Kapak tasarımı kutlusaliha
Ah hadi ama kaldırın şu sandalyeleri. Sinirden etrafta volta atarken masa ve sandalyelerin yerlerini doğru olması için uğraşıyordum. Adamları sonunda doğru yerlere masa ve sandalyeleri koyarken rahat bir nefes aldım. Abim ile Berrin içeri girerken onlara bakıyordum. Berrin her zamanki haliyle yani rahat tavırlarıyla içeri girdi. Berrinle ikiz gibi olsakta çift yumurta ikizi olduğumuzdan birbirimizle alakamız yoktu. Onun uzun siyah saçları ve mavi gözleri ahh tabiki birde belirgin elmacık kemikleri varken benim kısa kahverengi küt saçlarım yeşil gözlerim gamzem ve hafif yanaklarımda bulunan çillerim vardı.
Oldukça zıt karaktere sahiptik Üstüne üslük. Abim fiziksel olarak ikimizin ortası gibiydi. Uzun kahverengi saçları ela gözleri ve en beğendiğim özelliklerinden biri olan belirgin elmacık ve adem elması vardı. Tam olarak yakışıklı biriydi. Bir çok kız peşinden koşuyordu. Abim içeriye bakarken "güzel olmuş buse. Ellerine sağlık"dedi. Tebessüm edip ayağa kalkarken "yaptık işte bir şeyler"dedim. Berrin etrafı bilmiş bir edayla süzerken gözlerimi devirdim. Yüzüme en sevdiğim gülümsememi takarken "ee ne zaman açıyoruz cafeyi. Aynı zamanda adı ne olucak"dedim. Berrin tebessüm ederek bana baktı. " Adı kürkçü dükkanı. Her şey yerleşsin o zaman açarız"dedi. Kürkçü dükkanı mı. Ne kadar güzel bir isimdi. Hayatta gayesi olmayan birinin seçeceği mantıklı bir isimdi. Bu düşünce gülmeme sebep olmuştu.Abim sırf zevkine cafe açıyordu. Maddiyatımız her zaman çok iyiydi abim farklılık olsun diye bir çok şey açan biriydi sıra cafe açma kararına gelmişti.
Bu işe en başından beri sıcak bakmıştım. Oda Ben döşemek istediğimden dolayıydı. Benim gerçek mesleğim iç mimarlıktı ve severek yaptığım bir işti. Bu dükkana da en çok isim olarak Kürkçü dükkanı giderdi zaten. Ne de olsa gece yarısı bara dönecek bir cafeydi. Her şeyi ona göre döşeyerek ayarlamıştım. Bu fikir berrinden çıkmıştı. Ve fikir hepimiz tarafından onaylanınca kabul görmüş ona göre ayarlamalar yapmıştık. Cafeye gururla bakarken gülümsedim. Burayı ben döşemiştim. Abim araya girerken "her şeyi halletim ben. Menü aşçı garson her şey. Siz istediğiniz alanda çalışırsınız"dedi. Tamam derken abim cafeden çıktı. Berrin yanıma gelip bana gülümserken "artık rahatız buse. Abimin şirketinde müdür olmak yorucuydu." Onu onaylarken evet bende yoruluyordum.
Bu daha rahat gibi geliyor dedim. Beni onayladı. Beraber cafeyi son bir kez kontrol ettikten sonra cafeden çıktık. Bugün oldukça yorucu geçmişti. Cafenin iç dizaynı bitmişti. Sadece ismi takılıcak ve çalışanlarımız gelicekti. Ondan sonra cafe açılmaya hazırdı. Bu duruma o kadar sevinip heyecanlanıyordum ki. Bu olay beni nedensiz bir şekilde mutlu ediyordu. Sıcak bir ortam ayarlamıştım yani sabah ışıkları onu sevimli gösterirken gece yanıcak ışıklarla barı anımsatıcaktı. Arabaya binip eve giderken Berrine baktım. Bugün abimle şirketteki son işlemleri yapmıştı. Artık müdür değildi. Abimin ısrarıyla şirketin ortağı olmuştu. Bu onun üstünde daha çok yük yüklemiş olmalıydı. Bilakis benden daha yorgun gözüküyordu.
arabada ilerlerken şehre baktım. Bu şehire alışmak zor olucak desem de hızla alışmıştım. Ben uzun bir süre abim ve berrinden ayrı bir şehirde yaşamıştım.bu cafe olayı üzerine Berrinin beni çağırması üzerine geri dönmüştüm. Bu şehir bana ilkte çok yabancı gelse de artık alışmıştım. Çok güzel bir şehirdi. Her gezdiğimde farklı bir yer öğreniyordum. Eve gelince Berrin arabayı park etti. Yolları daha öğrenemediğimden dolayı arabayı berrin sürüyordu. Arabadan yavaş bir şekilde inerken evin önünde bulunan korumalara baktım. Bu durumu hala alışamamıştım.
