Bu bölümü bayadır bu kitabı takip eden Hasan1135 'e ithaf ediyorum. İthaf yazmaya hiç zamanım olmamıştı kusura bakma ;)))
Medya ise 😍😍😍😍
Esrarengiz Kasabaya aşığım çaktırmayın ehehe. Hadi okuyunkee.Marlene
Marlene gelinliğini giymişti.
(Şunu belirtmek isterim, gelinlik alttaki görsel. Friends'deki Monica'nın neredeyse onun olan ama aptal bir kadın yüzünden olamayan gelinliği koymak istedim çünkü gelinlik ÇOK güzel.)
Artık hazırdı. Tamamen hazır olması için duvağını takması yeterdi. Bir tek duvağı kalmıştı. Mary duvağı aldı ve Marlene'nin kafasına taktı. Marlene aynada kendine baktı. Gerçekten güzel olmuştu. Ama Sirius'u çok merak ediyordu. Nasıl gözüküyordu acaba? Nasıl hissediyordu? Onun da birazdan ciddi anlamda evleneceği gerçeği başını döndürüyor muydu? Onun da midesi tepetaklak mıydı? Bilmiyordu. Ama şimdi gerçekten düğün başlamak üzereydi. Birazdan evlenecekti! Marlene gerçekten çok mutluydu. Belki de hayatında hiç olmadığı kadar. İçinde saf bir mutluluk hissediyordu. Bu his o kadar güzeldi ki. Marlene'nin içi bir anda ısındı. Düğünün başlama zamanı gelmişti. Tüm konuklar yerlerine geçmişti. Düğün başlamıştı.Sirius
Sirius onun olduğu yere, yani papazın yanına yaklaşan Marlene'ni hayranlıkla izliyordu. Düğün başlamıştı. Marlene hafifçe gülümsüyordu. Mutlu olduğu her halinden belliydi. Sirius herhangi bir varlığın nasıl bu kadar mükemmel olabileceğini bir türlü anlayamıyordu. Marlene şu an onun gözünde bir tanrıçadan farksızdı. O kadar güzeldi ki. Sirius'un gözü şu an ondan başkasını görmüyordu. Sirius ağzının hafifçe açık olduğunu farkettiğinde hemen biraz kızarıp ağzını kapatmıştı. Bunu farkeden Marlene hafifçe kıkırdamıştı. Ve Sirius tabii ki de erimişti. Sonunda Marlene yanlarına varmıştı.
Papazın bla blasından sonra yeminlere geçtiler. İlk Sirius başlıyordu.
"Sana olan sevgim 1. sınıfta başladı. Ve ben seni sevdiğimi 5. sınıfta anladım. 1. sınıfta eve dönüş treninde yan yana oturduğumuzda neden sürekli kızarıp seni aklımdan çıkaramadığımı anlayamamıştım. Senle tanışırken neden o kadar rahat olduğumu da anlayamamıştım mesela. Sen 'Seninle iyi anlaşacağımızı hissediyorum Black.' deyince içimdeki anlamsız huzuru da anlayamamıştım. Biz 5. sınıfa gelene kadar kafama dank etmemişti seni deliler gibi sevdiğim. 5. sınıftan 6. sınıfa geçme yazında seni aklımdan asla çıkaramamıştım. Bir aralar kankamsın diyedir demiştim. Ama değildi. Sana aşıktım işte. Çok aşıktım hem de. İşte o zaman kendime bir söz vermiştim. 6. sınıfta sana çıkma teklifi edecektim. Eğer kabul etmezsen de peşini bırakacaktım. Bu kadar kolay sanıyordun peşini bırakmayı. 6. sınıfta sana çıkma teklif ettiğimde evet diyeceğinden çok emindim. Yani, çok büyük bir ün yapmıştım okulda, kim olsa evet der demiştim. Yanılmışım. Sen hayır deyince yıkılmıştım. Gururum kırılmıştı zaten, ama en çok, kalbim acımıştı. Senin beni sevmemenin canımı bu kadar acıtacağını bilmiyordum. Ya da herhangi bir duygunun bir insanın canını bu kadar acıtabileceğini. Çünkü biliyorsun, okuldakiler ne diyordu? Taş kalpli Sirius Black. Herhangi bir duygu hissedemez. Hiç bir duygu canını acıtamaz. Ben de bu söylenenlere inanmıştım. Aşk kadar zalim bir duygunun bile canımı zerre acıtamayacağına çok inanmıştım. Yine yanılmıştım. Canımı o kadar yakmıştı ki. Sonra kendime verdiğim sözü hatırladım ve ona uydum. Yaklaşık iki gün kadar. Peşini bırakmayı kolay sanmıştım. Ama bırakamadım. Neden hayır dediğinle ilgili kendi kendimi hep sorguladım. 15 dakikalığına depresyona bile girdim. Ama sonra kendimi toparladım ve vazgeçmedim. Asla vazgeçmedim. Vazgeçemedim. Hep sevdim, hep kıskandım. Çünkü şöyle düşünmüştüm Eğer aşksa bunun adı, bu aşk sadece sana değer, bu adam sadece sana boyun eğer. 7. sınıfın sonunda sen beni sevdiğini söyleyince, açık olmak gerekirse şimdiye kadar daha mutlu olduğum bir an hatırlamıyorum. Ama şu an burada çok güzel bir şekilde karşımda duruyorsun. Bir tanrıçadan farkın yok. Ve bir yuva kurmaya adım atıyoruz. Evleniyoruz. Ve mutluyuz Marls. Birbirimizi seviyoruz. Aramızda tek bir engel yok. Şimdi siz nesiniz diye sorsalar onlara birbirimiziniz diyecek kıvamdayız (arkadaşlar daha kolay okumanız için bir-bir-i-miz-i-niz.).Ve bu o kadar güzel bir şey ki. Seni seviyorum Marlene. Hem de tüm kalbimle."
Marlene
Marlene Sirius'a gittikçe daha çok aşık olduğunu hissediyordu. Eğer bu mümkünse tabii. Zaten o damatlığın içinde fazla yakışıklı görünüyordu. Bir de bunları söyleyince gerçekten Marlene kendi shipi için feels geçiriyordu. (Yazar: kendi düğününde feels geçirmeyen de ne blm dupeğskgpeğsmcp).
Artık onun sırasıydı."Sana olan sevgim çok saçma bir yerde başladı. 6. sınıfta sen bana çıkma teklif ettiğinde sana karşı bir şeyler hissetmiyordum. Yani, sen benim kankam Sirius'tun. Seni ve James'i ayrı tutamazdım bile. Ama sen bana çıkma teklif edince ve ben teklifini reddedince sana karşı bir anda bir şeyler hissetmeye başladım. Senin adın herhangi bir yerde geçince heyecanlanıyordum, seni görünce mutlu oluyordum ve midemde kelebekler uçuşuyordu. Bu duygular neden tam o zaman, bir anda başladı hiç bir fikrim yok. Ama seni sevdiğim için hiç pişman değilim. Olmayacağım. Aynı senin dediğin gibi biz birbirimiziniz ve her zaman birbirimizin olacağız. İlişkimiz hiç bir zaman mantıklı olmadı. Hiç bir zaman da olmayacak çünkü bu gerçek aşk Sirius. Ve gerçek aşk asla mantıklı değildir. Aşkta her zaman duygularına göre hareket edersin, hislerine göre hareket edersin. Aynı bizim yaptığımız gibi. Aynı benim tam sen bana çıkma teklif ettikten sonra sana aşık olmam gibi. Aynı biz gibi. Aynı bizim gibi, birbirine deliler gibi aşık olan daha milyonlarca insan gibi. Ama bizim aşkımız daha farklı Sirius. Çünkü biz birbirimizi koşulsuz seviyoruz Sirius. Asla skor tutmuyoruz. Asla diğer çiftlere özenmiyoruz, çünkü biz zaten mükemmel bir çiftiz. Sana olan hislerimi farkettiğim zamanı hatırlıyorum da, 6. sınıfın yazıydı. Sen James'in evindeydin ve oradan bana mektup göndermiştin. Herkes gecenin 3'ünde uyanıktı. Yarın tüm grup James'lerin evinde buluşacağımızı söylemiştin ve benden kızlara haber vermemi istemiştin. Ben ise cevap yazmakta çok zorlanmıştım. Girişlere Merhaba Sevgilim ve Merhaba Canım gibi şeyler yazmıştım Sirius. Benim olmanı o kadar istemiştim ki birlikte olmamamız canımı acıtıyordu. Hala saklıyorum o parşömen parçalarını anı kutumda. Düşünmüştüm. Neden kankama aşık olmuştum ki? Ama şimdi bakıyorum da, iyi ki sana aşık olmuşum Sirius. Çünkü biz hem birer aşık, hem de birer en iyi arkadaş olmayı başaran çok sayılı çiftlerdeniz Sirius. Senin bana aşık olmanı sevdiğim kadar aynı zamanda en iyi arkadaşım olmanı da çok seviyorum Sirius. Çünkü seni çok seviyorum Sirius. Seni şu küçücük kalbimin kaldırabileceğinden çok daha fazla seviyorum. Umarım sana bu kocaman aşkımı hissettirebiliyorumdur. Sana olan aşkımı anlatmamı isteseler, şiirler yazardım, şarkılar bestelerdim, oyunlar yazardım... yine de sana olan aşkımı anlatamazdım kimseye. Çünkü (anlatılmaz yaşanır fln IDŞAJFĞSLJF) sana olan sevgimi hiç bir şekilde anlatamam ben. Çünkü evren kendinden daha büyük yükleri taşıyamaz."
Sirius
Sirius bu kadarını kaldıramazdı. O gidip bir tanrıça gibi görünerek bunları söylüyordu ve Sirius'dan onu hemen öpmemesi bekleniyordu. Saçmalık! Ama Sirius bir şekilde dayanmayı başardı. Sonra sıra hayatlarını değiştirecek olan o soruya geldi.
"Evet." dedi Sirius kendinden emin bir şekilde.
Sonra gözler Marlene'ne döndü. Marlene de "Evet." dedi. Papaz "Sizi karı koca ilan ediyorum dedikten sonra Sirius'un en baştan beri söylenmesini beklediği şeyi söyledi.
"Gelini öpebilirsin."
Ay bölüm çok içime sindi sanırım. Bu arada (eğer evde kalmazsam tabii) burada bu kadar yemin yazıp kendi düğünümde kendi yeminimi yazamazsam çok gülerim. Buradan kopya çekerim artık yapacak bir şey yok. Neyse bir günde bu hikayeye iki, texting'e de bir bölüm geldi sizi iyice doyurdum bence. Sizi seviremke. Bb 💙
~iris 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He's Just A Friend - Jily, Blackinnon
Fanfiction꧁TAMAMLANDI꧂ F.R.I.E.N.D.S tadında bir kitap. Lütfen tüm bölümleri hayal ederek okuyun. Çok güzel oluyor dpsdkdpjxks Eğer ciddi bir hikaye bekliyorsanız en baştan söyleyeyim sadece iki bölüm falan ciddi geçiyor. "Bütün Ciddiyetimle Yemin Ederim Ki...