Olivia ile bir parka gelmiştik. Onunla konuşmak beni rahatlatıyordu. Bir banka oturduk. Olivia "evet Maria. Artık bana ne olduğunu anlatır mısın?" Ona her şeyi anlatmak için konuşmaya başladım.
" Balkondan çıkmıştım ve sizin yanınıza doğru geliyordum.." ellerim ile oynuyordum ve sesimin titremesi hoşuma gitmiyordu. " her şey güzeldi. Sonra biri bana çarptı. Zaten o kısımları biliyorsun. Ordan kaçtım ve bir taksiye binip evime gittim. O şeyden kurtulmak için bi-.." derken sözümü kesti. "Biliyorum ne yaptığını. Anlatmana gerek yok. İyi mi bileğim şu anda? " Bu dediği az olsa bile beni yaşayacağım üzüntüden kurtarmış ve bileğim iyidi. Kafamı salladım ve devam ettim." sonra sizin yanınıza geldim ve Zayn garip bir şekilde bileğime ne olduğunu değil de neden bileğime dokunacakken ellimi çektiğimi sordu. O an ne yapıcağımı bilemedim. Zayn sorusunun cevabını almak istedi ve gerildiğini fark ettim. İşte tam o an sen geldin. Yani beni kurtardın yoksa ne olurdu bilmiyorum.."
Olivia anlattıklarıma şaşırmıştı ve aynı zamanda yüzünde çok ağlama hissi yaratacak bir yüz ifadesi takınmıştı. Tanrım! Bu fobimden nefret ediyorum. Lanet olsun ki en iyi arkadaşıma en son 7 yaşında iken sarıldım. Ona 13 yıldır sıralamıyorum. Bazenleri kendimden nefret ediyorum.
"Olivia yapma böyle.. üzülüyorum.." gözlerim dolmuştu. Olivia'a baktığımda gözünden bir yaş düştüğünü gördüm. "Tamam. Tamam, iyiyim ve ağlamıyorum." Gözlerini sildi ve güldü. Bu tavrı hem beni üzmüştü hemde güldürmüştü. Evet, sanırım sinirlerim bozulmuştu.
" Maria bunu ne çözer biliyor musun?" Bana kırmızılaşmış gözleri ile sırıtarak bakıyordu. Sanırım anlamıştım. "Dondurma?" Birden sevinç alkışı yaptı ve ayağa kalktı. Doğru tahmin yaptığım için kendim ile gurur duydum ve kalkıp dondurmacıya gidip en sevdiğimiz dondurmadan aldık. Dondurmamızı yiyerek dükkanıma doğru yol aldık.
Dondurmacının aynasına baktığımda gözlerimiz biraz kızarmıştı. Bu ne kadar ağladığımızı göstersede umurumuzda olmadan dondurmamızın tadını çıkarmaya bakmıştık.
Olivia bu hayatta bana verilmiş en mükemmel şeydi. Onun desteği olmasaydı belki şu anda bu kadar ne kadar normal bir hayatım olmazdı. Hayatımı kesinlikle Olivia'nın normal yaptığına inanıyordum. O bana fobimi yadırgayarak hiç bir zaman yaklaşmamıştı. Bana acımamıştı ve bir gün bu fobimden kurtulacağını her zaman söyleyip tekrardan sarılacağımızı söylüyordu. Bunlar ne kadar bana imkansız gelsede en azından içimde küçük bir umut olmasına neden oluyordu.
————————
Dükkana gelmiştik ve kapıdan içeri girdik. Hala dondurmalarımızı yiyorduk. İçeride Alex ve Zayn vardı. Sohbet ediyorlardı ve biz kapıdan girince birden bize döndüler. İkisininde kaşları çatılmıştı. Evet, bu halimizi görseydim bende şaşırırdım. Hemen masama oturdum ve hiç bir şey olmamış gibi dondurmamı yemeye devam ettim.Alex konuşmuştu. " Sizin bu haliniz ne!" Demişti. Ben omuz silkip dondurmamı yemeye devam ederken Olivia konuştu. " ne varmış halimizde. Alt tarafı biraz kızarmış gözlerimiz ile dondurma yiyoruz." Bu dediği Alex'i güldürmüştü ve Alex, Olivia'nın yanağına bir öpücük bıraktı. Olivia'da Alex'e sevimlilik yaptı.
Olivia ile Alex'i izlerken aklımda çok tatlı olduklarını geçiriyordum ve acaba bir gün benimde sevgilim olup benim yanağımı öpüp, bende ona sevimlilik yapabilecek miydim?
Bu düşünceler ile düşürken Zayn'nin gülüşünü duydum. Neden güldüğünü anlamamıştım ve ona döndüm. Ona döndüğümde bana bakarak güldüğünü gördüm. Bir an kaşlarım çatılmıştı ve anlam vermeye çalışıyordum ama gülüşünde tutulu kaldığım için bir türlü ona neden güldüğünü soramadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maria's Flowers • [Zaylena]
FanfictionOnun derin bir iç çekişini duydum ve gözlerimi açtım. İçimden gelenleri söylemesi için dudaklarıma izin verdim. " Bence dünyada en güzel şey ne biliyor musun Zayn? Hiç beklemediğimiz anda hayatımıza gelen güzel insanlar." Bakışlarımı ona çevirdim. "...