35. BÖLÜM

792 37 2
                                    

Berrin zorla yutkunarak cümlesini bitirirken odada bulunan bütün kızlar ağlayarak Berrine bakıyordu. Buse Berrinin yanına gelip sarılırken "senin yaşadığın acıları fark edemediğim için özür dilerim Berrin. Ben... "Berrin kollarını Buseye dolarken akan yaşlarına engel olamadı. Konunun dağılması ve merakını hafifletmek isteyen Selinay "peki daha sonra Arslanla karşılaştınız mı? Mesela neden bugün sadece seni kurtarmak için geldi. Ve Elifle nasıl tanıştınız?" Buse Berrinden ayrılırken Berrin gözlerini silerek kendini toparladı. Derin bir nefes alıp boğazını temizlerken ilk sorulan soruya karşı anlatmaya yeniden başladı.

4 yıl önce Berrinin Arslanla ikinci karşılaşması. Berrinin ağzından

Busenin yanına gitme vakasının ardından 3 ay geçmişti. Abim artık beni hiçbir yere tek başıma yollamamış ve bütün eğitimimi evden verdiriyordu. Özgürlüğümün kısıtlandığı uzun bir süreçti ve artık dayanamadığımdan abimle kavga kıyamet evden çıkmak için izin almıştım. Yanımda bir sürü ince küçük veya çeşit çeşit bıçak taşımaya başlamış ve hepsine uyup saklanan yerler ayarlamıştım. Üzerime geçirdiğim dar siyah pantolon üzerine yarım omuz beyaz bluz geçirmiştim. Taktığım bileklik pantolon kemeri veya tek omzumdaki kapalı kısımda yani her yerimde bıçak vardı. Çantamı omzuma takıp aşağı indim. Abim kapıya yaslanmış hala gitmemem için diretiyordu. Bıkkın bir şekilde kapıya ilerlerken "bir şey olmayacak abi. En azından bu şehirdeyim." dedim. Abim elini omzuma götürüp "senin kurtardığın adam en tehlikeli adam Berrin. Ve seni dışarı salmak çok aptalca. Bu resmen ölmek için sebep aramak" dedi. Gözlerimi devirirken "sen dedin ben onun hayatını kurtardım. Bana zarar verecek hali yok" dedim. Abim öfkeyle başını sallayarak bana baktı. "Ama onu öldürmeye çalışan da sensin Berrin unutma!!" Dedi. Unutmam diyerek yanından geçip evden dışarı çıktım.

Arabamın kapısını açıp içine binerken çalan telefonumu kulağıma götürdüm. "Beni aramaktan vazgeç Arslan!" Dedim sesimdeki öfke kendini belli ediyordu. Alaylı gelen kahkaha karşısında telefonu yüzüne kapattım. Evden çıkıp yola koyulurken yeniden çalan telefonuma karşı hızla açıp ne var dedim. "BİR DAHA BUNU YAPMA!" aşırı derecede öfkeli gelen sesi ve bağırması yerimden sıçramama yetmişti. Arabanın direksiyon hakimiyetini bile kısa süre için kaybetmiştim. Aklım yerinden çıkmıştı resmen. Titreyen ellerime hakim olup derin nefes aldım. "Sen kafayı mı yedin? Beni ne zamana kadar tahrik edeceksin? Bıkmadın mı?" dedim. Sessizleşen telefona karşı başımı olumsuz anlamda salladım. Elim telefona giderken "sakın kapatma!" diyen sese karşılık elim geri çekilip direksiyona gelip onu kavradı. Bir an beni izliyor sanmıştım.

"Benim aradığımı nerden öğrendin?" Gülümseyerek gözlerimi devirdim. "Her zaman farklı numarayla araman ve sesini çıkartmaman seni bulamayacağım anlamına gelmiyor. Kolay yemsin! Alınmaca yok. Şimdi kapat. İşim var!" Telefonuma uzanıp aramayı sonlandırırken park ettiğim arabamdan inip üniversitesiteye girdim. Açıktan okuma kararı almıştım ve bu durumu müdüre anlatıp açığa geçmem gerekiyordu. Üniversite içinde yürürken ne kadar özlediğimi fark ettim. Koridora sapıp müdürün odasına doğru yol aldım. Evraklarım tamamdı sadece imza vb. işlemler gerekiyordu. Sonunda evrak işlemlerim bitmiş müdürün yanından ayrılmıştım. Aşağı inip bahçede ilerlerken yanıma uğrayan Cenki gördüm. Gülümseyerek bana bakarken "oo Berrin Hanım buralara gelir miydiniz?" dedi. Gülümseyerek ona baktım. "Evet ama bu son gelişim. Açığa geçtim." Cenk şaşkınlıkla bana bakarken bunu neden yaptın dedi. Omuzlarımı silkerken "buralar sıktı biliyor musun.? Hem şirkette çalışırken zor oluyordu" dedim. Başını anladığını belli ederek salladı. Saatine bakan Cenke karşı "neyse senin dersin vardır ben tutmayayım seni." diyerek yanından ayrıldım. Arabaya binerken telefonuma gelen mesajı açtım. "Açığa geçtin mi?" Gözlerim büyürken bunu da nereden öğrenmişti. Sinirle"beni takip etmekten vazgeç" yazarak gönderdim. Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladım. Çok arkadaşa sahip biri hiç olmamıştım. Genelde tek tabanca takılır ortalarda yalnız gezerdim. O yüzden çok iyi yem oluyordum.

kürkçü dükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin