🍃12🍃

1K 58 63
                                    

BURAYI LÜTFEN OKUYUNUZ!!
Bir şey diyeceğim Lily ve James Harry'nin Hayatını İzliyor kitabını yayımdan kaldırsam mı? Çok bir şey yazamıyorum zaten çok nadiren bölüm atıyorum. Ben bilemedim o yüzden size sordum. Lütfen cevap verin.
Arkadaşlar bu sefer de dün saat 00.29'da yeni hikaye yayımladım kdğdmfpdm. 00.29'da bir şeyler oluyor ama neyse. O kitabıma da bakarsanız çok sevinirim. Bu sefer medyaya kapağı koyayım dedim. Hadi okuyun 🌸

Noel arifesi

Lily

Lily aynada kendine baktı. Aslında güzel gözüküyordu. Ama garipti işte. Zümrüt yeşili arkası uzun, önü dizinin biraz üstünde olan bir elbisesi vardı. Gözlerini açığa çıkarmıştı. Saçı daha yapılmamıştı. Marlene'le hangi saç modeli olsun diye tartışıyorlardı. En sonunda dağınık bırakmaya, ama öndeki saçların bir kısmını örüp arkada birleştirmeye karar verdiler. Marlene Lily'nin saçını yapmaya başladı. Partiye 40 dakika gibi bir süre kalmıştı. Lily gülümsedi. Yatakhanedeki hava çok güzeldi. Herkes mutlu mutlu diğerlerine yardım ediyordu.

James

Yatakhaneye kaos hakimdi. Herkes birbirine bir şey soruyor, kızıp diğerine yastık atıyordu. Sonra da küçük çaplı bir yastık savaşı çıkıyordu. En sonunda ise saate bakıp çıldırıyorlardı. Tabii James bu yastık savaşına katılmamaya dikkat ediyordu çünkü biri ona yastık attığında kıyafetleri ve saçı bozuluyordu. Yastık savaşı genellikle Remus ve Sirius arasında oluyordu. Peter ise iksirde Slug kulübüne katılacak kadar iyi değildi. Bu yüzden o ödev yapıyordu. James aynada kendine baktı ama baktığından hiç bir şey anlamadı. Çünkü Lily'nin nasıl gözükeceğini gözünde canlandırmaya çalışıyordu. Nasıl bir elbise giyerdi acaba? Saçını nasıl yapardı? Makyajı hangi tonlarda olurdu? Bunlar aslında James'in umrunda olmasa bile Lily ne dese dinlerdi. Dediğinden hiç bir şey anlamasa da, Lily'nin sesi güzel bir şarkı gibi gelirdi ona. Umrunda olmasına da gerek yoktu ki, Lily hep güzeldi. Sonra aynaya gerçekten bakmayı denedi. Ve başardı. Hazırdı. Eksik hiç bir şey yoktu. Sanırım diğerleri de hazırdı. Harika! Saate baktı. 20 dakika kalmıştı. Üçü birden aşağı indiler ve kızları beklemeye başladılar.

Lily

20 dakika kalmıştı. Lily çok garip hissediyordu. Normal hayatında asla böyle giyinmezdi. Tamam, tamam. Hoş gözüküyordu ama Lily güzel giyinmektense rahat giyinmeyi tercih ederdi. Oraya bu görünüşle inmeye utanıyordu. Ayakkabıları bej rengi ve topukluydu. Lily asla topuklu ayakkabı giymezdi. Elbise zaten giymezdi. Makyaj da hiç yapmazdı. En azından Marlene'ni bej renklerinde bir makyaj yapmaya ikna edebilmişti. Ayakkabısıyla da uyumlu olmuştu hem. Artık gerçekten gitmelilerdi. Ama Lily çoook utanıyordu. Sanırım herkes 4. sınıftaki balodan beri ilk kez onu böyle görecekti. Lily daha da garip hissetti. Bir aralar 4. sınıftı yahu. Ne garip. Sonra tüm düşüncelerini tek bir düşünce darmadağın etti. James'i resmi cüppeleriyle görecekti! 4. sınıftaki baloda onu öyle görmüştü ama o zaman James'i sevmediği için ona pek dikkat etmemişti. Şuan ise... aşırı heyecanlanmıştı. Kızlar onu girdiği transtan çıkardılar. Oha oha oha. Gidiyorlardı. Ortak Salon'a iniyorlardı. Oğlanların yanına ilk Mary gitti. O Ravenclaw'dan sevgilisiyle buluşacaktı. Sonra Dorcas indi. Sonra da Marlene. En sona Lily kalmıştı. Çok utanıyordu.

Lily: Siz bensiz gitseniz? diye bağırdı.
Marlene: Lily çok güzelsin gel buraya.
Lily: Sorun da o ya!
James: Lily!

Lily ofladı. Haksızlık! James'e karşı gelemezdi ki! Yavaş yavaş yürüdü. En sonunda yanlarına vardı.

James

James yutkundu. O Lily miydi yahu? Ofof. Yandı buralar. Lily yanına geldi.

Lily: Ağzını kapat. Bir daha asla böyle giyinmeyeceğim.

James, Düğünümüzde bile mi? , diye düşünmeden edemedi.

Ağzının açıldığını farketmemişti bile. Hemen ağzını kapadı. Lily James'in koluna girdi ve yürümeye başladılar. Nasıl nefes alınıyordu? Bir al iki ver gibi bir şey miydi? James ciddi ciddi unutmuştu çünkü. En sonunda nefesini düzene soktu ve tekrar Lily'e baktı. O da ona bakıyordu. Lily kızarıp gözlerini kaçırdı ve James'e ise sadece sırıtmak kaldı. Sonra Slughorn'un kapısına geldiler. Kapıyı çaldılar. Slughorn onları gördüğüne -özellikle de Lily'i- çok sevindi. Yemek masasına oturdular. Herkes gelince Slughorn onlara boş boş sorular sormaya başladı. Onlar da boş boş cevaplamaya. Baya bir böyle devam etti. Sonra dans zamanı geldi. Sirius Marls'a, Remus da Dorcas'a dans etme teklif edince James de Lily'e döndü.

James: Bu dansı bana lütfeder misiniz?
Lily: Tabii ki.

Lily

Piste çıkıp dans etmeye başladılar. Zaten herkes dans ettiği için göze batmıyorlardı. Lily bu partinin çok sıkıcı olacağını düşünmüştü. Genellikle Slug partileri sıkıcı olurdu çünkü. Ama Lily çok eğleniyordu. James'in gözlerinin içine bakmadan duramıyordu. O kadar çok renk vardı ki gözlerinin içinde. Bazen kahverengi oluyordu, bazen yeşil. Bazen kehribar oluyordu, bazen gri. Hatta Lily'nin arada bir parça koyu pembe gördüğü bile oluyordu. Ne kadar da güzeldi gözleri. Lily daha fazla James'in ela gözlerine bakarsa hipnotize olacağını düşünüyordu. Bu yüzden kafasını James'in omzuna koydu. O da Lily'nin omzuna koydu. Dans etmeye devam ettiler. Ne kadar da güzeldi her şey. Bir süre böyle devam etti. Sonra şarkı bitti. Lily James'e gülümsedi ve oturmak için masaya yöneldi.

James

Lily kafasını hafifçe yana eğmişti. Gülümsemesi yayık ama hoştu. Gözleri kısıktı, ama o gözlerin içindeki duyguları bir kitap gibi okuyabilirdiniz. Şefkat. Mutluluk. Ve daha bir çok şey. Ama oradaki bir şey James'in kafasını karıştırmıştı.  Aşk. Lils ona aşkla bakmıştı ya da James deliriyordu. Şey, ikinci seçenek daha mantıklıydı. James bunları düşünürken Lils masaya yöneldi. James de onu takip etti. Baya bir süre daha boş sohbetler devam etti ve parti en sonunda bitti. James'in hala kafası karışıktı. Lily neden ona öyle bakmıştı ki? O bakış James'i umutlandırmaktan başka bir şey yapmamıştı.

Lily

Ortak salona gelmişlerdi ve diğerleri anında yukarı çıkmıştı. Ortak salonda sadece Lily ve James vardı. Lily James'e döndü. Ona yaklaşıp yanağını öptü. Ve sonra çok normal bir şey yapmış gibi sakince "İyi geceler." deyip yatakhaneye çıktı.

James

Lily onu yanağından öpmüştü. LİLY ONU YANAĞINDAN ÖPMÜŞTÜ. James yatakhaneye girdi ve aynaya baktı. Yanağında nar çiçeği rengi bir ruj vardı. Eğer bu bir rüyaysa James asla uyanmak istemiyordu. Cebinden küçük, kapaklı bir şey çıkardı. Bu onun kişisel düşünseliydi. Asasıyla kafasından sırasıyla bu anıyı, Slug kulübünde olan danslarını, ve Lily'nin ona gülümseyişini çıkardı. Sonra düşünseline koydu. Pijamalarını giydi ve düşünselini baş ucuna koydu. Uyumadan önce düşündüğü en son şey belki de boşuna umutlanmadığıydı...

Öf hiç bir şey diyemeyeceğim saat 02.00'ı geçiyor. Byee ♥️

~iris 🤍

He's Just A Friend - Jily, BlackinnonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin