34.Bölüm

91 20 12
                                    

Onu gördükten sonra aradan birkaç gün geçmişti. Harry ile okula gelmiş az sonra ise onun dersi için sınıfa girecektik. Bugünlerin arasında onunla birkaç göz göze gelmemiz dışında hiçbir şey olmamıştı.

Ona bakamıyordum o da bana bakmıyordu. Bakmasını ya da başka bir şey yapmasını da bekleyemezdim. Onun olduğu yerlerde ise Harry ile arkadaş gibi görünmeye çalışıyordum. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama üzülmesini istemiyordum. Üzüleceğini hatta bunu umursamayacağını düşünüp böyle davranmam ise ayrı saçmalıktı. Belki biliyor bile olabilirdi.

Hem artık o evli bir adamdı. Bunları düşünmem saçmaydı. Benim sevgilim vardı onun ise sevgilisi değil karısı vardı. Geçmişe odaklı gitmem bu durumda saçma olurdu.

Harry ile sınıfa girdik. Dersin başlamasını beklerken sınıf çoktan dolmuştu. Garip bir şekilde sınıf onun derslerinde bu kadar dolu oluyordu. Bazıları onun eşsiz cazibesinden olsa da bazılarının ise sırf bu işi istedikleri için yaptığını düşünüyordum. Ben ne yapıyordum işte bunu gerçekten bilmiyordum.

Sınıfa diğer günlere göre günlük kaçan görünümü ile sınıfa girmişti. Sınıftaki uğultu onun girmesi ile kesilirken o elindeki ne olduğunu bilmediğim kağıtları masasına bırakmıştı.

Kalçasını masaya yasladı ve bunun düşünmem yanlış olsa da mükemmel görünüyordu. Onu her gördüğümde nefesim kesiliyordu. Gözlerimi ondan çekip önüme sabitledim. O sırada onun boğuk aksanı kulaklarımı süslüyordu.

" Size bazı kağıtlar vereceğim. Onları doldurduktan sonra çıkabilirsiniz. Kendinizle ilgili birkaç bilgi." Umursamazca anlattıktan sonra kalçasını masadan ayırıp arkasındaki kağıtları alıp dağıtmaya başladı.

Herkese sırayla dağıtırken bana doğra gelmesi ile anlamadığım bir şekilde kalbimin ritminin değiştiğini fark ediyordum. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum ama o çoktan gelmişti. Kağıdı parmaklarıyla birbirinden ayırdıktan sonra önüme koydu.

Beni tanımıyormuş gibi yapması beni üzse de bana selam vermesini ya da konuşmasını beklemem aptalca olurdu. Biz arkadaş değildik ve normal bir olayımız da olmamıştı. Bu sırada Harry'nin kağıdını ona uzatırken hafif eğildiğinde kokusunu hissetmem ile gözlerim nedensizce dolmaya başlamıştı. Neden birden böyle olmuştum bilmiyordum ama onu özlediğimi düşünmek istemiyordum. Yanımdan uzaklaştıktan sonra kağıdı hızlıca doldurup buradan çıkmak istiyordum.

O Kağıtları dağıtmaya bitirdiği sırada bende kağıdı doldurmuştum. Bir kere daha kontrol amaçlı eksik bir şey var mı diye baktıktan sonra yerimden çantamı alıp kalktım ve iç çekip onun yanına doğru gittim.

İlk veren ben olacaktım. Hızlı doldurmuştum. Bana baktığında gerilmiştim. Gözlerimi ondan kaçırıp masanın yanına geldiğimde fazla sesiz çıkan sesimle "nereye koyacağım?" demiştim. Bana bakmadığını düşünerek ona baktığımda bana baktığını görmem ile donup kalmış titrediğimi hissediyordum.

Gözleri o kadar başka geliyordu ki bir şeyler saklıyordu ama anlayamıyordum. Bana bakarak parmaklarını önündeki boş alanı gösterdiğinde gözlerimi ondan ayırıp oraya koydum. Yanından ayrılacağım sırada dudaklarını aralayıp bir şey diyecek gibi olmuştu ama sonra bunda vaz geçip eskisi gibi durmaya devam etmişti.

Yürüyüp sınıftan çıktım ve kapının hemen karşısındaki soğuk duvara sırtımı yasladım. Başımı kaldırıp tavana sabitleyip derin nefes alıp verdim. Ruhum hapsedilmiş özgürlüğe kavuşmayı bekliyordu ama özgürlük bana çok uzaktaymış gibi hissediyordum.

Maria's Flowers • [Zaylena]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin