Zayn tekrar arabayı çalıştırdı ve gitmeye başladık. Açıkçası onunla aramın düzelmesi içimdeki bir şeylerin düzelmesine neden olmuştu. Sanki rahatlamıştım ve bir yük kalkmış gibiydi. Kendimi kötü hissederken şimdi ise her şey güzel geliyordu. Sanırım mutlu olmuştum çünkü onunla vakit geçirmeyi seviyordum.Biraz çabuk affetmiştim açıkçası ama eğer pişman olmasaydı gelip benden özür dilemezdi. Bir de benim psikoloğa geldiğimi bile öğrenmiş. Açıkçası bunlar benim için bir çabaydı. Kendimde affedeceğimi bildiğim için özürünü kabul ettim. Hatta belki onun sadece benle bir iletişime geçmesini bekliyor bile olabilirdim.
Her şeyi bir yere bıraktığımda şu anda yanımda olması kadar güzel bir şey yoktu. Yanımda ise beni kabullenmiş ve haptofobimi bilerek yanımda olmaya karar vermişti.
Düşüncelerim ile yolu seyrederken beni kabullenmesi hoşuma gitmişti ve yüzümde tebessüm olmasına neden oldu. Gülümseme ile Zayn'e döndüğümde onun göz ucu ile bana baktığını gördüm. O da gülümsüyordu. Bu beni bir şekilde utandırmıştı. Onun gülümsemesi çok farklı bir his katıyordu bana. Utandığım için önüme dönmeye karar verdim ve yolu izlemeye başladım.
————————
Yol bir süredir sesiz geçiyordu ve ben artık sessizliği bozmak adına merak ettiğim bir şeylerden konuşmaya karar verdim. Ona döndüm ve konuştum.
"Zayn, nereye gidiyoruz?" Bunu sormamamı söylese bile ben merak ediyordum ve sorucaktım tabikisi de. Zayn bana baktı ve derin bir iç çekti. " Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum?" Tekrardan bakışlarını önüne çevirdi.
Açıkçası anlaştığımızı düşünmüyordum. Kendisi sözümü kesip sormamamı söylemişti bende sormaktan vaz geçmiştim. Yani bu onun kendi kendine yaptığı bir anlaşmaydı. Düşünceli bir tavırla söze girdim. "Açıkçası bence sen kendi kendine anlaştın çünkü ben anlaştığımıza dair bir şey yaptığımı sanmıyorum?" Bunu ona dediğimde küçük bir şekilde gülmüştü ve bakışlarını bana çevirdi. Kaşını kaldırdı. "Bak sen? İtiraz ha?" Yüzümü sırıtarak süzüyordu. Tanrım! Bu beni fazla geriyordu. Neden süzüyorsun ki beni! Önüne bak arabayı sür bi sen ilk önce! Bunu demem ile Zayn'e bunu hatırlatıp konuşmadan kaçmayı düşündüm ve uyguladım. "Önüne bak Zayn." Önüme döndüm ve o da sanırsam önüne dönmüştü.
Bana karşı bazı tavırları beni çok geriyordu. Neden böyle şeyler yapıyordu bilmiyorum. Yapma desem daha çok yapıcakmış gibi gelmesi ile birlikte nedenini sorup cevap veremeyeceğim açıktı. Bu yüzden bir şey demiyordum ama beni germek ile birlikte hoşumada gidiyordu. Her neyse
Araba yavaşladı ve bir lunaparkın otoparkında durduk. Buraya neden geldiğimizi düşünüyordum ki Zayn boş bir yer bulup arabayı çekti. Arabadan inmeye yeltendiği zaman bende arabadan inmek için yeltenip arabadan indim.
Etrafı inceliyordum ve büyük bir lunaparka benziyordu. Zayn'e baktığımda bana bakıp sırıtıyordu. Sırıtmasını umursamayıp kafamdaki soruyu ona sordum. "Buraya neden geldik?" Zayn bana kısa bir bakış atıp az ilerde olan karşımızdaki lunaparka baktı. "Biraz eğlenelim dedim?" Buna anlam vermeye çalışırken merak ettiğim soruyu sorucaktım ki o birden kendine güvenir bir şekilde konuştu. "Hadi gel." Hızlı bir şekilde İlerlemeye başladı.
Anlam verememiştim ve Zayn'e bu güven nerden geliyordu. Ben bu aletlerden çok korkardım. Eskiden babam beni götürürdü ve gelirken mutlu gelmeme rağmen hep çıkışlarda bindiğim şeyler yüzünden ağlardım. Şimdi ise Zayn beni buraya getirmişti ve üstelik eskiden haptofobi diye bir fobim bile yoktu! Ben nasıl eğlenicektim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maria's Flowers • [Zaylena]
FanfictionOnun derin bir iç çekişini duydum ve gözlerimi açtım. İçimden gelenleri söylemesi için dudaklarıma izin verdim. " Bence dünyada en güzel şey ne biliyor musun Zayn? Hiç beklemediğimiz anda hayatımıza gelen güzel insanlar." Bakışlarımı ona çevirdim. "...