21. BÖLÜM

1.9K 59 1
                                    

Yazardan

Berrin sabır dileyerek önünü kesen mirzanın yanından geçti. Mirza peşinden ilerlerken "bu kaçan kovalanırı öldürdüğün adamlarda da kullanıyormusun merak ediyorum doğrusu" berrin sinirle arkasına dönerken elini mirzanın gözlerinin önünde sallayarak "bana bak benden üstünmüşsün falan umrumda olmaz burda öldürürüm seni. Yeter be. Sabahtan beri hiç yaşamadığım kadar sorguya tutuldum. " Mirza berrinin parmağına bakarken kaşlarını çatıp berrinin parmağını kastederek"bir daha yaparsan ısırırım"dedi. Berrin şok içerisinde mirzaya bakarken "gerçekten ben kiminle uğraşıyorum"dedi. Mirza berrinin tepkisine gülerken "bende çözemedim. Karşımda duran saf bir kızmı yoksa çok iyi oyuncu olan başka biri mi var çıkartamadım" berrin gözlerini kısarken "yanlış sularda yüzüyorsun mirza Enderoğlu" dedi ve arkasına dönerek ilerlemeye başladı. Mirza ona neden bu kadar taktı anlam veremiyordu. Neden onu sürekli soruşturuyordu. Onun bilmediği abisiyle bir anlaşma mı yapacaklar çözemiyordu.  Bunu abisine sorup bir daha kine mirzayla öyle kavga etmek istiyordu ki. Gerçi şimdi yaptıkları kavga değildi. Daha çok mirzanın berrinin hayatını sürekli merak edip soruşturmasıydı. Mirza ise gerçekten berrinin hayatını merak ediyordu. Nasıl olurda bu kadar duygusuz ve umursamaz görünürdü. Ne yaşamıştı? Nasıl buraya kadar gelmişti. Yada nasıl insanları gözü kapalı öldürebiliyordu. Bunların hepsini merak ediyor nasıl başa çıktığını anlamaya çalışıyordu. Bu yüzden sürekli berrinle irtibat halinde olmaya özen gösteriyordu. Ama hayatına burnunu sokmasına izin vermeyen Berrin bu duruma karşı hiç hoşnut değildi.

Mirzanın bunca şeye rağmen pes edecek gibi hali yoktu. Aksine bu durum hoşuna gidiyordu. Bir kız tarafından tehtid edilmekmi?? Oldukça ilginç ve dikkat çekiciydi. Şimdiye kadar hiç bir insanın onu tehtid etmeye cesaret edememesinin üzerine Berrin ona karşı parmağını sallayarak tehtid ediyordu. Bu mirzaya oldukça farklı ve ilgi çekici gelmişti. Sırf bu yüzden berrinin peşini bırakmayı düşünmüyordu.

Cafede yaşanan tatsız olaya rağmen berrine anlam veremiyordu. Nasıl olurda bir kız bu kadar güzel ve seksi olurdu anlamıyordu. Cafeye gelen erkeği hemen kendine hayran bırakmasına karşı sinirlenemeden edememişti. Bu öyle basit sevgi kıskançlığı değildi. Bu daha çok berrinin hareketlerini anlayamamasıydı. Ve bu durum oldukça moralini bozuyordu. Kafasında dinleme kararı alıp masadan ayaklanırken o sırada berrinin telefonu çalmıştı. Mirza berrine dönerken onunda cafeden çıkması gerektiğini öğrenince şaşırmıştı. Arayan kişiyi görmüştü çünkü. Berrini arayan kişi aybarsın arkadaşı olan kıvançtı. Ve bildiği bir şey varsa oda kıvancın birini öldürtmek amacıyla aramasıydı. Mirza önden ilerleyip arabasına binerken hemen yan koltuğuna Berrin oturmuştu. Bu kadar rahat tavırları mirzayı hiç şaşırtmamıştı nedense. Her halde kendine çok benzediği için. Ahh tabi diyerek iç geçirdi mirza. Bu yüzden berrini merak ediyordu. Çünkü ona çok benziyordu. Berrin düşüncelere dalmış Mirzaya dönerken "beni kıvanç Köroğluna bırak"dedi. Mirza berrinin sesiyle kendine gelirken berrine döndü. Gözlerini kısarken o sırada arabaya binen elif son dakika aklına geldiği için berrinin arabasından silahlarını alıp berrine uzattı. Tabiki de anahtarı buseden alıp arabaya gitmiş sonra anahtarı buseye yeniden teslim etmişti. Berrin silahlarını beline takarken mirza berrini izliyordu. Bir taneyle bile yetinmeyen biri olması dudağında hafifi kıvrılmaya yol açmıştı. Ama  kısa sürede kendini toparlayıp araba sürmesi uzun sürmedi. Sessiz araba yolculuğunda berrinin telefonu çalması sessiz ortamı bozmuştu. Berrin çantasından telefonunu çıkartırken arayana baktı. Arayan abisiydi ve kessinlikle nereye gittiğini soracaktı. Berrin gülerek göz devirirken telefonu açtı. Bartu direk konuya girerken "ula gamsız!! nereye gittiğin hakkında ne diye hiç bir şey demezsin bana"dedi.  Berrin gülümserken "sen dedin abi gamsızsın diye. Benim ne kabahatim var" bartu sinirle söylenirken berrin dayanamayıp Kahkaha attı. Bu durum mirzayı şoka sokmuştu. Berrinin gülebildiğine ilk defa sahit oluyordu. demekki o kadarda duygusuz değildi. İyide bu mirzanın daha çok moralini bozmuştu. demekki berrin sadece ona karşı buzdağı gibiydi. Bu direk olarak mirzaya kendini anımsattı. Bu durum gülümsemesine neden oldu. İstese kendine bu kadar çok benzeyen karşı cins bulamazdı. Berrin kendini hızla toparlarken abisine açıklama yapmak için ciddileşerek "kıvanç aradı. İş verdi. Oraya geçiyorum halledip parayı hesaba aktarırım"dedi. Bartu bu sefer kendine dikkat et diyerek telefonu kapatırken bunu duyan elif bartuya katılmış ve "evet mümkünse daha zevkli olucak diye kendini vurdutma" dedi. Berrin kaşlarını çatıp arkasına dönerken "ne alakası var elif. Altı üstü ufak bir sıyrık bunu da nereden uydurdun?" Elif alayla kaşlarını kaldırırken "Allah bilir adam seni gördüğünde beni öldürme gibi şeyler söyledi ve sen onu öldürmeden o seni öldürmeye kalktı ki sende buna izin verdin"dedi. Berrin kaşlarını iyice çatarken sinirle mırındandı. "lanet olsun! Beni neden bu kadar iyi tanıyorsun"diyerek önüne dönerken mirza alayla gülerken başını berrine çevirip "kendini öldürtmek için uğraşma! Sen iste bende yaparım"derken berrin gözlerini mirzaya çevirip "sen dikkat et ben senden önce davranmayayım. "Dedi. Mirza gülerken başını yola çevirdi.

Eğlendiği yüzündeki her mimikten okunurken bu berrinin iyice sinirini bozdu. Bu adam resmen onu sinir etmek için gönderilmiş biriydi. Sonunda kıvançın evine geldiklerinde hızla arabadan indi. Mirza arabadan inen berrinin arkasından camı açıp "rica ederim gamsız"dedi. Berrin bunun üstüne arkasına dönerken yerden taş alıp arabaya fırlattı. Mirza kahkaha atarak arabayı sürmeye başladı. Sanırım hayattan zevk almanın yöntemini bulmuştu. Oda berrine sataşmaktı. Ona şimdiye kadar hiç bir şey bu kadar zevk vermemişti. berrin ise bu durumdan yakınarak eve doğru ilerledi. Gerçekten bu adamın ona karşı kastı neydi anlam veremiyordu. Hayır öldürecek kendini diyerek kapıyı çalarken elif berrinin bu haline gülüyordu. "Helal olsun buna cesaret edebiliyor"demesiyle Berrin elifin omzuna vurdu. Elif gülerek kapıyı açan kıvanca baktı. Kıvanç ikili de gözlerini gezdirirken "hoş geldiniz"diyerek yol verdi. Berrin elifin koluna girip ilerlemeye başladı. Arkalarından gelen kıvanç kısa bir özet geçiyordu. Oturma odasına gelip berrin ve elifin kanepeye oturmasıyla kıvanç evrağı ikisinin önüne bırakıp "adamımız bir çok masum insanlara süikast düzenleyen pisliğin teki" dedi. Berrin evrağı açıp okumaya başlarken elif ise yanında getirdiği laptopuyla hemen o adam hakkında araştırma yapmaya başladı.

Berrin başını evraktan kaldırıp elife bakarken elifle kısa bir bakışmanın ardından "adamın eli kolu uzun bu sana pahalıya patlar"dedi. Kıvanç gülerek arkasına yaslanırken "bu kısa bakışmadan bunu nasıl anladın hayret verici bir şey "demiş ardından yeniden dikleşip "1"dedi. Elif alayla gülerken. "O yetmez yükselt"dedi. Kıvanç gözlerini kısıp elife dönerken  "düşmanınız değilim yaw. Dost indirimi yapın bari"dedi. Elif gülerken"maalesef iş ile arkadaşlığı karıştırmıyoruz" Kıvanç sıkıntıyla "pahalıya çalışıyorsunuz"dedi. Berrin gülerken "ama düzgün artı iz bırakmadan titiz çalışıyoruz" Kıvanç bıkkın bir şekilde arkasına yaslanırken "sırf bu yüzden sizden istiyorum. O zaman 3 daha fazla olmaz "dedi berrin memnun bir şekilde gülümseyerek elini uzattı ve "anlaştık" dedi. Kıvanç berrinin elini sıkarken "beni batırıyorsun" Berrin Kahkaha atarken "sende beni zengin yapıyorsun"dedi. Kıvanç bu duruma gülerken "umarım kardeşinde bu kadar sömürgeci değildir" Berrin gülümseyerek" eğer bir gün üşenmez de bize gelirsen kendin tanışırsın "dedi. Kıvanç dudaklarını büzerken "yoğunum be berrin. Bak senin yüzünden üç milyonum şimdiden gitti" Elif gülümseyerek kıvanca dönüp "sen merak etme banka hesabından üç milyonunun eksilmesi hiç bir şeyi etkilemez"diyerek hesabındaki parayı gösterdi. Kıvanç kahkaha atarken "işte sırf sizi bunun için seviyorum. Umarım bir gün benim için gelmezsiniz"dedi. Elif bilemem diyerek omzunu silkerken berrin "dostlarımızı satmayız"demiş ve hızla ayaklanmıştı. "Hadi bizi lafa tutma. İşimiz var "diyerek ilerlerken kıvanç "bitirdiğin zaman parayı hesabına aktarırım"dedi. Berrin tamam diyerek ilerledi.

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin