayarak "Evet." dedi ve Sirius'a sarıldı. Ayrıldıklarında Sirius Marlene'nin parmağına yüzüğü taktı. Marlene de Sirius'u öptü. Sonra ise sarıldılar. Sirius konuştu:

Sirius: Seni hakedecek ne yaptım ben?

Marlene: Ben de sürekli kendime bu soruyu soruyorum Sirius.

Marlene: Seni seviyorum Yosun Kafa.

Sirius: Ben de seni seviyorum Bilmiş Kız.

(Yazar: PJOcular ağlıyor ahahaha)

Sizi seviyorem slklar. Alın yiyin bölüm. Afiyet olsun. Biraz kısa oldu ama pek bir sorun olacağını sanmıyorum açıkçası çünkü ÇOKSEL BİR BÖLÜMDÜ. Övünmek gibi olsun ama bence baya iyi yazdım. Neyse artık yatın zıbarın aq. Bb ❤️🧡💛💚💙💜🖤

~iris 🤍