kürkçü dükkanı

19. BÖLÜM

Siparişlerimizi vermiş gelmesini beklerken mıymıntı gelen erkekler yeni masaya oturuyorlardı. Kızlar olarak masanın bir kısmını kaplamış olmamızdan ötürü bütün hepsi karşımıza oturmuştu. En son aralarına dahil olan Aybars telefonla konuşarak karşıma oturdu. "tamam bekliyorum"diyerek telefonu kapatırken selinay merakla kimi bekliyorsun dedi. Benimde merak ettiğim bir soru olduğundan önemsemiyor gibi gözükerek cevap vermesini bekliyordum. "Neden bu kadar merak ettin"derken elif hızla araya girip "eğer birini çağırdıysan diye merak etti. Hani aramıza sonradan katıldın ya başka biride gelecekse haberimiz olsun"dedi. Gülme isteğim gelmesi üzerine gülmeye başladım. Ve bunu gizlemeden yaptım. Aybarsla kısa bir süre göz göze gelsek te gözlerimi devirerek başımı çevirip cama döndüm. Nihayet Elif'in dediğine cevap veren aybars bütün kızların rahatlamasına neden oldu. Özellikle selinayın. Yamaçın geleceğini söylemişti. Selinay ne kadar kendini kassa da yüzündeki mutluluk okunuyordu. Bunun üzerine mirza merakla kaşlarını kaldırıp "hayırdır abicim pek bir sevindin"dedi. Selinay aniden durup kendine çeki düzen verirken aybars kaşlarını hızla çatıp selinaya döndü. Selinay boğazını temizleyerek "hayır abi. Ben ona sevinmedim ki. Benim jeton geç düşüyor biliyorsun. elifin dediğine güldüm" mirza kaşlarını hala aynı hiza da tutup inanmadığını belli etse de umursamadan eski haline geri döndü. Aybars ise gayet ciddi bir şekilde gözlerini kısmış selinayın gerçekmi söylediğini anlamaya çalışıyordu. Selinayın aybarsın bakışları altında ezildiğini fark edince "önüne baksana aybars. Yeterince kızı rahatsız ettin."dedim. Aybars sesimi duymasıyla başını kaldırıp bana bakarken göz göze gelmemizin sonucunda kalbim anlam veremediğim bir şekilde hızlanmaya başladı. Bu çocuk kessinlikle benim duygularımı bozmuştu. Sakin kalmaya çalışırken alayla dudağı kıvrılmış olan Aybars"benimle konuşman sağlayacağını bilseydim bunu daha önce yapardım"derken gülmemek için dudaklarımı dişleyerek gözlerimi devirdim. Berrine dönerken bana bakıp kusmuk işareti yaptı. Bu dayanamayacağım son nokta olunca gülmeye başlamıştım. Berrinde gülmeye başlarken diğer herkes neye güldüğümüzü anlamaya çalışıyordu. Elif berrinle benim aramda göz gezdirdikten sonra olayı anlamış olucakki oda güldü. Bu kızın berrini bu kadar iyi tanıyor olması sinirimi bozmuyor değildi. Selinay yanıma yanaşıp neye güldüğümü sorarken sonra anlatırım dedim. Çünkü aybars bana o kadar dik bakıyordu ki selinaya anlatırken onun duyacağı dan emindim. Mirza kaşlarını çatıp bize bakarken abim ikimizin huyunu bildiğinden önemsemiyordu bile. Gelen siparişlerimize bakıp gülümsedim. Konu dağılmıştı sonunda. Aybarsın da ilgisi üzerimden bir an çekilince rahatlamıştım. Abimin bir anda telefonu çalınca izin isteyerek yanımızdan ayrılmıştı. Merakla arkasından baksam da hemen gelmesinin sonucunda çokta kafayı yormamıştım. Abim berrine dik bir şekilde bakınca gözlerim berrini buldu. Berrin abimi umursamadığını her haliyle belli ederken tebessüm ettim. Abimin en nefret ettiği insan tipi olsada berrine katlanıyordu.

Berrin telefonuyla takılmaya başlarken abime baktım. Başını telefonundan kaldırıp telefonu masaya bıraktı. Kaşları çatık berrine bakıyordu. Ortamın sessizliği iyice moralimi bozarken erkekleri umursamadan muhabbet etme kararı aldım. Daha film saatine çok vardı ve bu şekilde zaman geçmezdi. Tam o sırada konuşan Mirza selinaya bakıp " ne kadar kalacaksın daha. Gelmiyormusun eve "dedi bizim evde kaldığı süre zarfını kastederek. Hızla devreye girmek için ağzımı açacaktım ki abim "kalsın bizde. Bizim için sıkıntı yok. Asıl o giderse buse benim kafamın etini yer durur"dedi. Gülümseyerek mirzaya baktım. "Üç kızla yaşıyorsun bir tane daha eklenip rahatsız etmesin"dedi sorgular bir şekilde. Abim rahat bir şekilde "selinayın bana zoru yokki. Bana zoru olanlar başta berrin sonra şu ikisi"dedi elif ve beni gösterirken. Gözlerimi devirirken Berrin gülerek "ne zorumu gördün"dedi. Abim gözlerini kısıp berrine dönerken berrin dikleşip abime baktı. En nefret ettiği şeyden biri herkes içinde böyle aşağılamaydı. gerçi bunlar benim umrumda bile olmazken berrin kafaya takabiliyordu. "Dikkat et abi buseyi üzerine salarım"derken cümleyi tartmaya başladım.