23.Bölüm

206 22 15
                                    


Daha öncede geldiğimiz, Zayn'nin buraya çok yakın olan evine gelmiştik. Orda öylece oturmuştuk ve batan güneşi izlemiştik. Daha sonra ise ben biraz üşüdüğüm için Zayn eve gitmemizin doğru olduğunu söyleyip eve gelmiştik.

Zayn salondaki şömineyi yakarken bende Zayn'nin bana vermiş olduğu battaniyeye sarılmış bir şekilde koltukta oturmuş onu seyrediyordum.

Birkaç saat önce yaşadıklarımız sanki hayal gibiydi. O kadar fazla garip şeyler olmuştu ki hangisini düşünmem gerektiğini bilmiyordum ama fazlaca şaşırdığım ve hâla şaşırmakta olduğum bir şey vardı o da Zayn'nin bana aşık olduğunu itiraf etmesiydi.

O kadar farklı hissediyordum ki, biri bana aşık olmuştu ve o kişinin Zayn olması benim içimdeki bir şeylerin oluşmasına neden oluyordu. O anı hatırladıkça gülümsememe engel olmaya çalışıyordum. Gerçekten onun için o kadar önemliysem hayatımdaki belkide en güzel şeydi. Biri için yerimin o kadar özel olması kendimi fazlaca özel hissettiriyordu.

Zayn ile bu konu hakkında bir daha konuşmamıştık. Açıkçası Zayn'nin itirafından sonra onu sevdiğimi söylememiştim çünkü içimdeki duygulara henüz bir ad bulamıyordum. Sadece emin olmadığım bir duyguyu karşımdakine yanlış bir şekilde söyleyip ümitlendirerek duyguları ile oynamak istemiyordum.

Zayn'nin beni seviyor olması kendimi çok değerli hissettiriyordu. Ben tam tersini düşünürken o bana seni en derinlerime koydum demişti. Düşündükçe heyecanlanıyordum ve önümdeki Şömine ile uğraşan Zayn'i umursamadan saçma sapan sevinç hareketleri yapabilirdim.

İşin garibi de dokunma fobimin olduğunu biliyordu ve buna rağmen bana o kadar güzel şeyler söylemesine fazlaca şaşırıyordum. Belki nedenini öğrendiği zaman düşüncesi ve hisleri değişebilirdi. Sanırım beni korkutan şeylerden biri de buydu.. henüz tecavüze uğradığımı bilmiyordu ve eğer bunu öğrenirse ne tepki verirdi kestiremiyordum. Bu yüzden söylemeyecektim.

Gözlerimi sehpadan çekip Zayn'e odakladım. Şömine ile işini halletmiş gibi görünüyordu. Ellerinde kalan odunları şöminenin kenarına koyup şömineye baktı. Yaptığı işle gurur duymuş gibi görünüyordu. Hoş bir şekilde kafasını sallayıp bana döndü.

Tatlı bir şekilde yüzüne gülümsemesi yayıldı ve koltuğa oturdu. "Hâlâ üşüyor musun?" Bakışlarını bana çevirip gözlerini gözlerimin içine kilitledi.

Gözlerinin içine baktığımda parlıyorlardı. O kadar tatlı duruyordu ki kafamı hayır dercesine salladım ve konuştum. "Hayır." Ardından ise küçük bir şekilde gülümseyip önüme dönüp ellerim ile oynamaya başladım. Biraz utanmıştım.

Küçük bir şekilde gülüşünü duydum ve derin bir iç çekti. "Güzel" biraz uzatarak söylemişti. Daha fazla ne kadar tatlı olabilirdi bilmiyorum ama hareketleri konuşma tarzı şu anda beni bitiriyordu.

Ortamda sadece odunların yanışında çıkan çıtırtılar çıkarken karnımdan gelen sesle gözlerimi karnıma çevirdim. Sanırım acıkmıştım.

Sanki Zayn karnımdan gelen sesi duymuş gibi "Yemek yapalım mı ?Acıktım?" Onun konuşması ile ona döndüğümde kafamı salladım ve battaniyeme sarılarak ayağa kalktım. Benim kalkmam ile o da ayağa kalktı ve beraber mutfağa gittik.

O tezgahın önüne gidip kalçasını tezgaha yaslamıştı ve kollarını birbirine bağlayıp bana bakıp sırıttı. Ben ise battaniyeme sarılmış bir şekilde mutfağı inceliyordum. Bakışlarımı etrafta gezindirdikten sonra ona çevirdim ve yüzündeki sırıtışı ile karıştım. Elleri ile çenesi kaşıdı. "Ee ne yapıyoruz?" Sesi gülücekmiş gibi çıkmıştı.

Maria's Flowers • [Zaylena]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin