Başlamadan önce bu bölüm ilk yarının bitişiydi. Söylemek istedimAğlayarak evden çıkmıştım ve nereye gittiğimi bilmeden öylece hıçkırıklar içinde koşuyordum. Ayağımdaki ince topuklu ayakkabılar umurumda bile değildi. Bana bunu nasıl yapabilmişti. Bana nişanlanacağını söylemeyip yanımda durmuştu onca gün. Benimle oynamıştı ve gözümün önünde nişanlamıştı. İçimde alev sönmezcesine artıyordu.
Ağlayarak öylece koşarken önüme çıkan arabanın ani freniyle yerimden sıçradım. Arabaya kısa bir bakış attım ve koşarak uzaklaşmaya devam ettim. Hiç bir şey olmamış gibi adımı bağırarak arkamdan bir süre koşmuştu. Bu nasıl bir yüzsüzlüktü. Yaşadığım bazı sorunlarımı bilmesine rağmen benimle oynayıp bana bunları yaşattırmasına inanamıyordum. Onca gün yalanmış ve bende bu yalanlara bir çocuk gibi inanmıştım. Ben onun beni gerçekten sevdiğine ve aşık olduğuna inanmıştım. Düşüncelerimdeki kendime acıdığım şeyler ile ağlamam daha şiddetlendi.
Yanımda bir siyah arabanın aniden durması ile hafif korkuyla ürkmüştüm. Arabanın filmli camı açıldı ve korku dolu ela gözleri görmem ile kalbime aniden bir şey daha oturdu ve sanki bana yetişemeyecekmiş gibi bütün gücümle koşmaya başladım. Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyorum ama kalbim her dakika daha çok parçalanıyormuş gibi hissediyordum. Siyah arabasının önüme kırması ile aniden durmuştum ve istemsizce bir kaç adım geriye sedelemiştim. Ağzımdan hıçkırık çıkarken arabadan hızlıca inmesi ile bana hızlıca gelirken tam kaçmaya yeltenmiştim ki kolumu kavramasıyla sert bir şekilde onun vücuduna çarpmıştı bedenim. Nefesim anlık kesilirken ağlamam onu gördükçe daha çok artıyor ve nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimin içine bakarken kolumdaki elinden ve bu yakınlıktan kendimi kurtarmaya çalışıyordum ama kolumdaki eli daha fazla sıkılaşıyordu.
Yüzüne doğru bağırdım. "Bırak beni!" Kolumu sertçe çekmeye çalışırken sonunda başarmam ile kolumdaki elinden kurtulabilmiştim. Tam adım atacakken kolumu tekrar tuttu. Ne yapmaya çalışıyordu. Duygularımla ve benle oynadığı yetmiyormuş gibi ne yapmaya çalışıyordu. "Sana beni bırak dedim!?" Kolumu ondan tekrar kurtarmıştım ki sesini duydum ve ona nefretle baktım. "Maria göründüğü gibi deği-" derken sözünü tamamlamasına izin vermeyip yüzüne tokat atmıştım. Başı yana yatarken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. "Hala neden bahsediyorsun Zayn! Az önce gözümün önünde nişanlandın, yanıma hangi yüzle gelebiliyorsun?" Yüzüne sinirle ve kırık sesimle bağırmıştım. Yüzü hala o şekilde dururken hiç bir şey demiyordu.
Kendimi her an daha fazla kaybediyordum. Konuşmuyordu. bir şey demesini bekliyordum ama susuyordu. Sinirle onu omuzlarından ettim. Bir kaç adım geriledi bunu beklemiyormuş gibi. Sinirle ona yaklaşıp tısladım. "Konuşsana!" Hiç bir şey yapmamaya devam ediyordu ve omzuna tekrar vurdum. "Sana diyorum Zayn!" Hala tepki vermiyordu. Yüzüne acı dolu bir şekilde haykırdım. " Canımı her dakika acıtmaktan hoşlandığın için mi karşımda durup peşimden geliyorsun!?" Ağlamaktan gözlerim bulanıklaşmıştı. Ağzımdan bir hıçkırık daha kaçarken kafasını olumsuz bir şekilde bana bakmayarak sallamıştı.
Bu tavrında delirmiş gibi güldüm ve artık kendimi bırakmıştım. Kısa bir sessizlik oldu. Titrek bir nefes alıp ona baktım. "Bugün.." düşüncelerim ile göz yaşlarım daha sıkılaştı. "Bugün Zayn, hayatımda ilk defa biri için bu denli özenerek hazırlanmıştım. Bugün ben ilk defa hissettiğim duygulara bir isimi gerçekten.." Ağlamam daha fazla artması ile ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Bakışları bana döndüğünü hissede bilmiştim ama ona bakamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maria's Flowers • [Zaylena]
FanfictionOnun derin bir iç çekişini duydum ve gözlerimi açtım. İçimden gelenleri söylemesi için dudaklarıma izin verdim. " Bence dünyada en güzel şey ne biliyor musun Zayn? Hiç beklemediğimiz anda hayatımıza gelen güzel insanlar." Bakışlarımı ona çevirdim. "...