Hala neden evin önünde korumaların olduğunu anlam veremiyordum. Bunu bir çok kez berrine sorsam da berrin her seferinde beni geçiştirmişti. Eve girerken odama doğru ilerledim. Her yıl abimle berrin farklı şehirlere gezer ordaki şirketlerini kontrol ederlerdi. Her halde ben bundan rahatsız olduğumdan ötürü onlardan ayrı yaşamaya başlamıştım. Yerleşik hayatı seven biriydim. Bu yüzden bu cafe iyi olmuştu. Abim bu cafe vasıtasıyla burda kalıcağız demişti. Buna o kadar sevinmiştim ki anlatamam. Odama gelip içeri girdim. Artık burda yaşayacak olmamdan ötürü her şeyi istediğim gibi ayarlamıştım. Kendimi yatağa atarken saatin gece geç vakit olması uykumu tetiklerken gözlerimi kapattım. Yorucu bir gündü ve uyumam iyi olucaktı.
Gözlerimi aralarken sabah gün ışıklarıyla ayılmaya çalıştım. Yatağımda ayaklanırken kendimi odamda bulunan banyoya attım. Elimi ve yüzümü yıkarken suyun etkisiyle kendime geldim. Kendime aynadan baktığımda güneşin etkisiyle çillerimin arttığını ve kendilerini belli ettiklerini fark ettim. Gülümseyerek banyodan çıktım. Çillerimi seven biriydim. O yüzden pek sıkıntı olmuyordu. Gardılobun başına geçerken bugün ne giysem diye düşünmeye başladım. Odamın kapısı çalınmadan açılıp içeriye Berrin dalarken ona döndüm.
Bu kıza kapımın ne işe yaradığını öğretmeliydim. "Abim bugün cafe açılacak dedi. Tabelayı gelip asmışlar" Heycanla ona bakarken tamam dedim. Bugün cafenin açılacak olması beni çok mutlu etmişti. Berrin odamdan çıkarken hemen gardılobumdan dizlerimin üzerinde olan kırmızı beyaz puantiyeli omuzları askılı elbisemi çıkartıp üzerimi değiştirdim. Ayaklarıma beyaz spor ayakkabımı geçirirken gözlerime aylaynır ve rimel sürüp dudaklarımı hafif kırmızı rujla renklendirmiş ve aynadan kendime bakmıştım. Gayet güzel tatlı ve şık olmuştum. Beyaz spor çantamı alıp omzuma asarken odadan çıktım. Aşağıdan berrinin abimle konuşmalarını duyarken aşağı indim.
Evimiz gayet büyük bir villayı. İki katı vardı. Üst katta yatak odaları alt katta da salon mutfak yemek odası gibi yerler vardı. Salona geçerken abimle berrinin bir konu hakkında tartıştıklarını duydum. Beni görünce berrin susmuştu. Abimde susarken benden gizli ne konuştuklarını çözmeye çalışıyordum. Neden bir anda susmuşlardı. Düşüncelerimden ayrılırken abimin bana bakıp"güzel olmuşsun"demesiyle yüzüme gülümseme yerleştirip"teşekkür ederim"dedim. Abim gülerek yemek masasına ilerledi. Berrine baktığımda kaşlarının çatık olduğunu ve düşüncelere daldığını fark ettim. Neler oluyordu acaba. Bunu berrine söylesem bana hayatta bir şey anlatmazdı. Kendisi sır küpüydü.
Asla yaşadığı şeyleri üzüldüğü konuları anlatmaz her şeyi içinde yaşardı. İsmini sayıklamam ile sonunda düşüncelerinden ayrıldı. Bana tebessüm ederek bakarken iyimisin dedim başıyla onaylarken evet dalmışım dedi. Gözlerim karasızlıkla üzerinde gezerken giydiklerine baktım. Beyaz dizlerinin üzerinde biten yarım omuzlu bir elbise giymişti. Siyah saçlarını beyaz daha da patlatıp meydana çıkarırken çok güzel olduğunu fark ettim. Berrin masaya doğru ilerlerken"biliyorum buse çok güzelim ama beni bu kadar süzme. Gören yanlış anlayacak"dedi. Arkasından kahkaha atarken "kim demiş güzel olduğunu" dedim. Berrinde benin gibi kahkaha atarken"gözlerin" dedi. Yüzümü asıp gözlerimi devirirken masaya oturdum. Berrin"ama üzülme sende çok güzel olmuşsun"dedi. Alayla gülmeye başlarken "her zamanki halim"dedim. Abim ikimizin atışmasına karşılık"artık susarmısınız. Yemek yiyeceğiz egonuzu değil" dedi. berrinle bakışıp gülmeye başlarken abimde gülümsedi. Onları ne kadar özlediğimi yeni fark ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kürkçü dükkanı
Ficção GeralYeni bir şehre kız kardeşinin çağırmasıyla gelen buse yeni açılan cafe ve bar dükkanlarını döşeyerek onların başına geçer. Bar kısmına gelen mafya liderlerinden haberi olmayan buse yanlışlıkla birinin işine burnunu sokar ve olanlar olur. Kapak tasar...