Maria's Flowers • [Zaylena]

13.Bölüm

Hemen saçlarımı kulaklarımın arkasına sıkıştırdım ve yüzüme ellerim ile çeki düzen vermeye çalıştım. Derin bir nefes alıp yüzüme küçük bir gülümseme verdim ve Zayn'nin yanına doğru ilerledim.

Sanki geldiğimi fark etmiş gibi yüzünü telefondan kaldırdı ve bana baktı. Arabaya yasladığı vücudunu doğrulttu ve bana doğru bir kaç adım attı.

Birden kaşları çatılmıştı. Yüzümü inceliyordu. "Sen neden ağladın?" Zayn kızarmış gözlerime derin derin bakıyordu. Bir şeyler anlamaya çalışıyordu sanki. Ne diyeceğimi bilmiyordum. " Ağlamadım ki" omuz silktim ve Zayn'nin yanından geçmek için harekete geçtiğimde önüme geçerek geçmemi engelledi.

Gözlerimi kapattım. Ağlamak istemiyordum ama Zayn'nin bu tarz davranışları ağlamama yol açıcak gibi geliyordu. Sert bir sesle. " Maria. Neden. Ağladın." Bütün kelimeleri bastırarak söylemişti. Tanrı aşkına beni rahat bırakamaz mıydı?

" Zayn anlasana işte söylemek istemiyorum! Neden zorluyorsun!" Biraz bağırmıştım. Zaten gergindim ve üstüme geliyordu. Yüzüne baktığımda çenesi kasılmış görünüyordu. Tam yanından geçicekken birden kolumu kavradı.

Lanet olsun kolumu tutmuştu! Birden geri çektim. " Tanrı aşkına kolumu nasıl tutarsın!" Bağırmıştım. Zayn gerilmiş görünüyordu. Her seferinde bana dokunuyor olması sinirlerimi bozuyordu ve ağlamaya başladım. Sanki her yaptığı şey şu anda canımı acıtıyordu.

"Sikiyim!"Ortaya bir küfür savurmuştu. Ben ağlıyordum ve o, ne yapacağını bilmiyordu sanki. Fazla sinirli ve gergin görünüyordu. " Maria arabaya bin." Sert bir şekilde demişti. " binmeyeceğim." Omuz silktim.

" sana fikrini soran olmadı amına koyayım!" Sinirli ve yüksek bir sesle konuşmuştu. Biraz korkmuştum ve arabaya hemen bindim. O da hemen bindi ve arabaya çalıştırıp hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı.

Ağlamak istemiyordum. Bu yüzden derin bir nefes aldım ve başımı cama yasladım. Zayn'i gergin ve sinirli görmüştüm ama az önce gördüklerim çok farklıydı. Açıkçası baya tırsmıştım hatta şu anda da tırsıyordum.

——————————

Bir saatlik biraz uzun bir yolculuktan sonra ormanın içinde mütevazi bir villanın önünde durmuştuk. Buraya neden geldiğimizi anlayamamıştım. Anlam aramaya çalışırken Zayn arabadan indi ve eve doğru ilerlemeye başladı. Beni beklemiyordu ve bende hemen arabadan inip hızlı bir şekilde onun peşinden gittim.

Yol boyunca hiç konuşmamıştık ve yol boyunca göz ucuyla arada baktığımda hep çok gergin görünüyordu. Evin kapısını açtı ve içeriye girdi. Hemen arkasından bende girdim ve evi incelemeye başladım. Çok güzel bir evdi. Her şey özenle düzenlenmişti. Sanırsam bulunduğu bölgeye göre ağaç görünümünde çok fazla eşya tercih edilmişti. Zayn salona doğru gitti ve bende peşinden ona nazaran yavaş yavaş etrafı inceleyerek gitmeye başladım.

Salona girdiğimiz anda bir duvar büyüklüğünde yere kadar uzanan cam vardı.  Tavan çok yüksekti ve bu da cam ile birleşimce mükemmel görünüyordu. Hemen önünde ise büyük bir gri renginde L koltuk, Koltuğun hemen önünde ise büyük bir şömine, şöminenin üstünde ise büyük bir televizyon vardı.

Anlatamayacağım kadar çok fazla detay vardı ve cama doğru yaklaştığımda manzaranın aşırı mükemmel olduğunu fark etmiştim. Öyle bir yerdeydik ki devasa bir orman manzarası vardı.