28.Bölüm

187 17 4
                                    




Zayn'in eli yanağımda benim elim ise onun yanağımdaki elinin üzerinde öylece duruyorduk. Onun gözlerinde birden fazla güzel duygular görüyordum. Aklımdan sanki bütün olumsuzluklar hatta gerçekler çıkmışcasına ona derin derin bakıyordum.


Onun bakışları ile büyülenmişcesine birbirimize bakarken kalbim delicesine atıyordu. Şu anda elinin yanağımda olması beni rahatsız etmemesi kalbimi bir nebze hızlandırırken asıl hızlandıran şey ona olan duygularımı anlamış ve biliyor olmak kalbimi ve bütün vücudumu şoka uğratıyordu. Ben onu seviyordum ve her şeyin açıklaması buydu.


Zayn yüzündeki tatlı bir gülümseme ile gözlerimin içine bakarken çok tatlı görünüyordu. Yanağımdaki elinin üstünündeki elimi yavaşça kavrayıp nazik ve sanki beni inciltmekten korkarcasına tuttu. Onun hareketlerini yavaş yavaş izlerken yüzümde her şeyin şoku ile gülümseme vardı.


Bakışlarını tuttuğu elime çevirirken bende onun yaptığı hareketlere dikkatlice bakıyordum. İşin garibi beni rahatsız etmiyordu. Kafamdaki fazlaca olan sorulardan biride acaba onun bana dokunduğundaki tepki vermeme sebebim fobimi yenmiş olmam mıydı? Beni rahatsız etmiyordu.


Tuttuğu elimi onun gibi yaparak bende tuttum. Onun yüzüne baktığımda hala elimize bakıyordu ve yaptığım şey onun yüzünde aşırı tatlı bir gülümseme oluşturmuştu. Şu anda o kadar tatlıydı ki gerçekten yanaklarını sıkma isteğinin aklımdan bir an önce çıkmasını istiyordum.


Ellerimizdeki olan gözlerini gözlerime çıkardı ve gözlerime parlak elaları, güzel gülümsemesi ile bana bakmaya başladı. Şu anda gerçekten çok utanıyordum. Yanaklarımın kızardığına emindim bu yüzden kafamı yavaşça aşağı indirdim.


Zayn'in küçük bir kıkırdamasını duydum ve daha sonra çenemin üzerindeki kemikli elleri ile hafifçe çenemden tutarak yüzümü kaldırdı. Bakışlarımı ondan kaçırmamı istemezcesine sabitledi. Ela gözleri o kadar çok fazla şeyi hissettiriyordu ki bana, gerçekten kendimi çok farklı hissediyordum. sanki daha önce hiç böyle hissetmemiştim..


Dudaklarını küçük bir şekilde yalayıp araladı. "Gözlerini benden kaçırarak onları bende mahrum etme Maria.. Onlar benim karanlığımı aydınlatan şeyler." Dediği ile öylece kalmıştım. Baştan beri karanlığın içinde olduğunu söylüyordu ve o karanlığın ne olduğunu çok merak ediyordum. Gözlerine bir şey anlamak istercesine baktığımda onları benden çekti ve tekrar dudaklarını aralayıp konuştu. "Gidelim. Bebeğimin hasta olmasını istemeyiz değil mi?" bu dediği ile kafa sallayıp küçük bir şekilde kıkırdadım ve elim onun sıcak elini tutarak arabasına gittik.


---------------------------------


Şu anda kendi evimde ve valizimdeki kıyafetlerimi çıkarıyor olduğuma bende pek inanamıyordum. Zayn beni eve bırakmamıştı benimle eve çıkıp valizimi alıp aşağı inmişti. Ona ne yaptığını sorsamda bir işe yaramamıştı. Şu anda Londradaydık. Charlieye olanları anlattığımda öylece gitmeme bozulup üzülmüştü. Haklıydı ama yapacak bir şeyim yoktu.


Aklımda delice olan sorulardan biride şu anda Zayn ile aramda bir şey var mıydı? Ona onu sevdiğimi söylememiştim. Söylemem mi gerekiyordu? Gerek var mıydı acaba? Yada ona sormalı mıydım? Kafa gerçekten çok karışıktı.


Derin bir nefes alıp salona gidip kendimi koltuğa attım. Elime telefonumu aldım ve "Zayn" yazan yerde kararsız bir şekilde arasam mı aramasam mı diye öylece kararsızlığımla boğuşmaya başladım. Arasam kendimi zorlayacağım için yanımdaki bilgisayarımı alıp film açıp izlemeye başladım.


Maria's Flowers • [Zaylena]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin