43. BÖLÜM

642 36 2
                                    


Sabah erkenden çalan alarmıma kalkarken hızla odamdan çıktım. Selinayın odasına damlarken uyanmaya çalıştığını görmemle "hazır mısın.? Bugün önemli bir gün" dedim. Başını kaldırıp aval aval bana baktıktan sonra jetonu düşmüş ve heyecanla ayaklanıp "aman Allahım bugün önemli bir gün. Dur hemen hazırlanayım" telaşla odada koşturmaya başlarken bende odama geçtim. Odama girdiğim gibi arkamdan Berrin girerken "Elif adam hakkında Selinaya bilgi veriyor. Bulacağınız yeri, ne yaptığını ya da nerde öldüreceğiniz gibi bilgileri nasıl bulacağını gösteriyor. " Cümlesini bitirip derin bir nefes alarak devam etti. "Bende seçtiğin silahı getirdim. "İki silah ve mermileri yatağıma bırakırken "bu arada Elif ile benim nasıl bir sistemim varsa gözüm kapalı güveniyorsam, Selinay ile seninde öyle olmalı. Her ne olursa olsun ona güvenmelisin. Aranızda benim ve Elifin olduğu gibi kendinize ait bir özelliğiniz olsun. İkiniz birbiriniz için özel olun. Ve herkes sizi o özelliğinizle tanısın." başımla onaylarken Berrin cebinden çıkarttığı minik bıçağı bana uzattı. "Ne olur ne olmaz. Bunu iyi bir yere ve kolay ulaşabileceğin bir yere sakla. " Elinden bıçağı alırken içeri Elif ile beraber Selinay girdi.

Elif bana bakıp "başarılar" derken gülümseyerek teşekkür ettim. Berrin ve Elif odadan çıkarken Selinay bilgisiyarla yatağa oturdu. "Adamı buldum Buse. Bu iş biraz karmaşık ve oldukça zor ama çözeceğim. Kendi evinde ve şu anda uyuyor. Gece yarısına kadar zamanımız var. Gece yarısı biriyle bulaşacak" dedi. Başımla onaylarken "ben kamera kayıtlarını temizlerim. Bana sorarsan orda, evde öldürelim" dedi. "Evet böylelikle daha çok iz bırakmayız." Dedim. İkimizde birbirimizi onaylayıp konuşurken Selinay "Elif benimle konuşma yaptı." Dedi. Başımla onaylayıp gülerken "Berrin de benimle" dedim, yanına otururken. Selinay "bizim özelliğimiz ne olsun" dedi. Bilmiyorum derken düşündüm. Aklıma hiçbir bir şey gelmezken "neyse onu zamanla buluruz diye düşünüyorum. Asıl mesele ne zaman halledelim işi" dedim Selinaya dönerken. Selinay "bence ne kadar erken o kadar iyi" tamam diyerek ayaklanırken "giyineyim. Çıkarız" dedim. Selinay tamam diyerek odadan ayrılırken gardılobuma geçip siyah dar kot pantolon giyip üzerime de siyah askılı bluz geçirirken kısa saçlarımı da at kuyruğu yaparak hazırlandım. Silahları belime geçirip bıçağı arka cebime koyduktan sonra aşağı indim. Üstüme aldığım siyah ceketimle hazırdım. Selinay siyah deri pantolon üzerine krem rengi askılı giymiş kumral rengi saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Oldukça şık ve güzel görünüyordu. Üzerine aldığı krem rengi ceket benimki gibi silahları saklıyordu. Elimi kaldırdığımda oda elini kaldırıp "yapalım şunu" dedim. Yapalım diyerek ellerimizi birleştirip çakarken gülerek evden çıktık. Artık mafya işindeydik. Kasılarak arabaya binerken Selinay hızla navigasyon açıp konumu yazdı. Derin bir nefes alarak arabayı çalıştırdım. Bunu yapabilirdim ve yapacaktım.

