~zaynsblue isteği üzerine yazılıyordur✨🖤Her gün yaptığım gibi yine sekizde kalktım. Her sabah bunu yaptığım için artık bir süreden sonra kendim ile bütünleşmişti.
Yavaş yavaş banyoma doğru gittim. Aynaya baktığımda dün dükkanda çok yoğunluk olduğu için gözlerimin altı hafif morarmıştı.
Hemen yüzümü yıkadım ve göz altlarıma kapatıcı uygulayıp her zaman yaptığım sade makyajımı tamamladım.
Genellikle makyajım kalıplaşmış olduğu için giydiklerime göre pek yapmayı tercih etmezdim ve dakikalarca makyaja ayırıcak aynı zamanda kendimi birine beğendirme çabalarında girecek biri asla değilim.
Paytak paytak banyodan çıkıp dolabıma gittim ve ne kadar kendi çabımda bir dükkanım olsada bunları her gün yapıyor olmak beni yoruyordu.
Dolabımı açıp içinden çizgili bir tişört, altına ise bileklerinde püskülleri olan bir pantolon alıp onları hemen üstüme giydim.
Sade bir tarzım vardı ve rahatıma her zaman daha düşkün biriydim.
Hemen aynamın yanında olan çilekli parfümümü alıp sıktım.
Aynaya son kez baktığımda her zaman ki Maria'yı gördüm ve daha fazla oyalanmayıp sırt çantama okuma kitabımı, dükkanın anahtarını, gerekli olan şeyleri koyup evden çıktım.
Genellikle kahvaltıyı evde yapmıyordum çünkü evde kahvaltıya ayırabilecek bir zamanım olmuyordu. Bu yüzden dükkana geçmeden önce her zaman yolumun üstündeki pastaneden bir şeyler alıp dükkanda kahvaltımı yapmayı tercih ediyordum.
Telefonumdan güzel bir müzik açtım ve yolumun üstündeki pastaneden bir şeyler aldım.
Orda daha fazla vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde küçük çiçek dükkanıma gittim.
Dükkan çok uzak değildi. Babamı kaybetmeden önce babamla şu anki oturduğum evde yaşıyorduk. Aslında bu benim için zor oluyordu çünkü her o kapıdan girdiğimde aklıma babam ile olan güzel anılarımız geliyordu.
Durumum başka bir eve geçecek kadar uygun olmadığı için o evde yaşamaya mecburan devam ediyordum.
Çantamda anahtarı çıkardım ve çiçek dükkanımı açtım. Dükkanı kapatmadan önce her şeyi düzenli bir şekilde topladığım için sabah çiçeklerin bakımını yapmak çokta zor olmuyordu.
Dükkanda çoğu zamanımın geçtiği küçük masama elimdeki pastaneden aldığım şeyleri koydum ve hemen yanında olan küçük aynı zamanda mütevazi askılığıma ise çantamı astım.
Genellikle sabahları insanlar çiçek almaya gelmiyordu. Sanırım akşamları iş çıkışı olduğu için evlerine giderken ya da bir buluşmaya giderken yanlarındaki kişiyi mutlu etme çabalarıydı. Bilmiyorum.
Hemen hoş görünen çiçekleri güzelce düzenleyip dışarıdaki vazolara koydum.
O zaman insanlar vazodaki çiçekleri görüp, öyle almaya karar veriyorlardı.
İşlerimi genel olarak hallettiğimi düşündükten sonra mütevazi küçük masama sonunda oturabilmiştim.
Bir an şu anki yaşamımı düşünmeye başladım. Bazenleri gerçekten dükkan beni çok zorlasada burada olduğum için mutluydum.
Babamın bana bıraktığı küçük bir hediye gibiydi. Burda küçükken babamın bana öğrettiği şeyler, onunla geçirdiğim çoğu anılarımız sanki bu dükkanda saklıydı.
Annem doğumum sırasında hayatını kaybetmişti. Daha önce onu hiç görememiştim.
Babam ölmeden önce annem ile olan evlilik fotoğraflarını, annemin bana hamileyken olan fotoğraflarını gösteriyordu. Annemi o resimler sayesinde görebilmiştim.
Çoğu zaman bu durum beni çok üzüyordu. Anneme bir kere olsun bile sarılamamak, koklayamamak, hatta herkes için belki çok sırdan olsada anneme bir kere bile 'anne' diyememiş olmak içimde oluşan bir boşluğa neden oluyordu.
Babam ise her zaman benim için çok ayrı ve her şeyden özel olmuştu çünkü sevgimi verebileceğim bir annem yoktu.
Her anımı babamla geçirmiştim. Babam annemin üzüntüsünü bana belli etmemeye çalışırdı ama ben anlardım. Sadece o üzülmesin diye ona söylemezdim.
Babamı iki sene önce nedeni bilinmeyen bir şekilde kaybettim. Ne kadar uğraşsamda ölüm nedeninin ne olduğunu bilmemek kalbimi her geçen gün kırıyordu. Polisler hala araştıyorlar sözde ama geçiştirilmiş bir şekilde kalmıştı öyle.
Her şeye rağmen yanımda Olivia vardı. İyi ki var dediğim ve çocukluktan beri süren bir arkadaşlığımız vardı.
Onun yanımda olaması beni çoğu zaman yalnız hissettirmiyordu. Ailesinin de beni kızları gibi görmeleri kendimi anlık bile olsa iyi hissettiriyordu.
Bir kaç tane daha arkadaşım vardı ama o arkadaşlar sadece iyi günümde yanımda olan diğer günler ise beni tanımayan kişilerdi.
Telefonumun çalması ile arayanın Olivia olduğunu görüp hemen açtım. Birden cırladı.
"Maria Alex bana çıkma teklifi etti!!" bu olaya şaşırmıştım.
"İlk önce bu mükemmel bir haber." küçük sevinç çığlıkları atıyordum.
"Maria kaç yıldır ben bunu bekliyordum ve şu anda o kadar mutluyum ki yerimde duramıyorum!" dediği kıkırdamama yol açmıştı.
Onun adına mutlu olmuştum çünkü gerçekten bunu uzun zamandır bekliyordu.
"Hemen yanına geliyorum ve bunu uzun bir şekilde konuşuyoruz." onu onaylayıp telefonu kapattım.
Yorum yapıp oy verirseniz mutlu olabilirim ve bölümleri çok süre geçmeden atmaya çalışacağım <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maria's Flowers • [Zaylena]
FanfictionOnun derin bir iç çekişini duydum ve gözlerimi açtım. İçimden gelenleri söylemesi için dudaklarıma izin verdim. " Bence dünyada en güzel şey ne biliyor musun Zayn? Hiç beklemediğimiz anda hayatımıza gelen güzel insanlar." Bakışlarımı ona çevirdim. "...