Geldiğimiz binaya uzun bir süre baktıktan sonra Selinaya döndüm. Selinayla bakışmamızdan sonra ikimizde aynı anda arabadan indik. Bir adam binadan çıkarken Selinay tebessüm ederek kapanan kapıyı tuttu. Adam Selinaya tebessüm edip yoluna devam ederken Selinay ile beraber binaya girdik. "Kaçıncı kat" dememle Selinay bana bakıp "üçüncü kat" dedi. Tamam diyerek yavaş bir şekilde yukarı çıkarken üçüncü kata gelmemizle durakladım. Derin bir nefes alıp kapıya uzandım. Usulca kapıyı çalarken arkadan önce ayak sesleri daha sonra açılan kapıyla adama baktım. Bize şaşkınlıkla bakarken ani hareketle arka cebimden çıkarttığım bıçağı boynuma dayadım. Şu anda bunu yaptığıma inanamıyordum. Bunu yapıyordum.... Yapıyordum. Adamı geri geri eve sokarken arkamdan Selinay sessizce kapıyı kapattı. Selinaya bakıp göz işareti yapmamla evi gezmeye başladı.

Adam fransızca birkaç şey gevelese de anlamadığımdan kapa çeneni dedim. O da türkçe anlamadığından konuşmaya devam edince bıçağı boynuna daha çok bastırarak "shut up" dedim. Başıyla onaylayıp susarken Selinay yanıma gelip temiz dedi. Tamam diyerek adamı ittire ittire salona götürüp yere fırlattım. Belimden çıkarttığım silahı ona doğrulttum. Adam başını olumsuz anlamda sallasa da gözlerimi kapattım. Bunu yapmak zorundaydım. Berrin ne demişti: Sen yapmazsan onlar yapar. Ölmek istemiyordum. O zaman öldürmek zorundaydım. Gözlerimi açıp Selinaya baktım. Selinay Adama baktıktan sonra bana dönüp başıyla onayladı. Derin bir nefes alarak silahı adamın kafasına nişan alıp sıktım. Tiz çıkan sesin ardından adamın bedeni yere yığılırken titreyen elime hakim olmaya çalışarak gözlerimi kapattım. "O adam kötü biriydi" diyerek sürekli tekrar ettiğim şeye karşı Selinay yanıma gelip bana sarıldı.

Onun tüm vücudunun titrediğini hissedebiliyordum. Ona kollarımı dolayarak sarıldım. "O adam kötü biriydi "derken Selinay "evet gerçekten sicili çok kötüydü" dedi. Selinaydan ayrılırken "hemen çıkalım burdan" dedim. Başıyla onaylarken son bir kez adama baktım. Adamın yanına gidip başından akan kanına elimi bastırırken Selinayın ne yapıyorsun dediğini duydum. Hızla ayağa kalkıp kanıyla duvara gülen surat çizerken Selinaya döndüm. Bana ve duvara baktıktan sonra gülerek "farkında mısın bilmiyorum ama aşırı psikopat duruyorsun."dedi. Gülerek ona bakarken ekledi. "Bunu Arslan bile yapmazdı" başımı duvara çevirip gülen suratın yanına nokta koyup evden çıktım. Hızla aşağı inerken ikimizde arabaya bindik. Selinay arabaya binmemle torpidodan mendil çıkartıp hana uzattı. Gülümseyerek teşekkür edip elimi temizledim. Daha sonra arabayı çalıştırarak Berrinin attığı konuma sürmeye başladım.

Berrin odada bizi beklerken Selinayla kol kola içeri girdik. Berrin bizi görmesiyle bağırmaya başlarken şaşkınlıkla ona baktım. "Aman Allahım. Çıldırdınız mı siz!! Ne demek duvara gülen yüz çizmek heh! " Kalbim deli gibi atmaya başlarken yanlış bir şey yapmış olma düşüncesiyle kalbim sıkıştı. Nefes almayı unutmuş korkuyla Berrine bakarken Berrin öfkeyle devam etti. " Bunu biz nasıl akıl edemedik Elif! Çok mantıklı üstelik" dedi. Başımı eğip derin bir nefes alırken kalbimi dizginlemeye çalıştım. "Berrin sen kafayı mı yedin? Kalp krizi geçiriyordum burda. Yanlış bir şey yaptık sandım" dedim. Berrin bana dönüp alayla gözlerini devirirken "evet aslında yaptınız. Bir dahakine eldiven kullan gülen yüzü çizerken. O açığınızı Rüya kapatacak. Her neyse gülen yüzü düşünemenize şaşırdım. Demek ikinizin tanınma şeklinizi buldunuz" dedi. Selinayla bakıştıktan sonra Selinay "çok psikopatça değil mi? Çok hoş!" dedi. Elif ayağa kalkarken "Berrin neden sinirli zannediyorsunuz. "Dedi. Gülerek Berrine bakarken Berrin "her neyse. Bunu Arslana sen açıklarsın. Açıkçası benden daha çok kıskanacağı kesin" dedi.

Selinay gülerken bende omuzlarını silktim. O sırada çalan kapıya karşı Berrin kapıyı açmaya gitti. Daha sonra içeri Rüyayla ikisi girerken Rüya bana bakarak "hallettim." dedi. Rüyaya en sıcak gülümsememle teşekkür ederken aklıma gelen soruyla Berrine döndüm. "Eldivensiz çizdiğimi nerden biliyorsun?" dedim. Berrin alay edip omuzlarını silkerken "o da meslek sırrı" dedi. Gülerek başımı salladım. "Çok fenasın" derken hepimiz güldük. Berrin yanıma gelip bana sarılarak "tebrik ederim Buse. Bunu kaldıramamandan korkuyordum. Ama sen bunun üstesinden gelmişsin." Diyerek benden ayrıldı. Tebessüm edip ona bakarken Berrin aniden Selinaya dönüp "sanma ki sen öldürmeyeceksin. Bundan sonraki görevde sen öldüreceksin. Anlaşıldı mı?" Selinay gaza gelmiş bir şekilde "evet komutanım" derken kahkaha attım.

Berrin gözlerini devirip "komutanımmış. Sen geç dalganı. Elime düşersin" diyerek Elifin yanına yanaştı. Selinay gülerek yanıma gelirken Rüyaya bakarak "gerçekten teşekkürler Rüya. Yardımın için" dedi. Rüya tebessüm ederken "ben bir şey yapmadım. Asıl sizi tebrik ederim. İlk gününüzdü ve oldukça soğuk kanlısınız" dedi. Selinay gülerek "valla ben ilk saniyelerde neredeyse bayılıyordum" demesiyle gülerek "bende" dedim. Rüya Berrine dönüp "peki bu şekilde Buseyi eğitip birini öldürttüğünden Bartunun haberi var mı?" demesiyle merakla Berrine baktım. "Hayır" diyerek kestirip atamasına karşı şaşkınlıkla Berrine bakarken Rüya gergin bir şekilde dikleşti. "Bartu çok sinirlenecek" dedi. Berrin umursamaz bir şekilde omuzlarını silkerken "bana yaptığının en nazik şeklini Buseye sundum. Bana kızamaz. Buna hakkı yok" dedi. Rüya başıyla onaylayıp bana doğru dönerken ağız işaretiyle ayvayı yediniz dedi. Dudaklarımı dişledim. Benim değil de en çok Berrinin yemesi bu durumu zorlaştırıyordu. Evde kıyamet kopacaktı. Elif gergin havayı dağıtmak adına "hadi kızlar hazırlanın. Bu akşam Türkiye ye dönüyoruz. Burda işimiz bitti" dedi. Heyecanla Berrine bakarken "gerçekten mi?" dedim. Berrin başıyla onaylayıp "evet eğitiminiz bitti. Artık dönebiliriz" dedi. Hızla yukarı çıkarken valizimi hazırlamaya başladım. Demek ki artık Aybarsla aramızda mesafede kalmayacaktı. O özlediğim kollarına atlayarak sarılabilecektim. Bu hasret bitecekti. Kalbim maratona çıkmış koşarken mutlulukla eşyalarımı dizdim. Bekle beni ben geliyorum Aybars! 

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin